• yilbasi gecesi yalniz basina sabahlamaktir.
  • televizyondaki komik şeye hığa hığa diye güldükten sonra tam böyle ağzınızı toplarken aklınıza gelen yorumu paylaşacak kimsenizin olmadığını fark ettiğiniz andır. yamandır.
  • iş yerinde tek başına mesaiye kaldığın andır
  • en yakın arkadaşının düğününde herkes pistte dans ederken senin masada onları izledigin an
  • yağmurda sıçan gibi ıslanmışsan..

    it gibi donuyorsan..

    ve önünde iki sevgili bir şemsiyenin altında fısır fısır konuşup gülüşüyorsa..

    işte o anlardan birini yaşıyorsun demektir.
  • görünüşe göre hiç de yalnız olmadığınız ama bal gibi de sap kaldığınız an.

    misal;
    *sevgilin vardır ama her istediğinde onu yanında bulamazsın. elbette hayatının merkezi sen değilsindir, işlerine, hobilerine, arkadaşlarına, ailesine, her bişiilerine zaman ayırması gerekiyordur falandır felandır.

    *evlisindir ama eşinin de elbette kendine vakit ayırması gerekiyordur, maçtadır, arkadaşlarıyla takılacaktır, iş gezisindedir, iş yemeğindedir zarttadır, zurttadır.

    *çoluk çocuk sahibisindir ama elbette onların da kendilerine özgü bir dünyası vardır, oğlan bilgisayar başındadır ya da karı kız peşindedir, kız mango'ya gitmiştir zarttır zurttur.

    *senin de kendi işin gücün, iş arkadaşların, eski okul arkadasların, kuzenlerin, kardeşlerin falan vardır ama herkesin kendine ait bir yaşamı, yapılmış planları ya da yapılması gereken işleri vardır. kimsenin boş vakti bir diğerininkine denk gelmez nedense... herkes pek bir meşguldür...

    özetle güya hiç de yalnız değilsindir ama işte...
  • seçtirilmiş yalnızlıktan muzdarip olanlar için;

    "bu kadar asosyal olmamalısın canımcım. arkadaşlarını ara, gez toz sen de..."
    "böyle kendi kabuğuna çekilmemelisin. ortamlara ak, yeni arkadaşlar edin..."

    gibi hiç akla gelmeyecek kadar zekice tavsiyeler duyulduğu an.

    not: bak harbiden hiç aklıma gelmemişti yalnız hissettiğimde arkadaşları arayıp bana ayıracak vakitleri olmadığını duymak ya da yeni ortamlara girip yeni insanlara selam verip babayı almak. denemediydim bile... öyle de aptal bir insanımdır...
  • kadıköy vapurunda üst katta tek başınıza çayınızı yudumlarken hemen karşınızda iki sevgilinin birbirlerine sarılarak ısınmaları. çok koydu lan öyle böyle değil. bir an önce fakirlikten kurtulup sevgili yapmam lazım.
  • ağlarken başını koyacak bir omuz, sarılacak bir beden bulamadığın andır.
  • farkında olmadan yaptığın yalnızlığını doldurma çabalarını bir kenara bıraktığında inkar ettiğin yalnızlığını farkettiğin an,yalnızlığın en çok koyduğu andır.nedense hep yalnızlığımızı inkar ederiz ya da görmezden geliriz.sonra öyle bir an gelir ki kafana saksı düşmüşçesine farkedersin yalnızlığının büyüklüğünü.özetle fazlasıyla can acıtır.
hesabın var mı? giriş yap