• karakter sınırı sebebiyle başlığın uzun hali : 65 milyon yıl öncesine geri dönüşü olmayan bir zamanda yolculuğu yapmış olsaydınız, gelecekteki insanların bu yolculuğu yapabildiğinizi ve yolculuk yaptığınız dönemdeki varlığınızı bilmelerini sağlamak adına hangi delilleri bırakabilirdiniz? cem yılmaz filmi olan arog'da arif'in mağaraya yazı yazması olayı gibi.

    65.000.000 yıl
    ortalama insan ömrü 70 yıl dersek 928 bin 571 farklı nesil eder.
    bulunan en yaşlı insan fosili, 3.200.000 yıl öncesine kadar uzanır (lucy). yani ölünüzü bulamazlar.
    bulunan en eski insan yapımı anıt, mö 4850'den kalma barnenez'deki cairn'dir. bu nedenle, bir binanın ayakta kalma süresi ~6869 yıldır. yani bir şey inşaa etseniz o da günümüze kadar dayanamayacaktır. (göbekli tepeyi atlamışım bunu göz önünde bulundurursak yaklaşık 10-15 bin yıl diyebiliriz.)

    kehribar içine kapana kısılmış bir organik canlı 230 milyon varlığını sürdürebilirdi fakat 65 milyon yıllık yeryüzü yıpranması ve jeolojik kargaşanın arasından sıyrılarak bıraktığımız notun günümüz insanına ulaşması oldukça zordur. dünyanın 65 milyon yıl önceki hali için bakınız

    seçenek 1 : bulması kolay, değişime uğramamış veya uğramayacağını düşünülen doğal bir yapı bulunarak veya bilindik bir coğrafi konuma yakın yerleşim alanı olabileceği varsayılan bir yer seçilir. sert kayaların sivri kısımlasıyla diğer kayalar oyarak anlaşılması kolay bir iz bırakmaya çalışılır. (coğrafi olarak tanımadığınız yerdeyseniz ve tanıdığınız bir yere gitmek isterseniz otçul bir dinozoru evcilleştirip üzerine binerek seyahat edebilirsiniz. ama evrim sürecine dikkat! çünkü dinozur'u evcilleştirdiğiniz için kendi ırkınız / diliniz muhtemelen mevcut zaman çizelgemizdekinden farklı olarak delişebilir.) latin alfabesi veya sembol kullanırdım ama bu, geleceği nasıl etkilerdi bilemiyorum.

    seçenek 2 : almanya'nın güneyindeki messel çukuru'na ulaşmak. milyonlarca yıldır değişime uğramamış fosillerle dolu olan buçukur o tarihlerde göl halindeydi. bir kaç gün kil topraktan sonra pişirilmiş kil ile sanatınızı konuşturarak saksı, testi veya harf ve rakamlardan oluşan eserler yaparak gölün içine bırakabilirdiniz. muhtemelen 1995 yılında varlığınızdan dünya haberdar olurdu.

    seçenek 3 : eğer ideolojik hareketliliğin az olduğu bir yer bulunabilirse var olan bir anıt veya eserin 3d modelini yaparak reçine dolu bir kabın içine yerleştirmek. bulunması için de uranyum ile işaretlenebilinirdi. fakat sıradan bir vatandaşın doğada uranyum bulması biraz zordur. eğer bulunabilseydi günümüz teknolojisiyle korunmuş 3d modelimiz radyasyon sayesinde kolaylıkla gün yüzüne çıkabilirdi.

    *mağaraya yapılan resim ne kadar kalıcı olur bilmiyorum ama eğer bir mağaraya yazılabilseydi gelecekten notlar ve dikkat edilmesi gerken doğal felaket tarihleri hakkında bilgiler yazardım.
  • kehribar dışında bir seçenek yoktur. dünyada bir eserin korunması için nemin ve rüzgarın mümkün olduğu kadar az olması gerekir. yani havanın kuru olması korozyonu ciddi azaltır. örn: mısır piramitleri iskoçya’da oldaydı bugün toz yığını halinde olurdu. dolayısıyla çöl gibi kuru bir yer seçilmeli ancak dünyada 65 milyon yıldır sabit bir çöl olmadığı için bir kehribarın içine insan dna’sı yada bir araç gereç yerleştirip kehribarı 65 milyon yıldır var olduğu bilinen bir mağaranın derinliklerine yerleştirmekten başka bir seçenek görünmüyor gibi.
  • şöyle keyifle okunası ve verilen linkte 700 küsür milyon yıl önce dünyanın nasıl bir yer olduğunun simüle edilmiş olması muazzam bir şey. kaç zamandır bu simülasyona benzer bir şey arıyordum çok makbule geçti.
    65 milyon yıldır var olduğu bilinen mağaranın derinlikleri önermesi işlemeyebilir. 65m yıl içerisinde o mağara bildiğin şartlara ulaşıyor ama 65 m yıl önce orada mağara olmayabilir. kaldı ki 65 m yıl önce anadolu yarımadası tetis okyanusu işgali altındaydı.
  • dinozorların ortadan kalktığı jeolojik kat olan maastrichtiande yaşamış olurdu insanoğlu.

    o günden bugüne geçen çok uzun periyotta kayaçların üzerine bırakılan işaretler bir nevi suya yazılan yazı gibidir. plakaların yer değişikliği ile dünya haritası o gün ile şimdi arasında çok fazladır. örneğin arap plakası, anadolu plakasına güneydoğudan henüz çarpmamıştı (ya da jeoloji jargonu ile bindirmemişti).

    cem yılmaz'ın arog'u büyük bir yanlışla başlıyor dikkat edene. filmin başında "1 milyon yıl önce" yazısının ardından yerküre üzerinde dinozorları görüyoruz! oysa ki dinozorlar yıllar yıllar önce dünyadan ayrılmışlardı.

    günümüzdeki mağara resimlerinin yaşları, 65 milyon yıl öncesine kıyasla daha dün gibidir. 65 milyon yıl önceki yazılar ya da çizimler mağara boşluğunun oluşmaya devam etmesi ile çoktan silinip, mağaraların derinliklerinde kaybolmuş olurlardı.

    yanılmıyorsam sadece fosil kayıtları ile kanıtlanabilir.

    kehribar için konuşmak gerekirse, mindat'a göre (https://www.mindat.org/min-188.html) oluşabilmesi için en az 100000 yıla ihtiyaç vardır ve bulunan en eski kehribar üst karbonifer (320 milyon yıl) yaşındadır. kurgu zamanının içinde kalmaktadır. fakat tek seçenek bu değildir.

    insanoğlu sahip olduğu silahlarla avlanabilir dinozorların kemiklerinde bırakabilecekleri doğal olarak oluşamayacak yapay izlerin fosilleşme şansı farklı seçeneklerden sığ olanı iken diğer ihtimal ise daha akla yatkın bir senaryodur. o zaman diliminde yaşayan insanoğlu da dinozorlar ya da o periyotta varlığı devam eden başka canlılar ile beraber fosilleşeceklerdi.

    sonuç olarak insanoğlu varlığına yerkürenin tarihini yazan paleontoloji vasıtası ile ulaşılabilirdi.
  • toprak kap
  • güncellenmeyen iz kaybolmaya sır tutmuş demektir. her bırakılmak istenen iz o vaktin en iyi çözümüdür sadece o vaktin. geleceğin ne göstereceğini bilemeyiz.

    bunları kavradıktan sonra devam ettirilmesini istediğiniz iz, kanıt bence en iyi yörüngeye modern bir kutu bırakmak
  • geçmişe değil geleceğe bakalım, bundan 65 milyon yıl sonra dünya üzerinde yaşayan akıllı canlılar, günümüzden ne ile karşılaşabilirler?

    o kadar uzun seneler sonra baktıklarında neyi bulabilirler? 65 milyon yıl önce dünyada akıllı varlıklar yaşıyordu diyebilirler mi?

    2200 senesinde nükleer savaş çıkıp ya da dünyaya herhangi bir göktaşı çarpıp tıpkı dinazorları yok ettiği gibi bizi de yok ederse, bizim kemiklerimiz dinazorlarda olduğu gibi o kadar sene dayanır mı?

    akıllı yaşam sona ermedikçe bilgi aktarımı ile günümüz hakkında her şey geleceğe aktarılır ama akıllı yaşam sona erer ve yeniden evrimleşme ile yaşam döngüsü devam ederse diye düşünüyorum ve mantıklı cevapları merak ediyorum dediğim, sözlük ruhuna yakışır bir başlık diyerek tanımlıyorum bu başlığı.
  • siçtiğimiz bokun şeklini çekip sosyal medyaya yükleyip bulutta sakladiğımız şu çağda;
    65 milyon yıl sonraki canlıların, pek geçmişte ne olmuş diye araştirmaya heveslerinin olacağını düşünmüyorum.
  • dünyaya bir meteor çarpsa ve herşey yok olsa canlı-cansız tüm yapılar herşey. sonra yüzlerce milyon yıl sonra hayat tekrar yeşerse ve tüm bitkiler hayvanlar insanlar tekrar üremeye başlasa sıfırdan.

    sonra üzerinden binlerce yıl geçse. coğrafyanın değişmediğini varsayarsak.

    bu ortadoğuda yaşayan insanlar yine aynı mı olur acaba? ya da çinde, hindistanda falan.

    merak ediyorum gerçekten.
  • (bkz: fosil)
hesabın var mı? giriş yap