6487 entry daha
  • aradaki mesafe kısa vadede ortadan kaldırılmıyorsa, bir insanın kendisine yapabileceği en büyük sabır testidir. herkesin harcı değil.
  • facebook'ta paylaştığı bir şeye yaptığım yorumdan sonra tanıştık. mesaj attım ona, gönderisinin altını kirlettiğim için "hep kirlettim ya kusura bakma" dedim. oradan sohbet ettik. saatlerce konuştuk. ertesi gün de konuştuk, sonraki günde. her konuşmadan sonra beklemeye başladım onu. gel zaman git zaman, onu görmeden aşık olmaya başladım. içimdeki volkan zamanla büyümeye başladı. 19 yaşındaydım o zamanlar. bir saat konuşmak için can atardım, ama yetmezdi.

    günler günleri, aylar ayları kovaladı. ben bu kıza yanmaya başladım. elimde sadece fotoğrafı ve cümleleri vardı. telefonla bile konuşmamıştık. sonra bana maddiyattan bahsetmeye başladı. hayallerimin ne olduğunu, hangi bölümü okumak istediğimi, hangi meslek sahibi olmak istediğimi. ben de bunların öneminin olmadığını söylüyordum. seviyordum, ama bir garip davranıyordu. beni sevdiğini düşündüğüm bir insanın davranmaması gerektiği gibi davranıyordu. bazen soğuktu, bu canımı acıtıyordu. bir gün terk etti beni. konuşmamamız gerektiğini söyledi. ağlıyor olduğunu belirtti. onu ikna etmeye çalıştım gitmesin diye. her şeyin daha da kötüye gideceğini bilmiyordum...

    aramız iyi olmamasına rağmen her gün daha da çok aşık oldum. onunla konuştuğum zamanlar acı çekiyordum. onu görmememin de etkisi vardı ona olan sevgimin. o benim bebeğimdi, herkes gibi değildi, özeldi. onu bütün dünyadaki her şeyden izole bir kız olarak kurdum kafamda. sevgi eşittir oydu. tekrar terk etti. acıdan kaskatı kesildim. yaşadığım acı öylesine büyüktü ki, o hislerimi ifade etmekte zorlanıyorum bugün. hayatım yıkılmış gibiydi, mahvolmuş gibiydi. sanki ben yarı ölü bir insandım artık. onsuz bir hayat geçmezdi. ve zaman beni bunaltıyordu. zaman geçmiyordu. onsuz geçirdiğim her dakika beni mahvediyordu.

    bir gün bana geri dönmek istediğini söyleyen mesajla karşılaştım. onu çok sevdiğim için hemen kabul ettim. bir kaç hafta iyiydik, tekrar kötü olduk. tekrar terk etti. onu düşünmeden geçirdiğim, onu düşünmeden uyuduğum bir günüm bile yoktu. yemek bile yiyemiyordum. canım bir şey yapmak istemiyordu. dinlediğim müziklerde onu hissediyordum. hayatım yok gibiydi. üniversitede derse odaklanamıyordum. sonra ona mesaj attım, onsuz yapamadığımı söyledim. istemedi ama bir süre konuşmaya devam ettik. ben bu süre zarfında acı çekmeye devam ettim. sanki acı kalbimi asla bırakmayacak gibi hissediyordum. bir kere telefonda görüntülü konuştuk, bir kaç kez onu aradım. onun dışında hep facebookta, whatsappta, instagram'da konuştuk. arada gidip geri dönüyordu. her defasında aşkımdan kabul ediyordum.

    bir gün üniversiteden bir kıza "bir kız var, sürekli beni terk edip geri dönüyor, sence neden?" diye sordum, o da bana "ne yapıyor biliyor musun? seni bırakıp başkasına gidiyor, onu bırakıp sana geliyor" dedi. ihtimal vermedim, içimden güldüm. bir yıl kadar zaman geçti, bu sürede arada konuştuk, arada konuşmadık. ama sevgi hiç azalmadı. hep sevmeye, onu düşünmeye devam ettim. engel olamıyordum, acı çekiyordum. yanıyordum.

    istanbul'a ablamın yanına gittim, o da istanbul'daydı, mesaj attım seninle görüşmek istiyorum diye. önce tamam dedi. heyecanlandım ve üzerime başıma çeki düzen vermeye çalıştım. ertesi gün istemiyorum dedi. yine duygularımla oynadı. bir süre daha geçti. ona çiçek yaptırdım 8 mart dünya kadınlar gününde. uzakta olduğu için çiçeği alıp video çektim. videoyu beğendi, ama çiçeği istemedi. tamam dedim. kısa bir süre sonra da her şeyi itiraf etti. başkasının olduğunu söyledi. benimle konuştuğu zamanlarda başkası da varmış. bir onunla, bir benimle konuşuyormuş. ama hiçbir zaman aynı anda ikimizle konuşmamış. savunması buydu. yani beni hiçbir zaman sevmemiş. aldatmış da. benimle duygularımla oynamak için konuşmuş. bir çok şey yerine oturdu kafamda. ve üniversitede neden diye sorduğum, ihtimal bile vermediğim o sıradan kız haklı çıktı. gözümde o kadar büyüdü ki o kız, anlatamam. hiç kötü bir kelime kullanmadığım, saf ve koşulsuz sevgiden ibaret duygularla sevdiğim, dünyanın en iffetli ve iyi kızı olduğunu düşündüğüm, klişe olduğu için bi kere bile aşkım diye hitap etmediğim, çok nadide ve nadir olduğunu sandığım, çok sevdiğim, aşkından yandığım ama hiç görmediğim o kız bir yalandan ibaretmiş. değil el ele tutuşmak, yüzyüze gelsem yüzüne bakmaya kıyamayacağım, utanacağım bir kızdı. bir daha kimseyi onun kadar sevmedim. yani siz siz olun, bir kızı en az bir kere bile görmeden sevmeyin. mesafeli olun. uzak mesafe ilişkisi kötü değildir. gerçek hayatta bir şeyler paylaşın ki uzak mesafe ilişkisi anlamlı olsun. bir ilişki sadece uzaktan yürüyorsa olmaz. arada yanına gidin, o sizin yanınıza gelsin. onun sizi sevdiğinden emin olun.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap