terence trent d'arby

• terence trent darby dir dogrusu.... seal den once soul tarzi sarkilari ile basaridan basariya kosmustur.
  
  aslen orta siklet boksorken arkadaslarinin
  "hoca senin sesin de guzel ne bi ton dayak yiyecen... bak milli vanilli ibneleri de hazir piyasaya girmisken ayni formattan sen de dalsan kesin parsayi toplarsin"
  
  gaziyla atraksyona girdigini dusundugum bu zenci (bkz: kara kopek), uzerine bir boksorden beklenmeyecek (bkz: neden ki) yetenek gosterisi ile 80 lerin sonunda piyasayi altust etmistir fakat neden ortadan kaybolmustur onu bilmiyorum.
  
  su anda ayni snapten hatirladigimiz mc turbo b gibi bir barin kapisinda bouncerlik yaptigini tahmin ediyorum.
• kesinlikle olması gereken yerde olmayan bir adam bu. azıcık kassa, belki fiziksel ya da mental sorunlarını bahane edip kendini medyaya sunsaydı eminim ki ikinci bir michael jackson olurdu. yani kendi sesini ve müziğini satmayı becerebilseydi michael jackson'ın şanına ortak olabilecek adamlardan biriydi belki de. sonra adını falan değiştirmiş, garip bir şey olmuş yahu.
• 50 karakter sınırına takılan "introducing the hardline according to terence trent d'arby" adlı ilk albümüyle 87 senesine güneş gibi doğmuş güçlü sesli psychedelic soul insanı. sam cooke'a benzeyen sesi ve kendi çalar kendi söyler ekolü ile iyi titretir diye düşünmüştür kritikler, fakat ilk vuruştan sonrası gelmemiştir. (daha doğrusu neither fish nor flesh ve symphony or damn gibi iki sağlam albüm yapmıştır, heyhat; ilk albüm kadar yankı uyandıramamıştır.)
  gümbür gümbür girişiyle wishing well, vokal yeteneğini sergilediği if you let me stay, ingiltere'de hit olan sign your name ve michael jackson cover'ı damardan giren who's lovin you varken pek tutulmamıştır belki bu "saykodelik" tavırlar, yalnız sonradan gelecek olan maxwell adlı şarkıcımıza büyük kaynaklık etmiştir.
• muhtemelen "introducing the hard line according to terence trent darby" albümüyle 1988 yılında tanıştığım yorumcu.
  
  albümdeki hemen hemen tüm şarkılar güzeldi. kaç yüz defa dinlemişimdir emin değilim.
  
  hala dün gibi aklımda olan yokluk zamanlarıydı, teknoloji şimdiki gibi değildi.
  
  odamda bulunan müzik setinde kaseti ( o zamanlar kaset vardı, albüm felan denmezdi ) dinliyorum ama annemin gelip bana hala uyumadın mı diye kızmaması için hoperlöre kulağımı dayamış vaziyetteyim.
  
  gecenin sessizliğinde kimse uyanmasın diye sesim çıkmıyor ama bir yandan şarkılara eşlik edip aynı sesleri çıkarmaya çalışıyorum.
  
  vay be, ne zorluklarla ve komikliklerle geçmiş bizim gençlik.
  
  bu da arada dinlemek istediğim zaman kendime kolaylık , bilmeyenlere de tanıtma linki olsun.
  
  http://www.youtube.com/…hmhezd9bsb4&feature=related
• delicate diye şarkısı da vardır. ama favorim rain olup beni 88 yılına hazırlık sınıfına götürür. hatta best of 88 albumunde de vardır bu şarkı.
• live performansi olsun
  sign your name,
  wishing well,
  still loving you,
  inanilmaz parcalardir
  son albumunde biraz delirdi ama olsun
  hala super
  son albumun adi da vibrator!
• her bi şarkısı birbirinden başarılı olan ve kendisini meşhur eden albümü "introducing the hard line according to ttd"dır. hemen sonraki albümü olan neither fish nor flesh de öncekinin başarısından dolayı iş yapmıştır. ingilterelidir kendisi.
• bir dönem "michael jackson'ın tahtını sallayan adam" nidalarıyla lanse edilmiş, daha sonra hiç anlayamadığım şekilde sönüp gitmiş, ^*yetenekli bir müzisyendir.
  
  mükemmel sesi ve gayet groovy ritmlerle kaydettiği "introducing the hard line according to terence trent darby" adlı albüm; piyasaya çıkmasından 18 sene sonra bile, adamcağızın muhtemelen aklına bile gelmeyen bir ülkede, bütün gün vıdı vıdı çalışmış zavallı insanların eve gelince dinleyip dinlendiği ve zevk de aldığı bir albümse, bu adam doğru iş yapmış demek değildir de nedir?
  
  hatta playlist bile geçerim hazır elim değmişken, öyle de kutsal bilgi kaynağı yoluna baş koymuş bir insanım:
  
  1) if you all get to heaven
  2) if you let me stay
  3) wishing well
  4) i'll never turn my back on you (father's words)
  5) dance little sister
  6) seven more days
  7) let's go forward
  8) rain
  9) sign your name
  10) as yet untitled
  11) who's lovin' you
• sokakta yürürken bir kafenin penceresinden sarkan hoparlöründen delicate’ini duyduğum anda 11-12 yaşına ışınlandığım reyiz. kadife sesini seviyoruz.
• artık sananda maitreya'dır