• oturuyorum bir barda iki tane arkadaşımla, içiyoruz. hepimizin canı birbirinden sıkkın. garson geldi ve maytap bıraktı masalara. müzik durduğunda yakar mısınız dedi, olur dedik. doğum günü kutlaması falan zannettim. durdu müzik, yaktık maytapları. bir çocuk çıktı sahneye aldı mikrofonu, kız arkadaşını çağırdı yanına, diz çökerek çıkardı yüzüğü ve "hayatımın kadını benimle evlenir misin" dedi. mutluluktan ağladı kız tabii, sarıldılar ve evet dedi. müzik başladı ve şu an dans ediyorlar.

    ben ne mi yapıyorum? maytap tutuyorum tabii ki ne yapacağım.
  • hastalandiğinizda bir tas çorba pişireniniz yoksa, ameliyata girerken cüzdanınızı hastabakıcıya birakip hakkını helal et diyorsanız yalnızliği iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.
  • whatsappa gelen mavi tik uygulamasının hayatını etkilemeyeceğini farkettiğin andır
  • yatmadan önce, telefonu şarja takmaya yeltendiğinde, şarjın en ufak azalmadığını gördüğün an.
  • bulgaristan'dan gelen cevapsız çağrıyı ciddi ciddi geri aramayı düşündüğünüz an.
  • akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...
  • birazcık ilgi gösteren biri çıktığında kafanızın karıştığı andır.
  • kendi başınıza gittiğiniz hastanede doktorundan hemşiresine, hademesine, diğer hasta refakatçilerine kadar herkesin ağız birliği etmişcesine "refakatçiniz yok mu?" diye sorduğu her an.

    -refakatçiniz yok mu?
    +yok.
    -refakatçiniz olsaydı iyiydi.
    +kendi başımın çaresine bakabiliyorum. refakatçiye gerek yok.
    -olsun, refakatçi olsaydı iyiydi.
    +peki.
  • yilbasini sozlukte gecirmek de belirtilerinden biridir bence.
  • orhan gencebay'ın tek derdinin sizi, sizin hayatınızı, halinizi ve sizin düşüncelerinizi anlatmaya çalışmak olduğunu düşünmeye başlamak.
hesabın var mı? giriş yap