• (bkz: the sims)
  • ks. station information management system

    pek çok endüstriyel - kamusal tesiste ve metro gibi raylı ulaşım hizmetlerinde hayat kurtarıcı olan otomasyon ağı..

    tesisteki tüm elektromekanik sistemler, sensörler, scada, giriş-çıkış kontrolleri, güvenlik kameraları, tesisler arası iletişim vs. bu ağda toplanır..

    hani bilimkurgu filmlerindeki "ana bilgisayar" vardır ya.. bir binadaki veya uzay gemisindeki her şeyi kontrol eder, sistemleri devreye alır veya çıkarır, izler, takip eder, yönergeleri uygular, tavsiyeler verir.. kararları bazen otomatik olarak alır, bazense bir insan operatörün kararı için bekler.. hatta filmin sonunda; "bu tesis 5 dakika içinde kendini yok edecektir, geri sayım başladı" anonsunu yapan bile işte bu sims'dir.. *

    biz farkında olmasak da, bu gün hemen her yerde bu otomasyon devrede.. pek bilimkurgu değil yani..
  • az önce bana hayat dersi veren oyundur.

    adam kadına evlenme teklifi edecek geldi nasıl yüzük alıyım diye sordu, ben de yeter ki gönüller bir olsun yüzük sembolik dedim ona vereceğiniz paraya eve bişeyler alırsınız diye gaza getirip gümüş tektaş aldırdım,lifestyle points kolay kazanılmıyo sonuçta,ama kadın kabul etmedi teklifi. iade de edemedik gitti gül gibi pointler.
  • sevmediğiniz insanları yapıp yakarak veya boğarak öldürebileceğiniz sevimli oyun
  • amerika'da baya pahaliya alabileceginiz kiyafetleri neredeyse belese satan, ancak kiyafet koleksiyonu arasinda daha cok takim elbiseler olan dukkanlar zinciri.

    mottosu "the best customer is an educated customer"'dir.

    koleksiyonu arasinda sims marka birsey bulamazsiniz, hepsi farkli (ve unlu) markalarin, buyuk ihtimalle ellerinde kalmis, veya outlet centerlarinda bir sure bekleyip satilamamis mallardir. ancak hicbiri defolu degildir.

    alisverisinizi yapar cikarsiniz, guzel guzel giyinirsiniz. $400 vereceginiz bir kostume $150 filan vermissinizdir en fazla, mutlusunuzdur.

    kasmir ceketlerden deve tuyu ceketlere kadar hersey mevcuttur.

    tek onemli nokta, sims'den alisveris yaptiktan sonra kimseye "ben sims'den alisveris yapiyorum" dememenizdir. zira insanlar "ne guzel kiyafet" diyecek, orijinal dukkanindan yuzlerce dolar sayarak aldiginizi sanacaklardir.

    "guzel bir takim elbise lazim ama cok pahali ya" diyen insanlarin ugrak noktasidir. tabii ne alacaginizi da bilmeniz lazim, zira bazi seylerin modasi hicbir zaman gecmiyor, ancak ne alacaginizi bildiginiz zaman ve hakikaten adamlarin dedigi gibi "educated (egitimli)" oldugunuz zaman degmesin kimse keyfinize.
  • iyi bir snowboard markasi
  • cd modeli fiyat/performans acisindan baslangic orta grubunun en baba snowboardudur.
  • dayanıklıdır bu marka snowboard. vurusunuz dağa taşa bana mısın demez.
  • dünyanın en güzel oyunu.
  • daha minik bir çocukken oynamaya başlamıştım. o zamanlar karakterler çok ketumdu. genelde ailelerim açlıktan ölürdü. para çok çabuk çekerdi suyunu ve evin bebeklerini hanım ablalar alıp götürürdü. hilesi varmış, o zamanlar masumdum hile hurda bilmezdim tabi. ctrl+shift+c yapa yapa zengin oldu ailelerim. açlıktan ölmüyordu simlerim. mutluydular. ben mutlu değildim ama. hilesiz oynarken mutluydum, simler açlıktan ölürken, bebekler aileden alınırken. o zamanlar dram seviyordum, kaostan besleniyordum.
    gel zamam git zaman bunun 2.siyle karşılaştım. korsan oynadığımdan yetişkin simlerimin tenleri gazete kağıdı gibi oluyordu. bu sefer de buna ağladım. bir crack yükledim bunu da hallettim. sonra düzelince bıraktım.
    3.sünü oynamaya başladığımda teknik olarak hiçbir sorun yaşamadım. bu sefer entrika dolu hikâyeler yazdım masum simlerime. bir saray inşa edip the tudors çevirdim adeta.
    strateji oyunuymuş. bir de bana sorsunlar. sims 4'ü de oynayacağım. paraya kıyıp orijinalini alacağım. aklımda müthiş fikirler var.
hesabın var mı? giriş yap