• hayat bazen kişilere farklı sorumluluklar yükler. belki bir yüksek lisans hadisesi için, belki bir iş için, belki de askerlik görevi için kişiler belli bir süreliğine coğrafya değiştirebilir. işte tam bu sırada bazı sevdiklerimizde geride bırakmamız gerekir. bunlardan bir tanesi de sevgilidir. canımız, kalbimizin yarısıdır öyle ki aynı şehirde yaşarken bile özlem duyduğumuz zamanlar olabilmektedir. fakat bir zaman gelir yukarıda saymış olduğum sebeplerden ötürü mekan ve coğrafya değiştirilebilir. o zaman sevgilimizde birden uzaktaki sevgili olur. bu ayrılığın - ki tam olarak bir ayrılıktan bahsedemeyiz - çok küçük de olsa bazı yararları olabilir. her şeyden önce gerçekten onun bizim için ne kadar değerli olduğunu anlarız, ufak tartışmaların ve hataların belki de çok önemli olmadığını, karşımızdaki insanı bazen olduğu gibi kabul etmek gerektiğini görürüz. ancak en kötüsüde aşkımızı onsuz yaşarız, onu onsuz yaşamak güzel bir şey midir veya kişiye bir şeyler katar mı bilinmez. hayatımızda belki kimseyi özlememişizdir, öyle ki belki de adam gibi adam özlemeleri özlemişizdir. işte bu ayrılıklar bize onu ne kadar sevdiğimzi öğretir, değerini anlamamıza yardımcı olur, özlemeyi, kadir, kıymet bilmeyi gösterir. artık telefon ve şehirlerarası otobüsler vazgeçilmez parçası olur hayatın. uzaktaki sevgili gerçekten özel olan o kişiyse ne dağlar aşılmazdır artık, ne de mesafeler o kadar uzundur. aşk şarkıları eşliğinde yolculuklara çıkarsınız, içinizde onu görmenin verecek olduğu mutluluk, keyif ve heyecan ile kilometreleri aşarsınız. engin denizler kabarır içinizde, güneşi* görmek içindir herşey. hele bir de deliler gibi seviyorsanız, aşıksanız ne uzaklık kalır, ne de engeller. hiçbiri aşılması imkansız engel, güçlük ve mesafe değildir uzaktaki sevgili için. yeter ki onu görüp gözlerine bakabilelim, sarılabilelim. uçar gider tüm yorgunluklar, uzaklıklar. konuyla ilgili bir şarkı için ayrica (bkz: promise me)
  • onsuz zamanı zamandan saymadığınız,vuslatı başka alem,bir ömre bedel sevgili..
  • başka bir masalda kahraman olan sevgili.

    aradaki her kilometre bir çentik atar dudaklarınıza,
    yüreğinizde irili ufaklı façalar, siz özlemek fiilinin dört bir yanını ezberlerken, zaman sizi tefe koyar.

    uzaktaki sevgili, kuralları bile olmayan bir oyuna sürükler sizi, arzunuz gözlerinizi bağlar, kıskançlık horozunu çoktan çekmiştir yalnızlığın, koşulsuz şartsız kabullenmişsinizdir bu idamı; siz onsuz hiçsinizdir ve bu barut gibi patlar kalbinizde.
  • kısırdöngü.

    çocukluk çağlarının atlıkarıncası,
    çikolataya bulanmış dikenli tel.
  • birgün aniden terkedecek olan sevgilidir*
  • çok güzel uykusuzluk olur bundan. reçetesi şudur: bir adet burnunuzda sızlayan ama yanınızda olmayan ten kokusu, bir kaç tane mektup, beraberce okunan, yazılan, çizilen bi şeyler -yani allah ne verdiyse diyip evde bulunabilecek post romantik, dekonstrüksiyonist sevişgen tekst, pasaj hede hödö-, camda mevsimine göre çıtır çıtır yağmur veyahut kocaman, parlak ışıklı ay, varsa süslemek için gece meltemi, yine mevsimine göre aromayı arttırma amaçlı beyaz şarap, martini bianco ya da kahve konyak (elde bulunursa smirnoff ice'la da yapanları da duyulmuş; tadından yenmeyecek bir hal alıyormuş), bir kaç çakıl taşı, mezardan gelen boğuk sesle söylenen bir kaç şarkı, saç telleri, unutulmuş giyecekler, unutulmamış öpücükler, sesler, sözcükler... şöyle bir harman edersiniz hepsini; çok fazla karıştırmadan da yayvan ve de geniş bir zamanda sıcak sıcak servis... ohh mis gibi insomnia dersiniz. uzak kentleri, uzak evleri, uzak kişileri vesair de böyle usul usul seversiniz.
  • uzaktaki sevgilinin bir hayırlısı bi de hayırsızı vardır bir de. hayırlı olanının çok güzel yanına gidilir. böyle özlenilir çok ve de özlem boşa çıkmaz da hemen kollarına koşulur. sizi pek bir mutlu eder; öpüp sever kucaklar. hayırsızından da kaçınılmaz bir şekilde eski sevgili olur sonunda. hayırlısından mükemmel eş çıkabilir; çünkü bunların hayırlısı sizi yanında olsanız bile özleyendir, bir krizantemdir, bir yavru pandadır, ne bileyim böyle bol mantarlı bir calzonedir, sarımsaklı sızma zeytinyağıdır, baileysli dondurmadır, dudak ucundaki gülümsemedir, ergonomik uyunuşlu legosal uyum kişisidir.

    hayırsızı da soğuk ve sertleşmiş ançüezli pizzadır, çürük böğürtlendir, karpuz çekirdeği, tersyüz çocuk ahlaklı çekilmez bir sinsi tilki, sabahın köründe içinizi burkabilecek kapasiteye sahip bet sesli hatıraların albino kargasıdır; yürekteki kağıt kesiği ve öküzottidir. hayırsızını şutlayıp veyahut hayırsız tarafından şutlanınca, bir ay süreyle rakıları, votkaları şerbet eyleyip, dostlara kendimiz için "seni sevmeyen ölsünnnn! ölsünnn!" dedirtmek başarılı bir travma ertesi aktivitesi olabilir...
  • sevgilinin uzaktaki hali.

    salına salına girer uykularınıza, kabuslar getirir demet demet,
    kimi zaman adı konulmamış eşsiz çiçekler açtırır,
    dinamit yerleştirir hüzünlerinize,
    gözyaşlarınızla söndürürsünüz fitilini.
    dudaklarındaki nem, bedenindeki tek bir ben, dindirir acılarınızı,
    oysa uzaktadır o!
    ve yüreğiniz bir uçurtmaya konup göç eder o uzağa.

    bir uzaktaki sevgili esir aldıysa sizi
    çiy kokulu sabahlar vurur her gün yüzünüze,
    durulmayan sevginiz, yavaş yavaş boğar sizi.
  • bazen bir sevgili hayatta yegane yaşama sebebi olabilir bir insanın,
    ama uzaktaki sevgili, bunu varoluş sebebine dönüştürür!
hesabın var mı? giriş yap