• dün bir okuyucumdan aldığım bilgi notunu size aynen iletiyorum, hiçbir yorum yapmıyorum.tekel’in başına gelenleri, kimlere nasıl rant yaratıldığını sizlere aktarmakla yetiniyorum.

    işte o bilgi notu:

    “sayın çölaşan, şimdi yazacaklarım, yaklaşık 150 yıldır bu millete ait olan pırlanta değerinde bir kuruluşun acı öyküsü. onlarca fabrikaları, arsaları, binaları olan, 40 bin çalışanın, 600 bin ailenin ise destekleme yoluyla geçim kaynağı olan ve bu ülkeye başta çok sayıda okullar olmak üzere nice yatırımlar yapan tekel’inacıklı hikâyesidir.

    her şeyden önce marka olmuş servet değerinde bir cumhuriyet kuruluşu olan tekel lime lime parçalanıp her bir bölümü parça parça birilerine, özelleştirme adı altında akp’lilere peşkeş çekildi.

    tekel genel müdürlüğü özelleştirme adı altında önce içki sonra sigara fabrikaları, ardından gayrimenkulleri, markası, son olarak da depolarında bulunan 180 bin tonluk tütünleri satıldı ve binlerce işçi işten çıkarıldı.

    bütün başmüdürlükler kapatıldı, fonksiyonunu yitirdi. elinde kalan 150-200 çalışanı ile diğer özelleştirilen kurumlarda olduğu gibi, iki- üç ay içinde tasfiye işlemlerine tabi tutulması gerekirken, faaliyeti sona eren bu kuruma yeni yönetim kurulu üyeleri atanıyor ve bitmiş tekel, yeni rant kapısı yapılıyor.

    dağıtılan, yok edilen tarihi tekel son olarak “gayrimenkullerin satışı a.ş genel müdürlüğüne dönüştürülerek, merkezi ankara atatürk orman çiftliği’ne taşınıyor. yeni kadrolar kurulacak.

    kamuya ait olan bu arsa ve gayrimenkuller bu genel müdürlük aracılığı ile satılacak ve yeni rant kapıları yaratılacak. peki özelleştirme idaresi başkanlığı ne iş yapacak?

    bugüne kadar tüm özelleştirmeyi ve satışları özelleştirme idaresi başkanlığı yaparken, bu yetkisini kimseye devretmezken, hatta kendi bünyesinde bu satış ve ihale işlemleri ile ilgili gayrimenkul değerlendirme dairesi ile ihale dairesi gibi iki daire başkanlığı aktif görev yaparken, yeni bir genel müdürlüğün kurulmasının amacı ne?

    yeni gelir ve rant kapısı mı açılıyor? bu konuda çok pis kokular şimdiden gelmeye başladı. madem yeni bir genel müdürlük kurulacaktı, neden altın yumurtlayan tekel’i öldürüp bitirdiniz? hangi taşınmazları kimlere ve nasıl peşkeş çekeceksiniz?

    yıl 1883: sigara ve alkollü içkilerin tüm gelirleri, yabancıların yönettiği düyun-u umumiye’ye bırakıldı. 1923: cumhuriyet kuruldu. 1925:sigara devletleştirildi. 1926: içki devletleştirildi.

    1946: işin adı, tekel oldu. 1954: ilk dış borcun alınmasından (1854'te alınmıştı) 100 yıl sonra, düyunu umumiye’ye son taksit ödenebildi. 1969: tekel kanunu çıktı.

    x x x

    kısa bir hatırlatma: tekel, 40 bin çalışanına maaş ödedi, ailelerine sosyal imkân sağladı. 600 bin aileye destekleme adı altında ödeme yaptı. üzüm ve tütüncülüğü geliştirdi.

    devlete her yıl milyar dolar vergi ödedi.

    rakı bölümü 292 milyon dolara satıldığı yıl, rakı devlete bir milyar dolar vergi ödüyordu.

    17 sigara fabrikası 1 milyar 720 milyon dolara satıldığı yıl, devlete 2 milyar dolar vergi ödeniyordu.

    kısacası, tarihi tekel, sigara ve rakı olarak toplam 2 milyar dolara satılırken, aynı kurum devlete yılda 3 milyar dolar vergi ödüyordu.

    akp 2002 yılında iktidar oldu.

    adapazarı, düzce, çine, turgutlu, mudanya, yenişehir, kocaeli, hendek, sinop, şarköy, merzifon, geyve, gölmarmara, soma, savaştepe, ulubey, ahmetli, yenice, çivril, fethiye, bergama, dikili, trabzon ve menemen yaprak tütün kuruluşları kapatıldı. binlerce işçi işsiz bırakıldı.

    2004 yılında rakı fabrikaları satıldı.

    bunların tümü 292 milyon dolara satıldı. sadece bilecik’teki fabrika 100 milyon dolar ediyordu. satılırken 35 milyon dolarlık rakı stoku, 100 milyon dolarlık kuru üzüm, suma, şişe, etiket ve anason stoku vardı.

    bunlara ait trilyonluk bina ve arsaları saymaya gerek yok. bütün bunlar onurlu tekel bürokrat ve çalışanlarına inisiyatif verilmeden, onların öneri ve düşünceleri dikkate alınmadan, öib ve özelleştirme yüksek kurulu’nun kararı ve onayı ile yapıldı.

    rakı bölümü bu fiyat ve imkânlarla birilerine peşkeş çekilirken, aynı tekel’insadecebubölümü aynı yıl devlete bir milyar dolar vergi ödemişti.

    2006 yılında tekel rakısını satın alan firmalar, aynı rakıyı 810 milyon dolara amerikalılara sattı. sadece iki yılda 550 milyon dolar para kazandılar!

    810 milyon dolara rakıyı alan amerikalılar, bir yılda 950 milyon dolar ciro yaptılar.

    devlet’ten 292 milyon dolara al, hemen sonra amerikalıya sat!

    2008 yılında sigara da satıldı. (british- american’a)

    tekel genel müdürlüğünün onurlu bürokratları ve tekel çalışanlarının envanter kayıtlarına göre, en az 3 milyar dolar eden tekel sigara fabrikaları, (samsun-tokat- malatya-adana-maltepe-bitlis ve diğer tüm fabrikalar ) şehir içindeki en değerli arsaları, makineleri, araç gereçleriyle birlikte ingiliz-amerikan şirketi bat’a1 milyar 720 milyon dolara satıldı.

    aynı yıl tekel, aynı fabrikalarda üretilen sigaranın gelirlerinden 2 milyar dolar vergi ödemişti. kısacası tarihi tekel fabrikaları, bir yıllık vergi gelirlerinin bile altında peşkeş çekilmiş oldu.

    tesadüfe bakın ki, satıldığı gün tekel’in sadece iki fabrikasındaki “sert paket kapasitesi” 32 milyon kiloya ulaşmıştı. sert paket sigara (2001 ve samsun 216) tiryakilerin aradığı markalardı ve üretildiği anda hemen satılıyordu. yok pahasına satıldılar.

    tekel’in sadece iki fabrikasının üç yılda elde edeceği kazanca denk düşen bir para karşılığında, tam altı şehirdeki fabrikaları satıldı.

    sadece tokat-adana ve samsun’da şehir merkezindeki arsalar 2-3 milyar dolar değerindedir.

    150 yıllık tekel 17 dakikada makineleri, marka değeri, pazar payları, bina ve arsalarıyla peşkeş çekildi.

    tekel’in yaprak tütün işleme fabrikalarındaki tütünler içinden, (en kaliteli olanlardan) 25 milyon kiloyu seçtiler. bu tütünün kilosunu dünya fabrikaları en az 5 dolardan yalvararak satın alıyor.

    125 milyon dolar değerindeki söz konusu tütünü ingiliz-amerikan şirketine hediye olarak sundular. bütün işlemler öib tarafından yapıldı.

    150 yıllık tarihi tekel genel müdürlüğü tarih oldu.

    deposunda bulunan binlerce tonluk kaliteli tütünler ucuza satıldı.

    bu kaliteli tütünlerin kimlere ve hangi fiyata satıldığı konusu mutlaka araştırılmalıdır.

    ankara, istanbul ve izmir’deki başmüdürlüklerde çalışan işçiler işten çıkarıldı.

    tekel’e ait 200'eyakın gayrimenkul peşkeş çekildi, satıldı, büyük arsaları “vakıflara veriyoruz” adı altında 49 yıllığına kiraya verildi.

    daha önce özelleştirilen seka, zirai donatım, gübre sanayi, demir-çelik turban, sümer halı ve diğer genel müdürlüklerin tasfiye işlemlerini tamamlayan profesyonel bir kadrosu vardı.

    tekel’in ise her şeyi gitti.

    tekel’in istanbul unkapanı’ndakialtın değerinde 3 bin metrekare arazi üzerinde 2.500 metrekarelik beş katlı binasından sonra, kartal cevizli’deki 380 bin metrekarelik pırlanta arsası da iktidara yakın bir vakfa “üzerinde üniversite kurulsun” diye tahsis edildi.

    tekel’inkartal cevizli’deki sigara fabrikasının, ambalaj fabrikasının, puro fabrikasının, lojmanların, kreşlerin, futbol-basket sahalarının, konukevinin, araştırma enstitüsünün içinde yer aldığı 380 dönüm arsanın üzerinde 4 bin 100 büyümüş ağaç bulunuyor.

    bu arsa istanbul şehir üniversitesi adına “irtifak hakkı” tahsisi yoluyla yıllığı 1 milyon 600 bin tl bedelle 49 yıllığına kiraya verildi.

    kimdir bu vakıf?

    bilim ve sanat vakfı’nın (bisav) internet sitesinde yer alan yazılarından anlıyoruz ki, şimdiki başkan, yandaş yeni şafak gazetesi yazarı prof. dr. mustafa özel’dir.

    önceki başkanı başbakan erdoğan, danışmanı ise dışişleri bakanı davutoğlu’dur!

    işlem aynı. tekel’invergi borcuna karşılık maliye bakanlığı’na devredilmesi sağlanan bu arsa, söz konusu vakfa kiralanıyor.

    tekel arsaları akp’lilere gidiyor.

    tekel genel müdürlüğüne ait mecidiköy likör fabrikası binasını ve arsasını kiler gayrimenkul yatırım ortaklığı satın aldı. akp bitlis milletvekili vahit kiler’e satıldı.

    beşiktaş’ta bulunan ve 1929 yılında mimar victor adman tarafından yapılan astro tütün deposu da bir akp’liye verildi.

    şimdi beykoz peşkeş bekliyor. beykoz’da tam deniz kenarında bulunan lebi derya yaklaşık 71 dönüm alana sahip paşabahçe içki fabrikasının arsası da satışa çıkarıldı. değeri çok yüksek olan söz konusu kupon arsa, tarabya otelinin tam karşısında bulunuyor. ihale sonrası hangi akp iktidar yanlısına satılacağı merak ediliyor…”

    kaynak: 2 mart 2012 sözcü gazetesi emin çölaşan'ın köşesinden.
  • 2004 yılında 17 fabrikası, hammaddeleri ve stoklarıyla beraber 292 milyon dolara "nurol-özaltın-limak-tütsab " mey grubu adlı ortak girişimine özelleştirilip satıldı.
    2 sene sonra, 2006 yılında 810 milyon dolara "abd texas pacific group" a satıldı.

    5 sene sonra ise abd'li pacific grubu mey içkiyi ünlü ingiliz devi diageo firmasına 2.1 milyar dolara sattı.

    diyeceklerim bu kadar. son 18 senemizin özeti.
  • içki bölümü içerisinde makine parkı, hammaddeleri, demirbaşları, tesisleri, nakit varlıkları kısacası tüm aktifleri ile beraber yaklaşık 300 milyon usd'ye 2004 yılında özelleştirilmişti. mey içki, içki bölümünü satın almıştı.

    2010 yılında ise bu şirkete* 2,5 milyar dolar teklif eden firmalar karşımıza çıkıyor.

    sorulması gereken soru şudur: 6 senede hangi işletmeciler, hangi yöneticiler 2,2 milyar usdlik bir katma değer yaratabilir?

    bu ve benzeri özelleştirmeler ekonomik bir başarı olarak değil, bir hüsran daha doğrusu peşkeş çekme olarak algılanmalıdır. bunu ben değil, rakamlar söylüyor.

    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=601341

    http://online.wsj.com/…2157726.html?keywords=diageo
  • philip morris gıbı dunya devleri tarafından baskıyla katrilyonlarca kara kosacakken bilerek karını dusurtup basarısızlastıran, sımdı ıse yok paraya ıngılız kuruluslarına gıtmesı muhtemel ozellestırme hastalıgımızın son halkası.

    o kadar acı ki telekom, tekel gibi bu ülkenin en karlı sirketlerini ozellestirerek yılda yaptıgı kar mıktarı fıyatına satılmanın aklı mantıgı ıhsanı nerededır bılen soylesın. ıhalelerde avantalar mı donuyor, neden ınsan yılda 100 mılyon veren altın yumurtlayan kazını 100 mılyona satar?

    ama sorsak boyle boyle gelısecegız der sevgili unakıtan beyımız. memleketi karıs karıs, toprak toprak satma ajıtasyonu aslında ufaktan ufaktan (tekel ne kadar ufaktır bu da baska bır entry konusu) boyle seylerle yapılıyor, ama bizim ne umrumuzda ne de satanların umurunda. cunku bu insanlara oy verıp tahta cıkaran ınsanlar secımden once bır cuval yardım komurune, 1 paket sana yagına oylarını satanlar sagolsun.

    tabi butun bunlar donerken biz mezhep catısmasına, turbanla bılmemeneyın kavgası diyerek gozlere cekilmiş hayali perdelerde dünyaları kurtarıyoruz. afferın ey halkım.
  • eskilerin bu kurum hakkında güzel bir sözü vardır:

    iki elle tek'el'e çalışıyoruz.

    içkim, sigaram çoktur anlamında; isteyen içkinin, sigaranın pahalılığını da vurgulayabilir bununla, ben karışmam.
  • 290a satıldı iki yıl sonra 810a, bundan 5 yıl sonra 2100e... çıkıp da bunun izahını yapmaya kalkana bıyık altından gülerim. valla bıyığım da var zaten... pazarlama payı diyen insanlara sorarım zaten tekel olan şeyin pazarlama payı olabilir mi? özelleştirmeden önce payı zaten %100dü çünkü tekeldi. katma değer mi? ne demek şimdi bu? katma değer bi firmayı kaça katlayabilir. yatırım mı? bi bakın bakalım tekelin sitesine özelleştirmeden sonra kaç yatırım yapmışlar. işten çıkartılıp sözleşmeli hikayesiyle başka yerlere aktarılan işçiler niye biber gazı yedi? yatırım çok oluyo o yüzden fabrikalar açılıyo diye mi yediler o gazı? fabrikalar küçülmeye karar verdiği için çıkarıldılar onlar...
  • sümerbank'ın ardından, yabancı sermaye işbirlikçisi hükümet tarafından tarihten silinmesine and içilmiş bir başka kurum.

    lobi kuruluşları var
    (1) yabancı sigara devleri bütün dünyada dev "lobi" kuruluşları ile hükümetleri, kanun yapıcılarını etkiler. istediklerini yaptırır.
    türkiye'de de yabancı sigara devlerinin çok güçlü "lobi" kuruluşları var. yabancı sigara kuruluşları hükümeti, kanun yapıcılarını büyük baskı altında tutuyor. yabancı sigara devleri sadece içeriden değil, dışarıdan da bastırıyor.
    (2) yabancı sigara devlerinin bekleyişi (a) sigarada türk tipi tütün kullanma gibi bir zorunluluk altında olmamaları (b) tek tip vergi uygulaması (c) dağıtım, tanıtma, pazar paylaşımı konularında herhangi bir sınırlama getirilmemesi (d) tekel'in çökmesi.
    (3) yabancı sigara devleri kısa sürede (a) türk tüketicilerini amerikan tütünü harmanına alıştırdı. türkiye'de şark (türk) tipi tütün üretimi yılda 200 bin ton iken 112 bin tona düştü. yılda 200 milyon dolarlık amerikan tütünü ithal eder olduk. (b) yabancı sigara devleri piyasaya hâkim oldu.
    tekel'in pazar payı özelleştirme gündeme geldiğinde yüzde 80'lerde idi. şimdilerde tekel'in pazar payı yüzde 40'lara düştü. philip morris'in pazar payı yüzde 40 oldu. kalan yüzde 20 pazar payını diğer yabancı sigara devleri paylaşıyor.

    türk tipi tütüne geçit yok
    (4) maliye bir süre önce vergi düzenlemesi ile şark (türk) tipi tütün ile yapılan sigaralardan daha az vergi almaya başladı. örneğin harmanında yüzde 33'ten daha az türk tütünü olan sigaranın paketinden 1.35 ytl vergi alınırken, harmanında % 67'den fazla türk tütünü olan sigaranın paketinden 37.6 krş "maktu" vergi alınıyordu.
    böylece hem türk tütünü kullanımı teşvik ediliyor hem de türk tütününe dayalı sigara üreten tekel'e fırsat tanınıyordu. yabancı sigara devleri bundan rahatsız oldu.
    (5) yabancı sigara devleri içeride ve dışarıda hücuma geçti. hatta ab'yi bile işe karıştırdı. "ne ilgisi var?" diye soracaksınız. "ab ilerleme raporu"nda bu konuda türkiye'ye talimat verildi. "sigara devlerinin isteklerini yapmaz iseniz sizi ab'ye almayız" denildi! (ab ilerleme raporu, sayfa 102)
    sonunda sigara devlerini gücendirmemek için maliye istenileni yaptı:

    tekel'in ölüm fermanı
    (1) şark (türk) tipi tütün kullanmak özendirilmeyecek. isteyen istediği kadar ithal amerikan tipi tütün kullanabilecek.
    (2) sigaraya (maktu/sabit) vergi konuldu. böylece tekel'in yerli tütün kullanarak ucuz sigara satma şansı kalmadı.
    (3) yerli tütün kullanarak ve de ucuz sigara üreterek ayakta kalan tekel'in ölüm fermanı imzalandı.
    tekel yerli tütün ile ürettiği bafra ve bitlis marka sigaraları için düşük vergi ödüyor. bu sigaraları 55 kuruşa satabiliyordu. bundan sonra şark tütünü-amerikan tütünü kullanımı farkı dikkate alınmadan sigara paketi başına en az 1.20 ytl vergi ödeneceğinden tekel bu sigaraları 1.50 ytl'ye satacak. ve de zararına satacak.
    fazla uzattım... yabancıları gücendirmeyelim ab'yi kızdırmayalım. sonra imf stand-by'ı imzalamaz. bizi ab'ye de almazlar... ne isterlerse yapalım!

    güngör uras
    http://www.milliyet.com.tr/…5/08/01/yazar/uras.html

    (bkz: sümerbank'ı bitirdik yakında tarihten silinir)
    (bkz: erdemir pislik içinde satalım)
    (bkz: petkim satarım tüpraş satarım)
    (bkz: türk telekomun satılması)
    pek yakında sinemalarda:
    (bkz: tek rakibim thy)
    (bkz: orman arazilerinin satılması)
    (bkz: haydarpaşa projesi)
  • osmanlıca düşkünlerinin hiç sevmediği ömer asım aksoy'un, "inhisar" karşılığı olarak türkçeye kazandırdığı sözcüktür "tekel". ömer asım'ı hiç sevmezler ama cıgaralarını tekelden alır o düşkün kimseler, "inhisar"dan değil!
  • ozellesme sonucunda bir cok urunun karakteri degisecek veya hic cikmayacak olan kurum. truva kanyaginizi stoklayin bir kac yila kalmaz bitecek bu tatlar...
hesabın var mı? giriş yap