• çirkin kızları dışlama. her çirkin kızın mutlaka güzel arkadaşları vardır.
  • bütün üniversite hayatını birlikte geçireceğin, hatta geri kalan ömrünü de.. beraber yiyip beraber içeceğin, yeri geldiğinde birlikte aç kalacağın, aşık olduğunda omzunda ağlayacağın.. ama illa ki müthiş anılar yaşayacağın dostlarınla da tanıştığın derstir ayrıca..

    -merhaba burası boş mu?
    +(kocaman bir gülümsemeyle)evet. *
  • unutulmayan derstir. neden mi? açıklayalım.
    sene, 2003
    bölüm, maden müh.
    ilk dersin adı maden mühendisliğine giriş dersidir. bölüm başkanı olan hoca gelir ve şu konuşmayı yapar.
    "siz neden bu bölüme geldiniz ki? mezun olan erkekler benzin istasyonunda pompacı, kızlar da evlerinde çeyizlerini hazırlayan üniversite mezunu olur" der ve bu güzel lafın üzerine herkesin morali bozulur, o an bırakmayı düşünenler mi dersiniz, şoka girenler mi dersiniz hepimiz çeşitli tiplere gireriz.

    sene, 2010
    hiç bi arkadaşım istasyonda pompacı olmadı, kızlarda evlenmeyi düşünmüyolar. ama gizli gizli çeyiz hazırlıyolarsa bilemem tabi (%99 oranla herkesin güzel bir işi var)
  • üniversitede ingilizce hazırlık okuyan sayısının aşırı artmasıyla ilk dersin ingilizce olması sıklaşmıştır. ama gelin görün ki bölüme geçtikten sonra da ilk girdiğim ders yine ingilizceydi.
  • yıl 1987

    ilk dersimiz introduction to programming 101 (bilgisayar mühendisliğinde okuyoruz). hoca * derse girdi tahtaya yazmaya başladı bir şeyler sonra arkasına döndü .. "kaçınız bilgisayar programı yazdı daha önce" ? kalkan 3 el 40 kişilik sınıfta. "kaçınız bir bilgisayar gördü ?" kalkan el sayısı 5'e çıktı. işte böyle başlamıştık sözlük, şimdi sınıf arkadaşlarım işin ilmini yaptı ben hala oricteyim *
  • iyte mmiarlık fakültesinin depremden sonraki halleri sırasında fen fakültesinin kantini yapılması planlanan yerinde * girilen proje dersidir. üstelik programda sabahtan akşama kadar aynı ders gözükmektedir. introduction to design. daha bünye ortamı kaldıramadan bir de üstüne tüm gün aynı hocaları karşısında görünce error vermişti haliyle.
  • hava soğuk, eylül 2001 ancak dışarıdaki havada kuşlar bile uçmuyor. heyecan basmış, liseden çıkmışım almışım kapı gibi diplomayı, girmişiz öss'ye haşırt sözel sayısal slalomunu geçip o alınan akkağıtlı diplomayı istanbul üniversitesine zbam diye vermişim. o zamanlar bilmiyorum tabii bu aşkın ızdırabının 3 sene süreceğini sonra o diplomayı alıp başka üniversiteye geçeceğimi. sweatshirt giyiyorum, beğenmiyorum. öyle ya üniversite bu. kızlarla tanışacaz! öyle bir beklenti var, kimse demiyor "lan yarrakkafalı astronomi kazanmışsın, sayısal bölüm ne kızı ne bilmemnesi" diye. 18 yaşında bir gencim, ergenlikten ve liseden temiz çıkmış, temiz traşlı.

    otobüse atlıyorum istikamet beyazıt, hedef seminer odası bilmemkaç. hoca agamali agamaliyev, ders analiz. otobüste gelirken güzel kızları kesiyorum inceden, veya gayet kalından. ihtimalen kalından, karşımdaki dişiyi tren gibi hissettirmek konusunda üstüme yok. bir ekşın olmadan iniyorum durağımda. eski liseme yakın olduğundan pek bir şey değişmiyor o konuda. karşıya geçiliyor, imç'ye baka baka. sonra da ver elini fen fakültesi.

    sınıf minicik bir yer. en fazla 40 kişilik, ben en öne yerleşiyorum, millete bakıyorum. liseden pek de farklı değil gibi görünüyor, aynı tipler, aynı jöleler aynı makyajlar. öyle bir kaç kişi ile tanışıyorum. yalnız sınıfa giren girene. lan hani bu bölüm 60 kişi alıyordu? derken derse yaşlıca bir adam geliyor.

    "men agamali agamaliyev..."

    diye başlıyor.

    derken daha sonra öğreniyorum ki birinci tekil şahıstan bu bölümün analiz dersinin analitik geometri ve küresel astronomi ile üç baba dersten, yani kimsenin geçemediği derslerden, birisi olduğunu öğreniyorum. tam herşeyi öğrendim herşeyi yaparım havasıyla girdiğim sınavdan yüz üstünden 0.5 almam bardağı taşıran son damla oluyor. en başta inat ediyorum, "geçecem seni yenecem seni analiz" diyerek lakin 2 sene içerisinde kaydadeğer bir başarı görülmüyor. sonrasında da ben vazgeçiyorum zaten.

    "siz aydın oldu?"
    olduk hocam da, başka türlü aydın olduk biz...
  • birinin çıkıpta "zil ne zaman çalacak hocam" deyipte rezil olduğu ilk ve son andır.

    zöge: nihaha zorunuza mı gitti lan. "zil ne zaman çalcak ya uf patladım sıkıntıdan" smwqklejwqlekqwje
  • geç kaldığım derstir. türkçe dersiydi, yanımda liseden aynı bölümü kazandığımız bi arkadaşım, kapıyı çalsak mı çalmasak mı tereddütü yaşamanın ardından, yoldan geçen muhtemelen üst sınıf birinin direk girin önerisiyle girmiştik...
  • bölüm başkanı olan hocamızın ve stajyerinin birlikte girdiği ve benim sınıfı geç bulmamdan kaynaklı olarak geç kaldığım derstir. kapı açıktı insanlar teker teker geldiler sanırım benim gibi. o gün öylesine gitmiştim ben ama millet süslenip püslenip gelmiş abi. ben üstte tişört altta mavi basket şortuyla katıldım aralarına. zaten ben girince hoca '' aha lan erkek '' oldu ... sikiyim noluyo lan derken bi baktım abi sınıfta hiç erkek yok ortalık leş gibi oje kokuyo resmen. ananı ananı oldum az biraz. sağa sola '' lan başka erkek var dimi bak kayıt yaptırırken var dediler oğlum var dimi lan var de lan '' diye site ediyorum ...

    ertesi gün geldi bi kaç tane de gelmez olaylardı amuha goyim. godum şakirtleri ya ...
hesabın var mı? giriş yap