• giderken yanınızda yiyecek getirmenizi şiddetle tavsiye ederim ,hiç bişey yiyemessem ekmek gevelerim derseniz aç kalırsınız ekmek yok,gece uyuyabilmek için kulaktıkacı lazım korna sesinden uyunmuyor,giyim ve elektronik aşırı pahalı,hediyelik eşyalar biraz ucuz sadece ,hanoi'de bir tane döner kebapcı var ama köpek eti kullanıyor,tavuk yemekleri ise (allah rızası için sanırım), tüyünü yolmuşlar kafası tırnagı herseyi tastamam bütün halde güzelce dilimlenmiş servis ediliyo ,tek yenebilir yiyecek pho çorbası ve pirinç erişte makarnası(kadayıf a beziyor) türkleri viet-nam'a almamalarının sebebi orada adım başı kustuklarındandır.marketde satılan ürünlerin üzerinde içeriğini açıklayan tek dil viet-nam ca yazıyor içinde ne olduğu belli değil,
    ha! dersenizki birdaha nerde bulacam usulünce pişirilmiş kurbağa yemekleri,fare kebabı ,kedi köpek ve envai çeşit yaşayan haşeratdan yapılmış yemekleri/tatlıları o zaman membağındasınız yumulun derim.ne havada ucan nede gezinen canlı hayvan var bir tane kedi görmüş kanka onunlada dalga geçmişler akıllı kedi diye artık kedi akıllı olduğundanmı yoksa yiyecek birşey bulamadığındanmı bilinmez birderi birkemik geziniyo hayvancaaz.
    istanbulda trafik var diyenler döndüklerinde trafik ışıklarıyla dans etmek,trafik polisleriyle el ele çılgınlar gibi bayıraşşa koşmak ,korna çalanlara camdan sarkıp birdaha çal diye tezahurat yapıcaklar.
  • siz de benim gibi agiz sapirdatisindan nefret eden bir insansaniz burada birkac ay icinde ya katil olursunuz, ya kanser. agzini siktiklerim sinir birakmadilar kac gundur.
  • ho chi minh ve hanoi şehirleri vasıtasıyla deneyimleme fırsatı bulduğum ülke. görülmesi gereken yerler ve rota önerilene geçmeden önce ülke hakkındaki birkaç gözlem ve deneyimimi aktarayım. direkt olarak rota önerisi ve turistik atraksiyonları okumak isteyenler aşağıdaki yıldızlı paragrafları atlayabilir.

    * bordo pasaport sahipleri ülkeye girebilmek için vize almak zorunda. vize başvurusu oldukça kolay. konsolosluk veya herhangi bir aracı kuruma gitmeyi gerektirmiyor, web sitesi üzerinden sorulan birkaç soruya cevap verilip pasaportun ön yüz fotoğrafı yüklendiğinde başvuru işlemi tamamlanmış oluyor. 3-5 iş günü içerisinde vize başvurusunun cevabı hazır oluyor. kalınacak yer sorusuna otelin ismi ve otelin açık adresinin tam olarak yazıldığından emin olunması elzem. aksi takdirde kalınacak yer ile daha fazla detay istenebiliyor. bende süreç bu şekilde işlemişti. google maps'te yazan adresi bire bir kopyalayarak sorunu çözmüştüm.

    * ulaşım için körfeze ait havayolları türk hava yollarına göre daha avantajlı seçenekler sunuyor. qatar airways ile doha aktarmalı gidiş, yine doha aktarmalı hanoi üzerinden dönüş yapmıştım. türk hava yollarından birkaç yüz dolar daha ucuz bir seçenek sunmuştu. değişim uçakları arasındaki bekleme süresi de maksimum 2 saat olduğu için toplamda çok bir süre kaybedilmiyor.

    * özellikle ho chi minh'de trafik adeta bir kaos. motor sayısı oldukça fazla. karşıdan karşıya geçmek gerçekten bir ölüm kalım meselesi. birim zamanda birim alandan geçen motor sayısı bazen baş döndürücü hale geliyor. (örnek bir video.) karşıdan karşıya geçme meselesini yerel bir vietnamlı'yı kendime siper etme yöntemiyle çözmüştüm ben. ikinci ve üçüncü günlerde insan alışıyor.

    * bu ülkede uber'in alternatifi olarak grab uygulamasını kullandım. yerel taksilere bulaşmaya hiç gerek yok. grab oldukça güzel bir uygulama. motor taksilerle yolculuk yapma deneyimini de edindim. komik fiyatlarla motor üzerinde yolculuk yapmak mümkün. araba ile ulaşım süreyi biraz uzatıyor. motor taksilerini kullanarak ülkedeki süremi oldukça verimli bir şekilde kullandığımı söyleyebilirim. ara sokaklardan gitmesi, kaldırıma çıkması, arabalar arasından kıvrılması gibi nedenlerden ötürü çok vakit kazandırıyor. tehlike var mı; elbette var. hayatta bir kere yapacağım bir aktive olarak düşünüp motor taksiyi deneyimlemek istemiştim; ilk deneyimimden sonra en az 10 kere daha motor taksi olayını tekrarladım.

    * bu ülkeye gitmek için en uygun zaman kuru sezon. yani aralık, ocak ve şubat ayları. yağmurlu sezonda gezmenin oldukça zor olduğunu belirten birkaç blog yazısına denk gelmiştim. kış ayının tek dezavatajı ise ha long körfezindeki görüş mesafesinin kapalı hava veya bulutlar nedeniyle kısıtlanması. suyun maviliği de bir miktar azalıyor.

    * kış aylarında ülkenin güneyi hala daha çok sıcak. ho chi minh'de şort tişört kombinasyonuyla terledim; ertesi gün hanoi'de montumla üşüdüm. hassas bünyeler için işkence olabilir. uyarmakta fayda var.

    * yerel halkı çok yapışık değil. bir ürünü almayı istemediğinizi söylediğinizde ikinci defa ısrar etmiyorlar genelde. bu yönlerini beğenmiştim. fakat yerel halkın ingilizce telaffuzuna bir türlü alışamadım. ikinci hatta üçüncü defa tekrar ettirdiğim zamanlar bile oldu. aksanlar biraz değişik.

    * vietnam mutfağı çok övülüyor ama ben maalesef yanından bile geçememiştim. zaten domuz eti yemeyenler için çok bir alternatif kalmıyor. pirinç kağıdına sarılan spring roll'ler fena değildi. japon restoranları hayatımı kurtardı burada olduğum süre boyunca. içecek olarak da yumurta kahvesini öneririm. hoş bir içimi var. alkolün ve özellikle biranın oldukça ucuz olduğu söyleniyor; alkolle hiç aram olmadığı için tad konusunda herhangi bir bilgi veremeyeceğim.

    * bu ülke, yalnızca kağıt üzerinde de olsa, hala daha komünist bir ülke. aile yaşamına önem veriliyor; dolayısıyla vietnam'ın tayland gibi fuhuş cenneti gerizekalı bir ülke olduğunu düşünmek pek doğru olmaz. fuhuş illegal.

    ho chi minh, vietnam'ın en büyük şehri. fakat başkent değil. ismini, vietnam sosyalist cumhuriyeti'nin kurucu liderinden alıyor. "aydınlatan" anlamına geliyormuş bu söz öbeği. saigon ismi de oldukça yaygın. bu isim fransız sömürgesi döneminde şehre verilen ad. vietnamlılar 1850'li yıllardan itibaren 100 yıl boyunca fransızların boyunduruğu altında yaşamış. ikinci dünya savaşı esnasında bir ara japonlarla uğraşmak durumunda kalmışlar. bağımsızlıklarını kazandıkları zamamda da amerika yanlısı güney vietnam ile yaklaşık 20 sene boyunca savaşmışlar. ülkenin son 100 yıllık geçmişinde huzur istikranın yaşandığı bir zaman dilimi neredeyse yok gibi. bu şehir için 3 tam günün yeterli olacağını söyleyebilirim. daha kısıtlı zamanı olanların ise chu chi tünelleri ve war remnant museum'u görmeden şehri terketmemeleri gerekiyor. üç gün boyunca benim seçimlerim şu şekilde olmuştu: (günlük 25-30 bin adım ortalamasını bulan biriyim; seyahatlerimde ortalama olarak günün 13 saatini dışarıda geçiririm. bu tempoyu kaldıramayacak kişilerin bu listeyi tamamlamak için gün sayısını artırmasında fayda var.). war remnants museum, independece palace, ho chi minh city museum, city hall, ho chi minh city opera house, nyugen hue, cafe apartments, post office, notre dame cathedral of saigon, tao dan park, chu chi tunnels, mekong delta, jade emperor pagoda, binh tay market*, thien hau pagoda, hao si phuong alley, quan am pagoda, cha tam church ve bitexco finance tower.

    ilk günü fransız etkisini hissettiren eski şehirde harcamak mantıklı bir rota olabilir. atraksiyonlar da bu alanda kümelenmiş zaten. turistik atraksiyonların çoğu yürüme mesafesinde; fakat bu durum saigon'un yürüme dostu bir kent olduğu anlamına gelmiyor. trafik ve karşıdan karşıya geçme probleminden yukarıda bahsetmiştim. bunun üzerine kaldırımların motorlar tarafından işgal edildiği bilgisini de eklemem gerekiyor; zira herhangi bir kaldırımda düz bir çizgi üzerinde yürümeyi başarabildiğim bir yer olmadı. kaldırımlar motor parkına dönmüş durumdaydı. motor parkı olmayan kaldırımları da esnaf sandalyeleri işgal ediyordu. bol bol zigzag çizmeli, kimi zamanlarda yola ayak basmayı gerektirecek bir yürüyüş rotası olması kuvvetle muhtemel.

    bu şehirde kaçırılmaması gereken ilk müze war remnants museum, bir bayka deyimle vietnam savaş kalıntıları müzesi. vietnam savaşı boyunca geçen 20 yılı kapsayan görseller, savaş teçhizatları, tutsakların esir edildiği hücrelerin betimlendiği gösteri merkezleri var. müze net bir şekilde anti abd propagandası yapacak şekilde dizayn edilmiş. fakat bu durum müzede sergilenen eserlerin yalan bilgi verdiği anlamına asla gelmiyor. müzenin kimi bölümlerinde de oldukça rahatsız edici içerikler var. çocuklu ailelerin bu müzeye giderken bir kere de düşünmesi gerekir. özellikle kimyasal savaşın anlatıldığı oda tam bir bölüm sonu canavarı gibiydi. napalm ve fosfor bombalarına maruz kalan insanların fotoğrafları savaşın acımasızlığını net bir şekilde gözler önüne sermiş. müzenin en ilgi çeken; dolayısıyla da en kalabalık olduğu yer burası.*
    --- spoiler ---
    görselgörselgörsel görsel
    --- spoiler ---
    onlarca ödül almış şu meşhur foto ise bu müzeye bağışlanmış. görsel napalm bombası etkisine maruz kalan 9 yaşındaki kız yanmadan önce koşarak acısını hafifletmeye çalışıyor. bunlar da müzenin bahçesinde bulunan savaş ganimetleri: görsel görsel. müzenin en ilgi çekici ikinci bölümü ise savaş tutsaklarının esir edildiği bölmeler. görsel tiger cage olarak adlandırılan şu kafesin küçük bölmesine 3, büyük bölmesine ise 5 kişi sokularak politik mahkumlara işkence ediliyormuş. görsel. şurada ise çırıl çıplak soyulan mahkumların yuvarlanması isteniyormuş. görsel
    yukarıda da bahsettiğim gibi; bu müze görülmeden bu şehir terkedilmemeli. müze bittikten sonraki durak da presidential palace ve reunificiation palace olmalı. görsel burası başkanlık sarayı oluyor. aynı zamanda da 30 nisan 1975 yılında vietnam savaşı'nın bittiği yer. 30 nisan 1975 tarihinde abd yanlısı güney vietnam hükümeti, kuzey vietnam kuvvetlerinin saraya girmesiyle teslim oluyor ve vietnam birleşiyor. demir perdenin kapitalizma karşı kazandığı bir zafer aslında bu. abd'nin sıcak çatışmada bile vietnam'a dahil olması savaşın kaderi değiştirememiş. (hoş, günümüzdeki vietnam sosyalist cumhuriyeti yalnızca kağıt üzerinde sosyalist. gidip görenler anlayacaklar.) şu ünlü fotoğraf savaşın bitiş sembolü olarak görülüyor. demir kapıyı yıkan tank ile birlikte güney vietnam hükümeti teslim olmuş. aynı kareyi savaşın bitmesinden 49 yıl sonra fotoğraflamaya çalıştım. görsel sarayın içindeki odalar da sergiye açık vaziyette. görselgörselgörsel
    görselgörselgörselgörsel. nixon ve kissenger bu saraya konuk olmuş.

    saigon'un fransız mimarili eski caddelerinde de yürümek oldukça keyifli. old quarter denilen bölgedeki her eski binanın mimarisi ayrı bir güzellikte. belediye binası: görsel. posta ofisi: görsel. notre dame katedrali*: görsel

    ülkenin kurucu lideri olan ho chi minh'in heykeli: görsel (kendisinin 1924 tarihli, emperyalist güçleri ülkeden kovma hususunda gösterdikleri fedakarlıktan dolayı türk proleteryasına övgüler dizdiği; fakat ikinci kısımda da türk proleteryasının sendikalaşma konusunda bekleneni verememesinden kaynaklanacak sermaye problemlerine karşı uyarılarda bulunduğu bir makale de mevcut). nyugen hue caddesi: görsel burası yalnızca yaya trafiğine açık olan bir cadde. asıl atraksiyon akşam vakitlerinde (örnek.): görsel görsel şurası da eski bir apartmana konuşlanmış kafeleri içeren oldukça ünlü bir mekan. görselgörsel adı cafe apartment. bir zamanlar şehirdeki konut vergilendirmesi taban alanı üzerinden yapıldığı için şehirde bu tarz ince uzun binası oldukça fazla bu şehirde: görsel akşam vakitleri için de tao dan parkında vakit geçirmek yerel halk tarafından tercih edilen bir aktivite: görsel görsel görsel

    görülmeden şehrin terkedilmemesi gerektiği bir diğer yer de chu chi tünelleri*. burası, fransız kolonisine karşı başlatılan direnişten itibaren abd ile yapılan savaş boyunca kullanılan tüneller ağı. tünel ağı oldukça uzun. 75 kilometreden daha fazla olduğu söyleniyor tünellerin. içeride askerlerin yaşaması için gerekli olan her şey düşünülmüş. mutfaktan çıkan duman bile çeşitli yöntemlerle kamufle edilmiş. bubi tuzaklarını da burada görmek mümkün. bubi tuzaklarından bir tanesi: görsel yatay eksen etrafında 360 derece dönebilen kapak mekanizması düşman askeri adımını attığı anda askeri çukura düşürüyor. asker kazıklara saplanıyor. burası da tünellerin girişinden bir kesit: üst taraf yapraklarla kaplı. kapak kapatıldığında tünelin girişi hiçbir şekilde belli olmuyor. görsel tünellerin diğer girişleri de oldukça dar. amerikan askerlerinin giriş yapmasına pek olanak vermeyecek cinsten: görsel bubi tuzaklarının başka örnekleri: görsel görsel görsel tünellerin içinde yürüyüş yapmaya olanak veren oldukça kısa bir yer de mevcut. klostrofobisi olanlar bir kere daha düşünmeli çünkü tünelleri gerçekten çok dar. abd askerleri bu tünellerle baş edemeyince çareyi kitle imha silahları denemekte bulmuş. tünellere bomba yağdırmışlar. b52 bombasının zeminde patlarken oluşturduğu krater de şu şekilde: görsel

    tünellerin görüleceği güne mekong delta turunu da ekleyerek gün iyice verimli hale getirilebilir. şu nehirde bir kayık turu yapmak iyi gelebilir. görsel biraz hazırlıklı gitmek gerekecek, çünkü şundan ikram edecekler: görsel görsel. bağışıklık sistemine çok faydalı olduğunu; bunu içenin bir sene boyunca hastalık geçirmeyeceğini söylediler. allah belanızı vermesin deyip kibarca reddettim:) şöyle bir saigon nehri manzarasıyla da günü sonlandırmıştım. görsel
    görsel gerçekten güzel bir tecrübe olmuştu benim için. şöyle rastgele cadde sokak manzaraları bırakayım: görsel görsel görsel

    bir günü de ho chi minh'in chinatown'una ayırmak gerek. çeşit çeşit pagodalar ve tapınaklarla dolu çin mahallesi turu uzak doğu asya atmosferini yaşatacak. çin kültürünün ne kadar baskın olduğunu hissettirecek. görsel görsel görsel görsel görsel görsel görsel görsel görsel gün bitiminde de bitexco finance tower'dan panoromik saigon manzarası izleyince şehir hakkında iyi kötü bir izlenim elde ediliyor. görsel görsel

    ülkenin başkenti olan şehri hanoi'yi ho chi minh'e göre daha derli toplu bulduğumu söyleyebilirim. bu şehrin merkezinde de fransiz koloni etkisi kendisini hissettiriyor. eski binaların mimarisi oldukça hoş. görsel. aynı şekilde saigon'a göre çok daha fazla yürüme dostu bir şehir. hafta sonları işlek caddeler araç trafiğine kapanıyor; barlar sokağı tamamı ile yayaların kullanımına açılıyor. bu durumun şehirdeki kaosu azalttığını gözlemleyemedim maalesef. bütün yürüme alanları ve asfalt yollar kenardaki işletmelerin masa ve sandalyeleri ile işgal edilmiş hale gelmişti çünkü. kalabalık ve masa kaosu arasında yürümek olduğundan daha da zorlaşmıştı.

    hanoi'ye gelip de görülmeden gidilmemesi gereken yer listesinin başına ise ha long bay'i koyuyorum. dünyanın yedi doğal harikasından biri olan bu güzelliği her ne pahasına olursa olsun görmek gerekiyor.

    hoàn kiem gölü görsel görsel ve gölün kıyısındaki tapınak ile görsel başlayan yürüyüş rotası gölün ortasındaki turtle towergörsel ile devam edecek. rota'nın tarihi hoa lo hapishanesine çevrildiği anda karşıya şu anıt görsel çıkacak. sonrasında koloni dönemi mimarisi kendisini göstermeye başlayacak görsel görsel. fransız boyunduruğu yıllarında ve vietnam savaşı esnasında aktif olarak kullanılan hao lo prison relic vakit ayırmayı hakeden bir yer olacak. görsel görsel görsel görsel tarihi hapishane gezisinden sonra meşhur tren sokağında bir yumurtalı kahve içip trenin geçişini izlemenin keyfi de bambaşka. görsel görsel görsel görsel. benim ziyaret ettiğim sırada günde iki kere tren geçiyordu bu sokaktan. 11:30'daki tren geçişine denk gelmiştim şans eseri. gerçekten etkileyici bir atmosferdi; daracık sokaktan geçen trenin rüzgarını yüzümde hissetmiştim. tren sonrası rotayı, konyüçyüs'e adanmış 700 yıllık bir üniversite olan temple of literature'a çevirdim. görselgörselgörsel military history museum görsel görsel ve bayrak kulesi görsel ile yola devam ettim. tarih atmosferini imperial citadel of thang longile devam ettirmek mümkün. çin kültürünün etkisi burada yine varlığını hissettirdi. görsel görsel ülkenin kurucu liderinin mozolesine ve mozolesinin bulunduğu meydana da uğramak gerek. ho chi minhşu anıtın içinde yatıyor. görsel cansız bedeni mumyalanmış bir şekilde gösterime açıkmış; ama mozole girişi saat 10'dan sonra kapandığı için görme fırsatım olmadı. gösterime kapalı olduğu zamanlarda mozoleye yaklaşmak yasak. yerdeki sarı renkli çizginin geçilmesine izin verilmiyor. mozolenin arkasındaki ho chi minh museumda görmeye değer. kurucu liderin hayatı görsel görsel en ince noktaya kadar detaylandırılmış bu müzede. müzenin ön girişinde de one pillar pagoda bulunuyor. adında da belirtildiği gibi tek bir kolon üzerinde yükselen bin yıllık bir tapınak burası. görsel fakat asıl tapınak henüz gelmedi. tran quoc pagoda ihtişamına erişen başka bir tapınak görmedim vietnam'da. gölün kıyısında bulunan bu tapınak farkına net bir şekilde ortaya koyuyordu. görsel görsel görsel görsel (bu da bonus olsun, ö harfini kullanmayı beceren seyyar dönerci görsel.)

    hanoi'nin en tercih edilen uğrak noktası kuşkusuz ha long körfezi. cruise gemilerin konaklamalı turlar da düzenleniyor ha long bay için. fakat bir günlük tekne turunun yeterli olacağını söyleyebilirim. kışın gittiğim için denizin mavisi ile körfezde bulunan adacıkların yeşilliği istediğim düzeyde renk cümbüşü oluşturmamıştı. görselgörselgörsel bir günlük körfez turunda yat turu haricinde karstik mağara ziyareti, bambu teknesi ile kısa bir gezinti, körfeze panaromik bir bakış atma imkanı veren titop adası ziyareti yapmak da mümkün. görsel görsel görsel fakat titov adası'nın zirvesindeki manzara izleme noktasında geçirdiğim fakat kadar etkilendiğim başka bir an olmamıştı. görsel görsel görsel görsel görsel titov, uzaya çıkan ikinci sovyet vatandaşıymış. vietnam ziyaretinde ho chi minh kendisini burada ağırladıktan sonra zirvenin bulunduğu adaya da titov isminin verilmesini emretmiş.

    vietnam, komşularına göre bir nebze daha iyi durumda olan bir ülke. iç savaş, diktatörlük ve fuhuş cennetliği yaftasından kurtulamayan komşularına kıyasla vietnam'ın dik duruşu gerçekten göze çarpıyor. 20 yüzyılın başından itibaren dünyanın en güçlü ordularıyla savaş tecrübesi yaşadılar. gösterdikleri direnişi takdir etmeden geçmek olmaz. güney doğu asya'daki diğer ülkelerle birleştirildiğinde harika bir rota planı oluşturu vietnam. yemeklerinin de oldukça lezzetli olduğu söyleniyor. maalesef ben pirinç kağıdına sarılmış roll'lerden başka bir şey deneme cesareti gösteremedim. japon restoranları olmasaydı aç bile kalabilirdim.
  • bir kafede/restoranda garsonu yanınıza çağıracağınız zaman sesleniş şekliniz garsonun kız ya da erkek olmasına göre değişiyor. garson kızsa "emoyy", erkekse "ennoy" demeniz yeterli. hemen ilgileniyorlar.
    merak etmeyin, verdiğim bilgi doğru. sizi hastır pezevenk osman moduna sokma amacında değilim, sümme haşa.
  • abd nin sikmek için çok uğraştığı, sonucunda karizmayı dağıttığı, ülkesinde hollywood aracılığıyla nası amına koyduk ambiyansı yaratarak durumu kurtarmaya çalıştığı hırsını kapitalizm ve emperyalizm ile üzerinde devam ettirdiği, kendi ekmeğinde ve canında olan uzakdoğunun fakir ama gururlu başı dik delikanlı ülkesi
  • iki haftalık seyahatimin rotası hanoi, da nang, hoi an, ho chi minh city ve phu quoc oldu. burada izlenimlerimi sıralayayım. aklıma geldikçe güncellerim entryi.
    - hanoi'nin havaalanından kente taksilerle ulaşması en akıllıcası, 10 dolar civarında ücreti, isterseniz internetten özel taşıma servisi de bulabilirsiniz.
    - mutlaka esirlerin tutuldugu kodesi ziyaret edin hanoi'de.
    - size gelip ingilizce konusmak isteyen vietleri yadirgamayin, garip sorular sorsalar da amaclari ingilizcelerini gelistirmek.
    - banh mi ve pho corbasi yiyin hanoide. https://www.tripadvisor.fi/…s-banh_mi_25-hanoi.html , https://www.tripadvisor.fi/…un_bo_nam_bo-hanoi.html
    - hanoi'de 3 gün yeterli. bir günde sehri gezip, bir günde eski şehirde takılıp, 3. günde etrafta takılırsınız.
    - hanoi diğer şehirlere göre daha ucuz, konaklama, yeme-içme bakımından. karnınızı 1-2 dolara doyurabilirsiniz. bira ve su 0,20 ile 0,50 sent arası.
    - eskişehirde büyük market az, ancak küçük bakkalların fiyatları uygun.
    - hanoi'de olay sokak yemeği, mideniz ve temizlik kriterleriniz onaylama bilir, ancak nerede sıra varsa oraya gömülün. olmadı kendinize bir rehber bulun onla sokak yemeği turu yapın. 10-20 dolar arası, 7-8 yemek tadıyorsunuz.
    - eskişehirde barlar sokağında takılın, sosyalleşin, hatun yapın kendinize tek tabancaysanız.
    - toplu taşıma yok hanio'de, ya yürüyün ya da taksileyin. taksi ucuz, kredi kartı kabul ediyorlar. dünya şehri istanbul'da bile hala yok takside kredi kartı.
    - tatlı çörek yiyin, www.kingroti.com
    - şehrin en işlek caddesini/kavşağını gören kafeye oturun ve trafik kaosunu izleyin.
    - küçük marketlerde wifi var, kullanın.
    - starbucksı unutun, türk kahvesinin nasıl şişirilmiş balon olduğunu geleneksel vietnam kahvesi içtikten sonra anlayın. favorim sade kahve, ama yumurtalı kahveyi ve yağlı sütlü kahveyi deneyin.
    - ho chi'nin anitini ziyaret edin, evinin bahcesine de ugrayin.
    - eğer hcmc'de aktarmanız varsa, havaalanının yakınında parkson mağazası var, orada vakit öldürebilirsiniz.
    - phu quoc adası güzel, daha henüz el değmiş, bodrum'un 30 sene önceki halinde. plajları 10 tane, en bilineni long beach. ulaşımınızı taksiyle yaparsınız adada.
    - phu quoc ada'sında gece marketi var orada takılın, güneş'in batışını izleyin, hindistan cevizi hapishanesine uğrayın be bol bol resimleyin adayı kameranızla.
    - phu quoc adasinda yollar genis, araclar az, trafik sakin.
    -
  • henüz gidip görmediğim ülke. o yüzden aktaracaklarım oldukça subjektif, ancak beni şaşırtan bilgiler. her gün aynı ofiste beraber çalıştığım bir arkadaşım vietnam'dan, nacizane onun anlattıkları bunlar:
    bekaret çok önemli, hem kadın hem erkek için. arkadaşım 28 yaşında, erkek ve bakir olmaktan gurur duyuyor. şimdiye kadar bakir/e olmayan kimseyi tanımamış ama fuhuşun yaygın olduğunu, bir çok dükkanın masaj salonu adı altında genelev olarak işletildiğini söylüyor. fuhuş aslında kanunen yasak ve kültürel olarak da son derece yadırganan ve tepki gören bir olgu ancak engellenemiyor. tüm cinsel baskıya rağmen ülkede taciz/tecavüz/pedofili oranları gayet düşük, türkiye'nin yanından bile geçmiyor...
    evlenmek için önceden randevu alınan astrologlara gidiliyor, çiftin doğum tarihi, isimleri vs veriliyor. astrolog onların yıldız haritalarını inceliyor, açılarına bakıyor ve evlenmeleri için bir gün belirliyor. arkadaşım bu sene içinde evlenecek örneğin ama ne zaman olacağını bilmiyor zira daha gökyüzü haritaları kesinleşmemiş (artık nasılsa).
    aile inanılmaz önemli. ülkesine her gittiğinde tüm akrabalarının evlerini teker teker ziyaret ediyor ve onuruna verilen partiye iştirak ediyor. geri donecegi zaman aynı süreç tekrarlanıyor. avrupa'dan vietnam'a ulaşmanın zaten 2 gün gibi bir vakit aldığı düşünülürse, 3-4 haftalık bir yaz tatilinin neredeyse tamamen akrabaları gezerek geçirdiğini söylemek mümkün(!)
    ülkede dini inanış pek yaygın değil ama hemen herkes budist felsefeyi takip ediyor. sadakat, nefsine hakim olma, gösterişten kaçınma, sorumlulukları yerine getirme, işini bitirmeden uyuyamama gibi ilkeleri var, sıkı sıkıya bağlılar. arkadaşım sevgilisiyle sadece akşamları skype üzerinden konuşabiliyor kısa bir süre (saat farkından dolayı) ve yalnızca yazları bir kaç hafta görüşebiliyorlar ancak sadakat/güven gibi bir sorunları yok.
    velhasılkelam, düzgün ve efendi olmak büyük çaba sarf eden ve ömrünün en güzel yıllarını cinsel perhizle heba eden sempatik insanlar vietnamlılar.
  • mayısta 6 günümü geçirdiğim ülke. hanoi ve ho chi minh city'e gittim, zaman kısıtlı olduğundan öbür şehirlerine gidemedim. yeşil pasaportunuz varsa elinizi kolunuzu sallayarak gezebilirsiniz. hostellerde kalıp batı avrupalı ve kuzey amerikalı backpackerlarla gezip ucuza içip eğlenebilirsiniz. tinder'dan yerellerle tanışıp kaynaşabilirsiniz :) turistik yerleri güvenli gözüküyordu, en azından benim başıma bir şey gelmedi. turistik olmayan yerlere de gitmeyin zaten. hanoi'ye giderseniz pişman olmazsınız yalnız mevsimlere dikkat edin. motosiklet yuvasıdır dolayısıyla şehirlere egzoz kokusu hakimdir, uzun süre yaşanmaya elverişli gibi gözükmüyor. (hava kirliliği konusunda pekin'i geçebileceğini sanmıyorum yine deç)

    hanoi: (bkz: #61571203)
    ho çi minh kenti: (bkz: #61571314)
    ayrıntılı günlük yazıları için bkz
  • yabancı dil olarak en yaşlı neslin fransızca, orta yaşlardakilerin rusça, gençlerin ise ingilizce bildiği halkın yaşadığı ülke (halkın geneli için durum böyledir, elbette gençlerden sanskritçe, orta yaşlılardan zuluca, yaşlılardan ise faörece bilenler olabilir). bu genelleme de ülkenin yıllar içinde sahip olduğu değişik siyasi kimlikleri ortaya koyuyor.
  • önce fransa’yı sonra abd’ yi yenerek ülkesini bağımsızlığa kavuşturmuş nadir ülkelerden. hayranlık duymamak mümkün değil. yaman savaşçılarmış helal olsun.
hesabın var mı? giriş yap