• etimolojik olarak osmanlı daki şerbet sözcüğünden geldiğini düşündüğüm, fransız mutfağında ve geçen yüzyıl ziyafet mantığında balıktan veya tavuktan ete geçerken hem ağız tadını nötralize etmek, hem de hazmı kolaylaştırmak için tüketilen sütsüz dondurma, meyveli buz.
  • etimolojik kökenini araştırırken ikinci bir lale vakası olduğunu anladığım tatlı. şerbet diye bizden çıkıp zamanla sherbet sonra sorbet nihayet sorbe olup bize geri dönmüş. yıllarca hollanda lalesi diye yutturulan ithal lale'ler de avrupaya bizden gitmişmiş.
  • meyve suyunu, donunca kristalleşmemesi, yani tatlımızın yumuşak dondurma kıvamına gelmesi için önce şekerle bir miktar kaynatmak, ardından ılıyıncaya kadar bekleyip içine şekerle çırpılmış (bembeyaz bir köpük olana kadar) yumurta akı eklemek gerekir.
    fakat gördük ki her meyvenin suyuyla olmuyormuş bu tatlı. limonlusunu pek ala yapabilirken, greyfurtlusunu deneyince çuvalladık, üzüldük.
  • limonlusu makbul olan, yemekten yemeğe geçişlerde agzıdaki mevcut tadı temızleyici. "ne luzumu var" dediğinizi duyar gıbı oldum. ben de oyle dıyordum ama artık bılıyorum ki bazen luzumlu olabılıyor, hem zaten gayet lezzetli bir şey, genellikle yemeklerin tarifinin uzun uzun yapıldıgı menulerde " nane yaprakları ile suslenmiş limonlu sorbe" gibisinden bir isimle ana yemek oncesı arzı endam eder, bize de bademciklere dikkat edip yemek düşer.
  • kelimenin kökeni türkçedir, şerbettir.
    (bkz: http://www.merriam-webster.com/dictionary/sorbet)
  • olaylar şöyle gelişti:

    önce babam bu kadar yıl sonra internet bağımlısı oldu. hergün hatta günde iki kere skype'da benimle konuşmak istedi, facebook'da resimlerimizi beğendi, "oyy güzel kızım, kaymağım" diye resimlerime yorum yazdı, şu günlerde lise arkadaşını aratıyor bana (kayseri lisesinde 1960'da babamın bodyguardlığını yapan ibrahim yayla seni arıyoruz). şimdi gözü twitter'da ne hakkında tweet atmak istiyor hatta tweet nedir biliyor mu bilmiyorum, ama fenomen olursa da şaşırmam!

    sonra aradı nar hakkında google'dan bilgi almak istiyormuş, toplama zamanı gelmiş mi diye. yılların inatçısı, her şeyi çok bileni şimdi google'a sormadan narlarını bile toplayamıyor!

    ondan da sonra ben bu nar ağaçlarını gördüm. kıpkırmızı kocaman kocaman narlar! göz hakkı diyıp diyip çaldım 5 tane!

    en sonra da oturdum narlı sorbe yaptım! en bi' serin tatlı! buraya da yazdım: http://tartepink.com/turkce/?p=589

    [bir de "facebook "ne düşünüyorsun" diye sormuş ben de "what about?" yazdım iyi mi?" diyor...]

    canım benim...
  • bir blender bolca buz, koyu bir surup ve arzu edilen meyve suyu ve yumurta beyazi kopugu ile çok hızlı hazırlanabilir.
  • almanya'nin lausitz bölgesinde yasayan slav kökenli halkin (sorben) bireylerine verilen ad
  • üsküdar kanaat lokantasında en iyi örneklerinin tadılabileceği sütsüz frappucino ile dondurma arası yiyecek.

    (bkz: frappe)
  • ilk olarak anjelik erikten yaptım.

    kıvamı da tadı da müthişti:

    görsel

    görsel

    daha sonra kavuşan yaptım. çok az agave şurubu ekledim şeker ilavesi olarak.

    o da harika oldu.

    görsel

    görsel

    ben size işin püf noktasını söyleyeyim. etli meyve olursa şeker ilavesine gerek yok.

    detay için (bkz: pektin)i inceleyin.

    o yüzden her meyveden katkısız sorbe olmaz :)
hesabın var mı? giriş yap