suburbia
-
1940larda 50erde, babyboomersla beraber sehirlerin kalabaliklasmasi,suc oraninin artmasi uzerine uzerine beyaz orta halli aileler icin sehir disinda cikma ihtiyaci duyarlar. bunun uzerine devlet, g i bill denen kanunla perfect american familyi olusturmaya calisir. bedava universite egitimi ve dusuk faizli ev loanlari sunarlar. big picture window denen ve evin oturma odasinin tamamen gozler onune suren evler insa ederler. levitttown bunun en guzel ornegidir. bu evler ilerlede iki arabalik garajli evlere donusur.
-
richard linklater'in turkiye'ed vizyonua girmemiş filmlerinden bir tanesi; 1997-1998 yıllarının bir tanesindecine5te yayınlanmıştı, sağolsunlar. film amerikanın bir banliyösünde yaşayan bir grup gencin hayatini, kaçış planlarını ve arkadaşlık ilişkilerini konu almaktadır. oldukça naif ve fazla iddiası olmamasına rağmen yüklü bir soundtrack'e sahiptir. bu albumde* beck, boss hog, sonic youth, u.n.k.l.e, butthole surfers, elastica gibi hoş isimler mevcut.
filmi özel kılan aslında bu hayatı paylaşan farklı yerlerde birçok kişinin olması. konu çok özel dursa da aslında çok açık ve net bir konuya parmak basmaktadır. siktir edilmiş bir banliyöde yaşayan orta sınıf gençlik... ha dünyadaki en önemli konu mu, tabi ki değil amakesinlikle izlemeye değer.
edit: soundtrack şu şekilde gelişmektedir: aynı zamanda bu album bir kasaba'da walkmane en çok yakışan albümler anketinin de gülüdür, bir tanesidir.
01. elastica with stephen malkmus - airhead music
02. sonic youth - bee-bee's song
03. girls against boys - bullet proof cupid
04. beck - feather in your cap
05. u.n.k.l.e - berry meditation
06. boss hog - i'm not like everybody else
07. skinny puppy - cult
08. superchunk - does your hometown care?
09. sonic youth - sunday
10. butthole surfers - human cannonball
11. sonic youth - tabla in suburbia
12. the flaming lips - hot day
13. thurston moore - psychic hearts
14. gene pitney - town without pity -
richard linklater'ın yönettiği 1996 yapımı olan versiyonunda başrolleri giovanni ribisi, steve zahn, nicky katt* ve jayce bartok oynar. cine5'te yayınlandığı dönem kendimde dahil olmak üzere izleyen herkesi bir şekilde etkilemiş olması, böyle mütevazi bir film adına önemli bir başarıdır. eric bogosian'ın senaryoyu kendi hayatından esinlenerek yazdığı söylenir. ama şehirlerde yaşayan çoğu gencin hayatının bir döneminde buna benzer hikayeler yazabilecek olması aşikardır. hikayeyi evrensel yapan da budur zaten.
-
ing. varoşlar, kenar mahellede yaşayanlar.
-
dazed and confused'tan 3 sene sonra çekilmesi isabet olmuş bu filmin, çekerken bunu düşünmüş müdür bilmiyorum ama sanki aynı karakterleri 3 sene sonra görüyoruz. linklater, az kalsın kevin smith olup çıkacakmış. jeff'in attığı bir tirat var ki insana tape'i hatırlatıyor. bu filmi izlerken, herhalde biraz yavan geldiğinden olacak, hep diğer linklater filmlerini düşündüm. doğru diyor abim, amerikan rüyası amerikalılar için değil. hayatlar cafelerde, duygusuz plaza köşelerinde, hopper tablolarında, yağmurun düştüğü o humdrum townlarda, bir yerlerde sıkışıp kalıyor.
-
su an dinleyip de bir abi kardes olayi olarak rock n coke 2003'u yad ettigim sarkidir... hey gidi sevgili sozluk
-
pet shop boys'un mesaj kaygılı nadide bir eseri olup, banliyö rüyasının varoş kabusuna dönüştüğünü anlatır. dinlemek insanı bir hayli gerilere götürür.
i only wanted something else to do but hang around...
bunların bir de heart'ı vardı.. pehey -
rock n coketa, 30 plus audience ile frackman reloadedin bir şekilde birbirlerinin gazalarını mübarek ettikleri şarkı.
-
(bkz: jesus of suburbia)
-
lost in the high street, where the dogs run
roaming suburban boys
mother's got a hairdo to be done
she says they're too old for toys
stood by the bus stop with a felt pen
in this suburban hell
and in the distance a police car
to break the suburban spell
let's take a ride, and run with the dogs tonight
in suburbia
you can't hide, run with the dogs tonight
in suburbia
break a window by the town hall
listen, the siren screams
there in the distance, like a roll call
of all the suburban dreams
let's take a ride, and run with the dogs tonight
in suburbia
you can't hide, run with the dogs tonight
in suburbia
i only wanted something else to do but hang around
i only wanted something else to do but hang around
(hang around)
it's on the front page of the papers
this is their hour of need
where's a policeman when you need one
to blame the colour tv?
let's take a ride, and run with the dogs tonight
in suburbia
you can't hide, run with the dogs tonight
in suburbia
in suburbia
in suburbia
run with the dogs tonight
you can't hide
(you can't hide)
in suburbia
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap