• arayan oyuncular genelde ikiye ayrılır;

    -en önde kemeri bulma ateşiyle yanan güçlü birey
    -en arkada aha "buldu bulacak" gerilimini yaşayaraktan yalancıktan bakınan tırsak birey.
  • aynı mahallede yaşayan, beraber oyun oynayan, birbirlerini sevmeyen ancak bunu da birbirlerine belli etmemeye çalışan çakal çocukların oyunudur.

    malum oyun dostluk ve kardeşlik içinde başlar ne zaman kemer bizim çakallardan birisinin eline geçer aslında o zaman oyun değil savaş başlar..

    özellikle güzel bir yaz günü ve üste t-shirt de giyilmemişşe kemer elinizde ve rakip yakınınızda ise hele bir de hızlı koşabiliyorssanız kemeri rakibinizin sırtına çoçuk gücüyle vurmanızla beraber çıkan "şaakk, şuukk, çattt" vs. bilimum çeşitli seslere müteakip "yandım uleenn, aahhh" nidalarını duydukça içinizden gördün mü azını kırdımını (bkz: çoçukken küfür edilmez) şeklinde sadist bir mutlulukla tabi ki olayı fazla da abartmadan (malum... oyun ertesi gün tekrar oynanacaktır) oyunu döve döve mutlu sona bağlarsınız.

    oyun bittiğinde rakibin yanına gidilip hınzır bir gülümsemeyle el sıkışırken aradan da "fazla canın acımadı di mi" sorusu sorularak son darbe indirilir. (bkz: golden shot)

    arka fona batan güneşin son ışıkları alınarak evin yolu tutulur..
  • çocukluğumun katili, sayko bir oyundu bu. biz genelde belden yukarı vurmazdık ancak hilmi isimli pislik bi arkadaşımız vardı ve pezemenk gavura vurur gibi vururdu bize ve biz de baştan çıkıp allah ne verdiyse kayışı karın, sırt, kafa göz ne verdiyse vurmaya başlardık bu piçoz yüzünden.

    bir keresinde bu rrspı çocuu kemeri bulmuş ama çaktırmadan yanıma geldiydi. tam olarak köşeledi beni ve elindeki kemeri gördüğüm o an çocukluğumun unutamayacağım hatıralarındandır. vurma şerefsiz, vurma götveren sesleri bütün mahalleyi inletmişti. sonra tabi kemer memer dinlemeyip daldım ben bu dalyarağa. çocukluk güzeldi amk. ajhfas.
  • bu oyunun usta oyuncuları kemeri bulduktan sonra çaktırmadan avlarına sakince yaklaşabilenlerdir. sonrası anıra anıra gülmek zaten.
  • akşam karanlığında oynananı makbul geçmiş dönem brutal sokak oyunu.
  • ulan ben böyle bir zevk bilmiyorum. böyle aşırı zevkli bir oyun bilmiyorum. muhtemelen şimdiki çocukların özellikle büyük şehirlerde yaşayan çocukların çok büyük bir kısmı bu ve bunun gibi efsane oyunları bilemeden yetişiyorlar. sokak kültürü öldü büyük şehirlerde. bu oyun ve uzun eşeği oynamak için neler vermezdim. sırf bu 2 oyun için bile çocukluğuma dönmek isterdim. şimdi yaş geldi 32'ye ne mümkün en fazla gider paintball oynarız da bundaki keyfin ne kadarını yaşatır o? çok özledim lan seni yağlı kayış. hiç bitmeyecekmiş gibi yaşadık çocukluğu, hep öyle kalacak sanıyorduk ömür gibi tükendi bazı şeyler, yaşarken tadını bilmek lazım. o bu değil de çok özledim la...
  • squid game dizisine tam yakışacak bir oyun.
  • oynanışı:

    bir grup çocuk bir alan seçer ve birisi kemerini çıkartır. deri ve kalın tokalı kemer tercih sebebidir. öncelikle dokunulmaz alan belirlenir. genellikle yüksek girişli evlerin merdivenleri seçilir ki dokunulmaz alanda kalanlar dışarısını net göremesin.

    kemerin sahibi kemeri dışarıda herhangi bir yere saklayıp gelir ve başla komutunu verir. tüm grup kemeri aramaya başlar. kemeri saklayan kişi sıcak/soğuk diyerek oyuncuları yönlendirir. kemeri bulan oyuncu, dokunulmaz alan dışındaki herkese deri kemer ile gönlünce vurur. oyuncular dokunulmaz alana girene kadar kemer ile dövülür. tüm oyuncular dokunulmaz alana(genelde yuva derdik) girdiğinde kemeri bulan kişi gidip kemeri tekrar saklar ve döngü böyle devam eder.
  • oyundan alınacak hazzı ikiyle çarpmak için akşam ezanı - sabah ezanı arasındaki güneşsizlik en ideal aralıktır. tokalı kemer her zaman hadise çıkarmakta birebirdir. benim iştirak olduğum oyunların oynandığı sokaktaki düzenli olarak park halinde olan tır, bir saklama aracı olarak en idealiydi. ebenin yaratıcılık ve el becerisi, oyuncuların kemeri ararken gösterdiği kıvraklık, tüm o giriş-çıkışlar tırın yıllık bakımına kesinlikle yardımcı olmuştur. kemerin bulunduğu an, işte o an, dünyanın anasını ağlatma fırsatı oyunculardan birinin elindedir. kah vicdanlı, kah ben miyim lan bu mahallenin peygamberi söylemiyle, kayış elde çakma ninja ehliyeti ile sağa sola girişilir. oyuncuların genleriyle doğru orantılı birbirinden ilginç manzaralar gecenin o vakti birdenbire yeşerebilir. bizim mahalle de fıs fıs ismail ve onun gülüşüne benzer bir uşak vardı ki, kemer yemekten aldığı hazzı, o sırıtması aklıma geldikçe ve şimdi bdsm diye birşeyin var olduğuna bilmemle daha iyi anlıyorum ki o genlerde bir dümen kayması vardı. bir de bütün bunlar bir yana, asıl evlere şenlik hadise, erkeklerin pür neşe eğlendiğini gören dönem kız çocukları, kendi aralarında bu oyunu oynamaya karar verdiler. ve peşine haliyle (bkz: ah yandım kız ayşe) ve onun çekirdek çitleyen izleyicileri.
  • çocuklukta büyük zevk alarak oynanmış sert oyundur.. gözlemlediğim odur ki,, uzun eşşek'ten alınan zevki,, duyulan heyecanı insanlara anlatmak nispeten kolay olsa da,, yağlı kayışın mantıklı açıklamasını yapmak bi hayli güçtür..
hesabın var mı? giriş yap