• live 8 denilen şeyin eleştirilecek çok şeyi var belki. eleştirilmeli de elbette, ama dünya çapinda milyonlarca insani büyük bir kollektif hipnoza sürükleyen böyle bir konsere yolaçtığı için sevinmek ve g8 zorbaligina karşı dünya çapında içinde pink floyd'un da yeraldiği yeni tür bir muhalefet geliştirdiği için umutlanmak da gerek. 15-20 dakikalik, 4 şarkılık bir konserin sanki iki saat sürmüş gibi herkesi mutluluktan yorgun düşürmesini de yazalim bir kenara. pink floyd sevenlere, floydianlara; waters'in heyecanini, gilmour'un hüznünü, mason'in tedirginliğini gösterdiği için de, bunlari gördüğümüz için de floyda ve live 8'e yine tesekkür borçlu olalim. waters solodayken gilmour'un mason'a gülümseyerek hafiften gözkirpmasini, mason'un yeter artik senden çektiğim diyerek kulakligi çikartmasini, waters'in hep bir gözü gilmour'da duruşunu gördüğümüz için de... hoş biz hep gilmour sevdik, waters'da karanlik bir yan bulduk. ama bu konserde yine gördük, karanlik taraf olmadan diğeri tamamlanmiyor, anlasilmiyor... karanlığı aydınlığı hepsi aynı havada, yine ayni yerde durduklari için de sevindik... sevinecek yer ariyoruz, bu kez pink floyd sevindirdi yillar sonra bir gece vakti...
  • ayni yayini yapan vh1 ve mtv'nin, comfortably numbin solo baslangicinda yayini kesip gerizekali vj yorumlarina gecis yaptigi anda dunyanin her yerinden --ama ozellikle bling bling sacmaligindan daha az etkilenmis olan atlantigin eski tarafindan- yedikleri kufrun haddi hesabi olmadigi konser.

    ayni halti tum konserler boyunca defalarca yediler ama kardesim, yaziktir, gunahtir. her ne kadar pulse'daki kusursuz hali gibi olmasa da, burada comfortably numb'in kanli canli, aradan gecen yillar ve yetersiz oldugu belirtilen provalar dusunuldugunde epey de sahane bicimde kotarilmis bir halinden bahsediyoruz.

    amerikan yuzeyselliginin de, mtv'nin vicik vicik pop kulturunun de bir siniri, tikandigi bir noktasi olur diye bekliyordum ama heyhat... canli bir pink floyd solosu kesip geyik yapan adam, o saatten sonra nasil vj'yim diye gecinebilir, o yonetmen bir daha nasil kendinden igrenmeden aynaya bakabilir, o kameramanlarin nasil ici cizlamaz, eve donunce kan ter icinde yataklarindan kalkip vicdanlarinin bangir bangir bagirislarina boyun egip istifa etmezler inanilacak gibi degil.

    seyirciye gelince. metallica konseri degil bu sonucta, "ben olacaktim orada, kendimi yerden yere vururdum, cilgin atardim" diyenlerin floydianligindan suphe edilmelidir (bkz: husu icinde olmak); lakin wish you were here'in sozlerini bilmeyen ya da soylemeye usenen duduklerin de, o konsere katilmalarini saglayan sms mesajlarini atmak icin kullandiklari cep telefonlarini kiclarina sokmak (anten disarda kalmali, 2-3 desibel farkeder) ve caldirip caldirip kapatmak gerekir.

    sarki secimlerine, en az 10 sarki secmedikleri icin hayiflanmak disinda, diyecek birsey yok. ayrica onca klasik dururken nedense benim favorim olan wearing the inside outi calacak halleri yoktu (waterssiz division belldendir) ama sevmek suc mu diyelim, bir gun onu da canli dinleriz diye uzuuun yillar umutla bekleyelim.
  • insanı hayallere gark eden konser; tabi canım waters çağırdı gilmour'ı yanına sarıldılar ya hep beraber. bak pause edip yüzlerine de baktım gözlerinin içi gülüyordu adamların... kesin konserden sonra eski günleri de yad etmişlerdir. kesin waters eşeklik ettim seneler evvel demiştir, gilmour da ne önemi var canım önemli olan hatanı anlaman demiştir. barışmışlardır sonra... abbey'de yeni albümü kaydetip ilk konserlerini de türkiye'de vermeye karar vermişlerdir dimi? yine waters deliler gibi yazar gilmour telleri eğer büker can yakan sololar atar, değil mi?..

    değil anasını satayım değil!
  • 1975 çıkışlı wish you were here adlı albümlerinin 30. yıl şerefine bir araya gelecekleri bilinen dünyanın en büyük grubunun sevenlerini sevinç gözyaşlarına boğduğu müthiş konser haberi.

    2 temmuz 2005 tarihinde live 8 kapsamında çalacakları kadro: roger waters, david gilmour, nick mason ve rick wright.
  • neredeyese 10 yıldır herkese "bu adamlar tekrar tam kadro konser verecekler ben de gerekirse böbreğimi satıp o konsere gideceğim" derdim işte o konser bu konser. ankara'da pijamalarımla ntv'den takip edeceğim...

    (bkz: büyük lokma ye ama büyük söz söyleme)
  • bir çok insanın gözüne bişey kaçmasını sağlamış konserdir..
  • * tanrıların arabalarını nasıl kullandıklarını tanrılara öğrettikleri,
    * zamanın sadece geçtiğini gösteren,
    * hiçbir şeyin umut kadar kuvvetli olmadığını öğreten,
    * özlemin yerini hiçbir şeyin dolduramayacağını öğreten,
    * dünyadaki binlerce insanı aynı anda ağlatmayı başaran,
    * sadece iki dakika içerisinde p2p ağlarında yer alan konserdir.
  • roger waters'ın çocuk gibi şen ve heyecanlı olduğunu gördüğüm, ki buna şahit olur olmaz da gözlerimi dolduran konserdir bu. david gilmour'un roger waters'a gülümseyişinden tutun da, syd barret'ı anımsayışlarına kadar her şey, sanki insanlara hayatta nasıl büyük mucizeler olabileceğini hatırlatmak için gibiydi.

    ki ben, televizyonu kapattıktan sonra, dark side of the moon cdsine baktım bir müddet, sonra dinlemeye kıyamadım, korktum, mucizenin hayaliyle uyudum.

    ağladım.
  • bis'i ntv tarafından yapılmış olan konser. aslansın ntv.
  • bugün tekrar izledim.

    efsane grubu bir arada son kez gördüğümüz mini konser olmuş.
    rick wright'ın gitmiş olması şimdi daha da bir içimi acıtıyor.
hesabın var mı? giriş yap