• kesinlik yapılması gereken uygulama. enazından istanbul için.
    bu trafik canavarları başka türlü biteceğe benzemiyor. bir yolcu için kaza yapar,yaptırırlar.
  • gebze-harem dolmuşlarının ortalama hat fiyatları 800 bin tl civarında ve bunlardan yaklaşık 400 tane olduğunu düşününce kaldırılmasının pek kolay olmayacağı tahmin edlien durum.
  • olmaz diyenler için çorlu belediyesini örnek gösterebilirim. minibüslerden çok şikayet gelince belediye yüz tane otobüs satın aldı. minibüsleri de trafikten men edip daha çağdaş bir ulaşım aracına çok değil 3-5 ayda halk sahip oldu. bu olaydan sonra minibüsçüler çirkefleşti ve yol kestiler, belediye bastılar hatta kendilerini yakmaya kalktılar ama belediye soğukkanlılığını korudu ve taviz vermedi. diğer yerlerde neden olmasın ?

    edit: alın size belediye meclisi üyesi kadını tartaklayan, başkanı dövmeye çalışan minibüsçüler.

    https://www.hurriyet.com.tr/…isinde-arbede-36084820

    edit 2018 : entry tarihinden bu yana değişen bir şey yok. eski minibüsçüler yüz tane dava açtı kazanamadı. belediye de geri adım atmadı. sadece belediye otobüsleri ile mutlu mesut yaşıyoruz.

    edit 2020: belediye otobüsleri tam gaz devam. bir ara minibüsçüler bir idare mahkemesinden yürütmeyi durdurma aldılar, 2 ay çalıştılar, ardından kara iptal oldu. yargıtay da son sözü söyledi. minibüs işi iyice tarih oldu. darısı tüm minibüs terörünün yaşandığı yerlere inşallah.
  • minibüsçülerin ülkemizde çeteleştiğini göz önüne alırsak zor gözüken eylemdir.

    ancak denetim yapmamanın mazereti olamaz. en basiti kamera sistemini zorunlu hale getir. bir kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalsınlar. hayvani taşımacılık yapan herkese bas cezayı mesela. şikayet üzerine görüntüleri iste minibüslerden yolla ceza makbuzlarını tipini siktiklerime. bir de yavşak yavşak ağzını yaya yaya kadın, yaşlı demeden cevap veren orospu çocuğu muavinleri bi güzel sik. minibüsçülerden büyük bela ibneler.

    ama yok devlet mazlumun tepesinde. siklemez minibüsçüleri kaç yüz bin liralık hatlar neticede. bir iki kere çeşitli sebepler nedeniyle minibüsü şikayet etmiştim. herkes topu birbirine atıyor. belediyeyi arıyorum, şoförler odasına topu atıyor. odayı arıyorum emniyete. emniyeti arasam biliyorum beni tekrar minibüsçüye yönlendirecek. haliyle mecbur değilsem (o hatta alternatif bir araç varsa) binmem minibüse.
  • şu toprakların görüp görebileceği ikinci vaka-i hayriye olur.

    yalnız, sadece minibüsleri değil halk otobüslerini de kapsamalıdır. halk otobüsü dediğin minibüs zihniyetinin daha fazla yolcu taşıyabileninden başka bir şey değil.

    minibüsler kalkarsa dar sokaklara otobüs girmez gibi bir düşünce hakim. arkadaşlar minibüs boyutunda araçlar alıp belediye'ye işlettirirseniz bu sorun da çözülür. malta'da görmüştüm, ortaçağdan kalma şehirlerin daracık sokaklarında belediye minibüsleri işliyordu. gayet mümkün yani.

    minibüs ve halk otobüsleri trafiği boğuyor, diğer sürücleri geriyor, sürekli kullanmak zorunda kalan yolcularını tehlikeye atıyor. tek faydası ne? insanları bulundukları yerden gitmek istedikleri yere taşımaları. değer mi şu kadar düşük fayda için bu kadar büyük zararı olan bir sistemi ayakta tutmaya?
  • aşama aşama gerçekleştirilecektir.
  • seçimden önce yapılması zor , hayırlı eylem.belediye otobüslerinde hiç fark olmasa bile kamera var .birisi kaybolduğunda yada en basitinden bir telefon çalınsa; kim nereden binmiş , nerede inmiş , ne yapmış belli olur .
  • hak verdiğim serzeniş.
  • ulaşımı belediyeler yani genel anlamda devlet sağlamalıdır.

    şehiriçi ulaşım özel firmalara bırakılamaz. hiçbir düzgün ülkede bunun örneği yok. dolmuş sistemi başlıbaşına azgelişmişlik demektir.

    özel halk otobüsleri de buna dahil. belli bir hat boyunca özel bir firma toplu taşımayı üstlenemez. üstlenmemeli üstlenmesi düşünülemez. belediyeler neden var ki? belediyeyi de özelleştirelim o vakit. 3-5 kıro dağdaki arsasını satıp gelip belediyeyi satın alsın işletsin.

    (bkz: #49168326)
hesabın var mı? giriş yap