• ali kırcanın son çare olarak jedi mind trick kullandığı program.

    seyirci: ben arkadaşlara cevap vermek istiyorum!!
    ali kırca: arkadaşlara cevap vermek istemiyorsun.
  • programın sonunda coşan iman sahibi öğrenci, celal şengör'e hitaben;

    - bilime körü körüne inanıyorsunuz.
  • az önce ne yazık ki şöyle bir diyaloğa sahne olmuş program;

    üniversite öğrencisi (dikkat isterim!! 21.yy de bir üniversite öğrencisi) : siz iman gücüyle savaşan askerlerin sayesinde orada yayılıp oturuyorsunuz !!(evrimi sabırla anlatmaya çalışan celal şengöre'e söylüyor bunu, söylemesiyle beraber diğer üniversite öğrencilerinden alkış kıyamet of ne bozdu hocayı be!!)

    celal şengör: balkan savaşı niye kaybedildi o zaman?

    üniversite öğrencisi: demek ki o savaşta savaşan askerlerimizin çoğu sizin gibi imansızmış...!! ( ve yine evet yine alkışlar !)

    sözün bittiği yer herhalde...
  • okullarından mezun olur olmaz güzel ülkemizi yönetecek kadroları izlemekte olduğumuz program. o zeka fışkıran soruları soran ilahiyatlı "mütedeyyin" kardeşlerimiz yarın tübitak'ı, devleti, bürokrasiyi, üniversiteyi yönlendirecek. celal şengör'e ne olacak derseniz, şu an üniversiteden atılmak üzere....
  • ali kırca programa konuşmacıları tanıtarak başladı: ilahiyatçı.. ilahiyatçı.. jeolog.. "ee konu din, bilim ve darwin, tamam din kısmı fazlasıyla var gibi de, darwin'in tartışıldığı bir programda nasıl olur da bir biyolog olmaz.. kesin dincilerin şovuna dönüşecek bu.. ali kırca sen de mi.." önyargısıyla oturdum başına programın.. da.. aman efendim o celal şengör nasıl bir adammış.. konuya kendi alanı olmamasına rağmen nasıl hakim, nasıl da tam uygun cevapları şak şak büyük bir sabır, saygı ve hoşgörüyle verdi.. ağzım açık kaldı sözlük.. resmen açık kaldı.. ben moleküler biyoloji ve genetik öğrencisiyim, bölümdeki hiçbir hoca bize evrimi böyle net, açık, anlaşılır anlatmadı. moleküler evrim hocası bile.. kendimiz okuya okuya öğrendik.. o yüzden bu tartışmayı izleyen ve evrimle ilgilenen herkes, her ne kadar zaman zaman sinirden yastıkları yumruklamış olsalar da, bu adamın ağzından bu konuyu dinlemiş oldukları için kendilerini şanslı hissetmeliler. ayrıca ben de böyle bir hoca istiyorum, öğrencilerini de çok kıskandım..

    kendisi sanıyorum türkiye tv tarihinde ateizmi bu kadar açık bir şekilde savunan ilk insandır. "ben ateistim.. ilahiyatçı hocam ne dedi, "eşhedu", yani anla, bil, öyle inan inanacaksan.. benim mantığım almıyor, inanmıyorum.. ve inananların çoğu gibi çıkar için, korktuğum için tanrıya imanı reddediyorum. bu yüzden de, eğer tanrı diye birşey varsa da, ben namuslu şerefli bir insan olduğum halde, sırf aklım yatmadığından ona inanmadığım için cehennemde yanacaksam yanayım, razıyım.." anlamına gelen sözlerle kendine göre açıklamıştır ateizmin felsefesini ki, çerçevelenip duvarlara asılmalıdır.
  • "e o zaman gidelim biz" diyen bir çocuğa, başka bir çocuğun verdiği yanıtla gülmekten öldürmüş programdır. başbakana atıfta bulunan arkadaşın cevabına gelince; hemen paylaşayım efendim: "burası davos değil ama!"
  • şimdi de marmara üniversitesi ilahiyat fakültesi bi' öğrenci şöyle bi laf söylemiştir, hemen 30 saniye önce, bakın bu kadar canlı bulamazsınız :

    eleman : karadeniz 8 bin yıl önce 140 metre aşağıdaydı*
    celal şengör : 8 milyon o, milyonlarla binleri karıştırma.
    işte bomba burada:
    eleman : cenab-ı hak, barajlar 2 ay önce %10'un altındayken, sizin gibi yanlış düşünen insanlara rağmen barajlar şimdi %90'un üzerinde olduğuna göre, barajları doldurdu.

    ooo şit!
  • dün gece itibari ile ilahiyat meydanı olarak da anabileceğimiz programdır.

    bazı durumları anlatmak için bazen sadece kelimeler yetmez, beden diline başvurusunuz, o da kafi gelmez. dün gece de bu bağlamda, beni kilitleyen, çıplak gözle tanımlanamayan bir durum vardı efendim.

    celal şengör ün sabrını takdir etmemek mümkün değil. ama hoşgörüsü savunmasını, ya da bir anlamda düşüncelerinin kuvvetini zayıflatmıştır.

    abdulaziz bayindir adındaki kaşları göz kapaklarından başlayan adamın siniri ve karşıt sorulara olan hoşgörüsüzlüğü ve yetersizliği de dikkat edilmesi gereken bir başka nokta olarak düşünüyorum. bilimi tanımlanması istediğinde verdiği cevaba, daha doğrusu geçiştirdiği cevaba celal şengör ün müdahale etmesi gerekirdi diye düşünüyorum. zira bilim özgür düşünce topraklarında yetişir. din evrene dair kilit noktalarını tartışmaya kapamışken bilime olan bakış farkını celal hoca nın yeterince net anlatmaması üzmüştür ziyadesiyle beni.

    dün gece boyunca aklımda yeni bir merak doğdu, ki bu merakın doğmasında soru soran ilahiyat fakültesi öğrencilerinin ve de hocalarının etkisi büyük. ilahiyat fakültesi ne iş yapar, ya da kuran kursundan farkı var mıdır? çünkü gördüğüm kadarıyla ilkokulda gidilen kuran kursundan bu yana üzerine pek bir şey katılmamış. ve de eklemek istiyorum. ölümden sonra yaşam varsa, ve bu adamlar öldükten sonra bir yerlere gideceklerse, ve bu yerin adı cennetse, ve bizlerde öyle olmadığımız için cehenneme gideceksek, bize "ödül" olarak vaadedilen yerin cennet olmasından şüphe ederim, zira istemem. cehennem daha zevkli layn!

    son olarak utandığımı söylemek isterim. ilahiyat fakültesinden soru soran arkadaşlardan ben insanlık adına utandım.

    not : dobrahdan gelen bi özden bahsediyorum ben, sen neden bahsediyorsun! sus, falakaya yatırırım haaa!
  • bu geceki yayında bazı ilahiyatçı arkadaşların acınası halini gösteren bir program olmuştur.

    ankara nın susuzluğunu, allah a, dine, imana bağlayan bir insan nasıl ilahiyatçı olabilir anlamak ne mümkün. o vakit las vegas a koca bir astroidin çarpması gerekmez mi diye sorarlar adama lakin bunu bile dişünemeyecek, allah ın verdiği aklı ziyan eden insana ne anlatılabilir ?

    gazali nin : "eğer sizin dediğiniz doğruysa, sonunda ben inandığım için birşey kaybetmem. ama benim dediğim doğruysa siz inkar ettiğiniz için zararlı çıkarsınız." sözünü referans gösterip karşısındaki profesöre* mıy mıy şivesiyle bir şeyler söyleme çabasında olan insana ne anlatılabilir?

    evrimin olmadığını çanakkale savaşıyla açıklamaya çalışırken, çanakkale gibi sıradan bir yer olmayan kutsal toprakların; kudüs ün elden nasıl çıktığını yorumlayamayan, düşünemeyen insana ne anlatılabilir ?

    kendini müslüman olarak tanımlarken o kutsal saydığı kitapta defalarca geçen "şüphesiz düşünen bir toplum... anlayıp düşünmeniz için... " sözlerini;
    "+ how old are you? - fine thanks and you" mantığıyla anlamadan ezberleyen bir insana ne anlatılabilir ?
    ...

    son olarak celal şengör hocamıza, sabrı ve hoşgörüsünü kaybetmeden sırf birileri bir şeyler öğrensin diye olmadık aptal sorulara dahi cevap verdiği için, kendisine burdan saygılarımı sunuyorum.
  • celal hocanın ben inanmıyorum ve yanılıyorsam zaten şerefli ve namusluyum bir şey kaybetmem, sırf yanılıyorum ve inanmıyorum diye yanacaksam yanayım tarzında bir söz söyleyip son noktayı koyduğu program. bütün özet bu mudur? budur.
    (bkz: ateist ahlak)
hesabın var mı? giriş yap