*

  • başlığı "tecrübesiz artist ve tasarımcılara en çok söylenen 10 yalan" olarak çevrilebilecek, bir deneyim kazanma yazısıdır. ilginç olan şudur ki, demek bütün dünyada aynı yalanlar söyleniyormuş, aynı şekilde kafaya alınıyormuş insanlar.

    1 "bu seferkini ucuza (veya bedava) yap, bir sonrakin de telafi ederiz."
    saygıdeğer hiçbir firma veya işadamı daha sonra telafi edileceği umuduyla emeğini ve zamanını bedavaya vermez. bir tesisatçıya "hadi gel. lavaboyu bedavaya ver. yerine monte et. bir daha lavaboya ihtiyacımız olduğunda bu seferkini telafi ederiz." dediğinizi hayal edebiliyor musunuz? size kahkahalarla güler. büyük ihtimalle önemli bir iş olduğunda tekrar sizi aramazlar.

    2 "son ürünü görene kadar bir kuruş bile ödemeyiz."
    bu müşterinin size avans almaktan vazgeçmeniz için yem atmasıdır. neredeyse tüm iş kolları depozit veya avans gerektirir. müşterinizle yürüyen bir iş ilişkisi oluşturduğunuzda farklı bir anlaşma yapabilirsiniz. ama yeni bir müşteri, tanışmanın hemen ardından, ilk eskizlerinizi ücretini ödemeden istememeli.

    3 "bu işi bizim için yap, piyasada tanınırsın. işler oluk gibi akar."
    balon. bir tesisatçıya "bu lavaboyu tak arkadaşım. ardından bir sürü iş alacaksın" deyin. tesisatçının cevabı "yani işi iyi bir şekilde yapsam bile, fark edilmek için bedavaya mı yapmam gerekiyor? o zaman kayda değer olmaz ki." olur. ayrıca işi yaptıran kişi, herkese normalde işin (x) liraya mal olduğunu ama kendisi gibi parlak iş adamının bedavaya yaptırdığını böbürlenerek anlatacaktır. eğer arayan olursa, onlarda aynı bedeli veya daha iyisini bekleyeceklerdir.

    4 eskiz ya da konseptlere bakarken "seninle çalışıp çalışmamaya henüz karar vermedik. ama sunumu burada bırak ben ortağımla/yatırımcımla/karımla/patronumla görüşeyim."
    sunumunuzu teslim ettikten 15 dakika sonra bunu söyleyen kişinin vermiş olduğunuz konsept ile diğer tasarımcıları telefonla arayarak fiyat teklifi isteyeceğinden emin olabilirsiniz. geri aradığınızda fiyatlarınızın çok yüksek olduğu ve "ali uçurur tasarım – tanıtım" firmasının işi aldığını öğrenirsiniz. onlar neden daha ucuz olmasınlar ki? siz saatler harcanmış tasarım ve danışmanlık emeğinizi bedavaya verdiniz.
    anlaşmaya varana kadar, yaratici hiçbir çalişmayi müşterinin ofisinde birakmayin.

    5 "iş iptal olmadi, sadece ertelendi. hesabı açık bırakın bir iki ay sonra devam ederiz."
    hıııım. büyük ihtimalle etmez. iş duraksıyorsa muhtemelen ölüdür. o zamana kadar yapılmış işin ücretini almamak da büyük bir hata olur. iki ay sonra aradığınızda bambaşka biri o iş için atanmış olabilir ve tahmin edin bu yeni adam sizin adınızı hiç duymamış bile olabilir.

    6 "sözleşme mi? biz arkadaş değil miyiz? aramızda saçma bir sözleşmenin lafı mı olur?"
    tabi ki arkadaşız. ta ki bir şeyler yanlış gidene ya da yanlış anlaşılana kadar, sonra sen takım elbiseli pislik, ben de aptal tasarımcı olurum. o zaman da sözleşmenin şart olduğunu anlarsınız. tabi yaptığınız iş için para ödenmesini beklemiyorsanız orası başka. saygıdeğer her iş sahibi işi kâğıda döker. siz de yapmalısınız.

    7 "faturayı iş üretildikten/basıldıktan/uygulandıktan sonra kesip gönder."
    eğer uygulamasını siz yapmıyorsanız faturayı göndermek için neden alakasız bir tarihi bekleyesiniz ki? işinizin arkasında duruyorsunuz değil mi? dürüst iş yapıyorsunuz değil mi? neden siz ilgilendirmeyen bir teslim tarihini de bekleyesiniz ki? tasarımınızı teslim ettiyseniz ve tasarım kabul edildiyse faturasini kesin. belki bu sadece başka bir bekletme taktiğidir. eğer müşteri tasarımınız üretilene/basılana/uygulanana kadar bekletiyorsa daha sonra ortaya çıkabilecek sözleşme dışı değişiklikleri size ücretsiz yaptırabilmek için paranızı ödemiyor olabilir.

    8 "senden önceki xxx liraya yaptı"
    bu tamamıyla sizinle alakasız bir söylem. eğer bir önceki o kadar iyi iş çıkarsaydı şu anda onunla konuşuyor olurlardı değil mi? bir öncekinin ne kadar ücret aldığı sizin için hiçbir anlam ifade etmemeli. çok düşük ücret talep edenler, bu iş alanından yakın zamanda çıkar (iflas eder veya iş değiştirmek zorunda kalır) ve bir başkası iş için tutulur. dürüst bir fiyat belirleyin ve kararlı olun.

    9 "bizim bütçemiz xxx lira" diyen firmalar
    inanılmaz! bir adam araba almak istediğine karar veriyor ve daha araştırma yapmadan veya sağa sola sormadan ihtiyacı için gerekli olan arabanın fiyatının ne kadar olduğunu biliyor. büyük ihtimalle hayır. belli bir büyüklükteki iş, belli bir miktarda ücrete denk gelir. eğer onların daha az paraları varsa, siz de daha az çalışma karşılığında işi alabilirsiniz. fakat daha az para alacağınız için daha az çalışacağınızı anladıklarından emin olun. daha az alternatif sunun, basitleştirin, işin farklı kısımları için farklı firmalarla çalışmalarını önerin.

    10 "finansal problemler yaşıyoruz. bize bu işi yap. biz para kazanalım sana paranı ödeyelim."
    elbette. yalnız para kazandıkları zaman ödeme yapılacaklar listesinde en aşağılarda olacağınızı bilin. eğer bir firma başlarının belada olduğunu kabul ediyorsa, emin olun itiraf ettiklerinden daha da kötü durumdadırlar. öyle olsa bile siz banka değilsiniz. ayrıca onların muhasebesini kontrol edemezsiniz. eğer bir firma bankadan ya da kredi firmalarından para alamayacak duruma geldi ise, neden onlara siz kredi veresiniz ki? tasarımınızı teslim ettikten sonra elinizde hiçbir kozunuz kalmaz. iyi niyetlerle hareket etmek isteseniz bile bu sizin için kayıp bir iş olacaktır. ama yine de riske girecekseniz, beklediğiniz için ek ücret talep etmelisiniz. bankalar faiz alıyor, siz de almalısınız. büyük ihtimalle size bu şekilde bir öneri gelmesinin sebebi de sizin ücretinizi vermek için bankadan kredi çekip faiz ödemeyi istememeleridir.

    bu liste ile sizi paranoyak yapmak ya da deli etmeyi amaçlamıyor sadece bazı fantezilere gerçeklik şırınga etmeye çalışıyor.
    iş hayatında sizin gibi olmayan insanlarla uğraşmak zorundasınız. kendilerine ait çıkarları ve sizden farklı davranış biçimleri var. her türden çalışma/iş/para durumu için istekler, problemler, sorunlar ve tartışmalar olacaktır. bir çok defa iyi niyetlerle hareket eden profesyonelin g.t gibi ortada kaldığını gördüm.

    bütün bunlarla uğraşırken nasıl yaratıcı işler ortaya çıkarabilirsiniz?
    güzel soru. işte bu yüzden eğitim önemli. eğitiminiz sırasında tasarımla kendi seviyesinde başa çıkmanız gerekirken ve tasarımı çevreleyen saçmalıklarla da ayrı ayrı ilgilenmek durumunda kalırsınız. eğer sizi zorlayan öğretmenleriniz varsa, yapacağınız çalışmaya para ödeyeceğini söyleyen bir iş adamı ile karşılaşana kadar bekleyin. o zaman "talepkar"ın anlamını öğrenirsiniz. daha sonra sizi zorlayan ve yaptığınız işten zevk almanızı sağlayacak nasırlara yol açan öğretmenlerinize teşekkür edeceksiniz.

    sonuçta iyi bir tasarımcı olmak, ticari çalışmanın sadece %25'lik bölümüdür. eğer sizin ilgilendiğiniz kısım bu ise kendinize bir iyilik yapın: profesyonel pisliklerden birine dönüşmeyin.

    sizinde yaşadığınız tecrübeleri duymak isteriz. eğer eklemek istediğiniz yalanlar varsa yorum yazarak paylaşabilirsiniz.

    mark w. lewis'e ait olan yazının ingilizce orjinalini jeremy sutton'nun painter creativity sitesinde bulabilirsiniz:
    http://www.paintercreativity.com/…/top-10-lies.html

    çeviri:
    http://www.triotasarim.com/trioblog/
hesabın var mı? giriş yap