• instagram'da falan paylastiklarina bakiyorum da, tam tribun amigosu olup, eline megafonu alip "ayaga kalkmayan fenerli olsun" diyecek bir havasi var.

    bu sneijder ailesi hakikaten cok garip. ben anlamiyorum, nasil bu kadar cok sevebilirler, sahiplenebilirler galatasaray'i? hadi kucuk kardes tamam da, wesley... sen... birader, sen sl sampiyonu olmus, dunya kupasinda final oynamis, hollanda'nin kaptanligini yapmis, real'de 10 numarali formayi giymis adamsin. sikayet etmiyorum da, neden birader? ve nasil?...

    not: biraz edepsiz bir kucuk kardestir kendileri.
  • galatasaray'a transferi durumunda abisine akrabasını kendi çalıştığı devlet kurumunda torpil ayarlayan memur gözüyle bakacağım.

    (bkz: emmioğlunu da işe aldırdık burada)
  • türkiye'de ne kadar kalıyor, nasıl ortamlarda yaşıyor bilmiyorum ama baya atarlı bir arkadaşmış kendisi..

    sneijder ailesi boydan boya müthiş la.
  • yabancı sınırının kalkması ile sorun teşkil etmeyecek futbolcu.

    valla sneijder gibi futbolcum olsa, sırf gönlü olsun diye, değil kardeşine mühendis, doktor arkadaşlarına bile lisans çıkartıp kadroya alırım. belki artık dünya çapında futbolcu değil ama, bu ülkede bir spor kulübünün elinde olabilecek en değerli parçalardan biri.
  • sabin ilie ekolünün devam ettirilmesi açısından fenerbahçe'ye transfer olması gereken kişidir.
  • normalde avrupa'ya giden turkler "ben yerleseyim, seni aldiracagim" der. tam tersi olmak uzere anladigimiz kadariyla...
  • bir yerde şöyle bir yazı okumuştum abisi hakkında:

    "wesley sneijder için türkiye macerasının anlamı emeklilik ikramiyesini erken toplamaktan fazlası. onun için bu transfer, kendisini ispat etmenin bir yolu.

    hollandalılar iki temle sınıfa ayrılırlar aslında. birinci sınıf, fransızlar ve ingilizler gibi 'avrupa medeniyetinin mimarları biziz' tadında dolaşırken, ağır işlerde çalışan ikinci sınıfa hor davranırlardı. türkler ve faslılar gibi milletten insanların hollanda'ya göçünden sonra bu alt sınıf kendine bu göçmenleri daha yakın gördü ve onlarla daha yakından ilişkiler kurdu. bu göçmenlerle ikincil sınıftaki hollandalılar iç içe yaşamaya başladılar. işte sneijder de böyle bir aileden gelmedir.

    sneijder bu ikincil sınıfın bir üyesi olduğu için çocukluğunda türklerle çok iç içe yaşamış ve onların tıpkı kendi ailesine yapıldığı gibi hor görülmesine tanık olmuştur. bu nedenle türkiye kariyeri, kendisini bu birincil sınıfa tekrar kabul ettirme çabasının bir parçasıdır."

    aşağı yukarı böyle bir yazıydı. nerede olduğunu, kim tarafından yazıldığını hatırlamıyorum. hatırlayan varsa alıntımın sahibini düzeltirim. bana çok kurmaca gelmişti ilk okuduğumda. ama kardeşinin bu kadar türkiye odaklı hareket etmesi, abisine hollandaca "broer" olarak değil de türkçe olarak "abi" diye hitap etmesi, abisine edilen ingilizce küfürlere bile türkçe cevap vermesi, bu iddiayı destekliyor şimdilik.

    yoksa soyadı sneijder olan adam hollanda'nın en kötü ikinci liginde dahi her şekil forma bulur. ailesinin hakkında anlatılan bu hikayede doğruluk payı olabilir.
  • soyadından bağımsız şekilde yeteneği yeterli görülüyorsa alınabilir ancak geçen sezon şanlıurfaspor'la masaya oturan bir oyuncunun o sezon bir patlama yapmadan galatasaray'a katkı sağlaması açıkçası sürpriz olur.
  • flemenkçe'de küfürbaz haydo demektir. vukuatları bitecek gibi değil, son olarak da 7 mayıs 2014 galatasaray eskişehirspor maçı ardından instagram'da yardırmış.

    bence de klasse :(
hesabın var mı? giriş yap