• 17 yasinda universite sinavlarina hazirlanirken evde surekli yuksek sesli tartismalar yasanmasindan mutevellit ders calismaya konsantre olmakta zorlandigim bir gun anneme ve babama honkurmem sonucu isittim bu lafi babamdan. cocugunun kendisine bagirmasini kendisine yedirememis olacak ki "calisip sanki basimiza profesor olacaksin. senden bir bok olmaz." dedi adam.

    aradan 10 yil gecti. bir gun babama telefon actim ve aramizda su muhabbet gelisti:

    - babacigim, ileri goruslulugunden dolayi seni tebrik ederim.
    + hayirdir kizim?
    - "senden bir bok olmaz" demistin ya. hakikaten de bir bok olmadi benden.

    gulustuk.

    10 yil icinde universiteyi kazandim. mezun oldum. dunyayi gezdim. yurtdisina yerlestim. mastera basladim. bu arada yurtdisinda ingilizce ogretmeni oldum.

    nasil ego ve hirs yaptiysam artik... birseyleri ispatlayabilmenin derdiyle yasadim.

    sor "mutlu musun?" diye... hayir. ısin ucunda mutluluk yoksa hakikaten bir bok olunmuyormus, arkadas. demek ki,

    (bkz: adam haklı beyler)

    benden bir bok olmaz.
  • zamaninda birisi de ayni lafi ona soylemistir buyuk ihtimalle.
  • çok ağır laf. böyle konuşan babaya sahip olan çocuğun en büyük egeldir o baba.
    neyse şöyle bir karikatür geldi aklıma:
    (bkz: http://www.baykuss.com/images/sami-abi-2.jpg)
  • kötü geçen bir sınav sonrasında destek amaçlı 'sik amını be oğlum' diyen baba kadar samimi değildir.
  • çocuğunun başarılarıyla bir türlü tatmin olmayan babanın iç sesidir.

    - 100 üzerinden 90 alınan sınav sonuçlarını paylaşınca bir dahaki sefere daha yüksek alırsın der.
    - okulda derece yapınca iyi der geçiştirir.
    - ilkokulu birincilik, orta okul ve liseyi ikincilikle bitirince çalışırsan kendin kazanırsın der.
    - lisanstayken yüksek lisans için okuldan destek almanın, kürsüde bir masa sahibi olmanın gururunu paylaşınca mezun olmuyorsun daha der.
    - iş dünyasında iş reddecek pozisyona gelmiş olma durumunu, çocuğunun gücüyle bağdaştırmaz bile.
    - akademide hocaların bir an önce mezun ol, senin gibi işini önemseyen, titiz çalışan insanlara ihtiyaç var sözlerini "normal" olarak algılayıp gurur duymaz.

    bu baba sayesinde bir türlü okul bitmez çünkü hiçbir şeyin mükemmel olmadığı öğrenilmiştir ve bir bok olamayacağına inanılmıştır. yıl sonu hediyeleri bir çocuğu takdir etmenin yolu değildir. çocuğuna "aferin" demiş olsaydı, o çocuk şimdi akademide çok önemli bir noktada olacaktı. keşke çocuğuna hocaları kadar güvenseydi de çocuğu başarılarını yok sayacak kadar basit görmeseydi kendini.

    iç sesin "senden bir bok olmaz" dese de bir "aferin" demeyi denesen...
  • öss'ye çalışırken arada odanın kapısından kafasını uzatıp "niye çalışıyorsun ki, nasıl olsa başaramayacaksın, saalak saaalaaaak ehiehiehi" deyip kaçar. kulakta kulaklıkla test çözerken gelip enseye şaplak falan atar.
  • baba o kişiyi kendi yetiştirdiğini düşünmüyor herhalde. bir baksa kendine de böyle engel olacağı yerde destek olsa yorum yapsa o çocuğun hevesini, kendine güvenini kırmasa ikisi de mutlu olacak ama baba mutsuz olunca çocuğuna da bunu aşılıyor işte böyle mutsuzluğu, başarısızlığı.
  • bunun daha ilerlemiş versiyonları için
    (bkz: akp'ye oy vermediği için oğluna, seni düzgün yetiştirmemişiz diyen baba)
  • bu cümleyi o zamanlar lise öğrencisi olan abime kurmuş olan babadır.
    adam öss'de %1'e girip tıp fakültesini bitirmiş, bir kaç sınavı kazanıp harvard'da uzmanlığının bir kısmını yapmış ama amerika'yı beğenmeyip burda mutlu değilim diyip geri dönmüş bir adamdır. 31 yaşında da çalıştığı hastaneye başhekim olmuştur.
    oysa bu sözü bana söyleseydi kanımın son damlasına kadar haklı çıkaracaktım kendisini. dağ gibi adamın sözleri havaya gitti.
  • hüseyin avni'lerin mutluluktan çoşmuş babasıdır.
hesabın var mı? giriş yap