• sevgili ingilizcemizde baygın, bilinçsiz, şuursuz manalarına gelen kelime. consciousın olumsuzudur hatta. ankanşız diye okunur, öyle yazılması da makbuldur.
  • bununla ilgili ingilizce'de hiçbir şekilde subconcious kelimesini kullanma ihtiyacı hissetmezken, türkçe'de bilinçdışı kullanımı psikolojik bir çerçeve dışında çok garip geliyor, sanki bilinçaltı olmalıymış gibi geliyor o kelime...
  • liberalliği tarikatçılığından beslenen.
  • bugünlerde kendine idol seçiminde parvus efendi ile george soros arasında gidip gelen eomer türkiye şubesi. devrim devrim derken kafayı yedi sonunda, şalter attı, üzerine gitmeyin.
  • "dönüp dolaşıp aynı şeyi yaşamaya çalışmaktansa değişiklikleri kucaklayalım, onları sevelim. önümüzde sonsuz olasılıklar, arkamızda rengarenk bir geçmiş var."

    bugün kötü bir sabaha uyandı, umarım iyidir. iyi olsun çünkü ben tek başıma çevremizdeki milyon tane mutsuz insana "mutsuz olmak çok saçma arkadaşlar, lütfen yapmayalım böyle şeyler" diye anlatamam.
  • sonunda bir şekilde her zaman carey mulligan'a bağlanan film eleştirileri adeta birer cevher. yenilerini heyecanla bekliyoruz. bir de carey mulligan var tabi. carey mulligan şahane, carey mulligan harika.
  • tam kar$iligi:
    (bkz: ami gotu yarmak)
  • doğum günü bebişi. yeni yaşında o uzun uzun saçlarının hakkını verip artık sonunda headbangden headbange koşacağı çok pis metalci formatına geçiş yapacağını umut ediyorum, isteyenin bir yüzü tencere dibin kara neticede. seneye de olmadı bu iş yatar abi.
  • sözlükte bi tarzı var zannediyo. allam yaa!
hesabın var mı? giriş yap