*

  • karl marx'ın yazarı olduğu bir kitap..
    das kapital bu kitabın devamı niteliğindedir..
  • almancada "politik ekonominin kritigi uzerine" demek.
  • 1859'da zur kritik der politischen ökonomie adıyla yayınlanmıştır. marx, kitap hakkında şunu söylemiştir: "birinci fasikülde açıklayış tarzı, kuşkusuz ki, halkın pek anlayacağı bir tarz değildi. bu ya konunun soyut niteliğinden, ya buna ayrılmış olan yerin sınırlı oluşundan, ya da yapıtın güttüğü amaçtan ileri gelmekteydi... bir bilimde devrim yaratmayı amaçlayan bilimsel girişimler, hiçbir zaman gerçek halk dilinde kaleme alınamaz". 28 aralık 1862 tarihli mektup
  • sonrasında diğer marksist ekonomistlerin yazdığı "ekonomi politik x, politik ekonomi y" gibi kitaplar bu kitabın anlaşılması içindi.
    diğerlerinde olduğu gibi engelsin büyük katkılarıyla yazılmıştır.
  • karl marks'ın ocak 1859'da kaleme aldığı kitap..

    önsözü bile yeterince ömür törpüsü olur okuyana;

    " burjuva iktisat sistemini şu sırayla inceliyorum: sermaye, toprak mülkiyeti, ücretli emek, devlet, dış ticaret, dünya pazarı. ilk üç başlık altında modern bujuva toplumun bölündüğü üç büyük sınıfın iktisadi varlık koşullarını inceliyorum; öteki üç başlığın birbiriyle bağlantısı besbellidir. sermayeyi ele alan birinci kitabın birinci kısmı, şu bölümlere ayrılmıştır: 1. meta; 2. para ya da basit dolaşım; 3. genel olarak sermaye. ilk iki bölüm, bu kitabın içeriğini oluşturmaktadır. basılmak üzere değil, kendi aydınlanmam için uzun zaman aralıklarıyla karaladığım ve tasarlanan plan gereğince sistemli olarak hazırlanması koşullara bağlı bulunan monografiler şeklinde materyaller, toplu halde (sayfa 23) önümde bulunmaktadır.
    hazırlamış olduğum bir genel girişi yayınlamıyorum; çünkü, düşünüp taşındıktan sonra, bana öyle geldi ki, ilkönce tanıtlanması gereken sonuçlar hakkında önceden yargılara varmak, ancak sıkıcı olabilirdi ve beni izleyecek okurun, tekil'den genel'e geçmesi gerekecekti. buna karşılık, benim kendi ekonomi politik incelemelerimin seyri hakkında bazı bilgiler sunmam, bana, burada, yerinde bir hareket gibi gelmektedir.
    benim uzmanlaşmış çalışmalarımın konusu, felsefe ile tarih yanında ikincil bir bilgi kolu saymış olmama karşın, hukuktu. 1842-43'te rheinische zeitung'un başyazarı olarak, ilk defa, maddi çıkarlar denen şey üzerine yazı yazmak gibi zor bir yükümlülükle karşılaştım. renanya landtag'ındaki orman kaçakçılığı ve toprak mülkiyetinin parçalanması üzerine tartışmalar, o zamanlar renanya eyaletinin birinci başkanı olan bay von schaper'in, mosel köylülerinin durumu üzerine rheinische zeitung ile giriştiği polemik, ve ensonu serbest ticaret ve himayecilik konusundaki tartışmalar, iktisadi sorunlarla uğraşmam için, ilk nedenler oldular. öte yandan, "öne geçme" yolunda iyi niyetin sık sık bilginin yerini aldığı o dönemde, rheinische zeitung'da, fransız felsefesine, sosyalizmine ve komünizmine hafif çalan bir yankı duyulmaktaydı. ben, bu acemi işine karşı çıktım, ama aynı zamanda, allgemeine augsburger zeitung ile giriştiğim bir tartışmada, o zamana kadar yapmış olduğum incelemelerin, fransız eğilimlerininin asıl niteliği üzerinde herhangi bir hükme varma cesaretini göstermeme olanak vermediğini açıkça itiraf ettim. bunun yerine gazeteleri için verilmiş ölüm fermanını, gazeteye daha ılımlı bir tutum vererek affettirebileceklerini sanan rheinische zeitung yöneticilerinin bu hayalinden özenle yararlanmayı, politika sahnesini terketmek (sayfa 24) ve çalışma odama kapanmak için yeğliyordum.
    kafamda biriken kuşkuları gidermek için ilk giriştiğim çalışma, hegelci hukuk felsefesi'ni eleştirici bir gözle yeniden gözden geçirmek oldu. bu çalışmanın girişi, paris'te, 1844'te yayınlanan deutsch-französische jahrbücher'de çıkmıştır. araştırmalarım, devlet biçimleri kadar hukuki ilişkilerin de ne kendilerinden, ne de iddia edildiği gibi insan zihninin genel evriminden anlaşılamayacağı, tam tersine, bu ilişkilerin köklerinin, hegel'in 18. yüzyıl ingiliz ve fransız düşünürlerinin örneğine uyarak "sivil toplum" adı altında topladığı maddi varlık koşullarında bulundukları, ve sivil toplumun anatomisinin de, ekonomi politiğin içinde aranması gerektiği sonucuna ulaştı. ben, ekonomi politiği incelemeye paris'te başlamıştım ve bu incelemeye, bay guizot'nun hakkımda verdiği sınırdışı edilme kararı sonucu göçmek zorunda kaldığım brüksel'de devam ettim. ulaşmış olduğum ve bir kez ulaşıldıktan sonra incelemelerime kılavuzluk etmiş olan genel sonuç, kısaca şöyle formüle edilebilir: varlıklarının toplumsal üretiminde, insanlar, aralarında, zorunlu, kendi iradelerine bağlı olmayan belirli ilişkiler kurarlar; bu üretim ilişkileri, onların maddi üretici güçlerinin belirli bir gelişme derecesine tekabül eder. bu üretim ilişkilerinin tümü, toplumun iktisadi yapısını, belirli toplumsal bilinç şekillerine tekabül eden bir hukuki ve siyasal üstyapının üzerinde yükseldiği somut temeli oluşturur. maddi hayatın üretim tarzı, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektüel hayat sürecini koşullandırır. insanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır. gelişmelerinin belli bir aşamasında, toplumun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içinde hareket ettikleri mevcut üretim ilişkilerine ya da, bunların hukuki ifadesinden başka bir şey olmayan, mülkiyet ilişkilerine ters düşerler. üretici güçlerin gelişmesinin biçimleri olan bu ilişkiler, onların engelleri haline gelirler. o zaman bir toplumsal devrim çağı başlar. iktisadi temeldeki değişme, kocaman üstyapıyı, büyük ya da az bir hızla altüst eder. bu gibi altüst oluşların incelenmesinde, daima, iktisadi üretim koşullarının maddi altüst oluşu ile —ki, bu, bilimsel bakımdan kesin olarak saptanabilir—, hukuki, siyasal, dinsel, artistik ya da felsefi biçimleri, kısaca, insanların bu çatışmanın bilincine vardıkları ve onu sonuna kadar götürdükleri ideolojik şekilleri ayırdetmek gerekir. nasıl ki, bir kimse hakkında, kendisi için taşıdığı fikre dayanılarak bir hüküm verilmezse, böyle bir altüst oluş dönemi hakkında da, bu dönemin kendi kendini değerlendirmesi gözönünde tutularak, bir hükme varılamaz; tam tersine, bu değerlendirmeleri maddi hayatın çelişkileriyle, toplumsal üretici güçler ile üretim ilişkileri arasındaki çatışmayla açıklamak gerekir. içerebildiği bütün üretici güçler gelişmeden önce, bir toplumsal oluşum asla yok olmaz; yeni ve daha yüksek üretim ilişkileri, bu ilişkilerin maddi varlık koşulları, eski toplumun bağrında çiçek açmadan, asla gelip yerlerini almazlar. onun içindir ki, insanlık kendi önüne, ancak çözüme bağlayabileceği sorunları koyar. çünkü yakından bakıldığında, her zaman görülecektir ki, sorunun kendisi, ancak onu çözüme bağlayacak olan maddi koşulların mevcut olduğu ya da gelişmekte bulunduğu yerde ortaya çıkar. geniş çizgileriyle, asya üretim tarzı, antikçağ, feodal ve modern burjuva üretim tarzları, toplumsal-ekonomik şekillenmenin ileriye doğru gelişen çağları olarak nitelendirilebilirler. burjuva üretim ilişkileri, toplumsal üretim sürecinin en son uzlaşmaz karşıtlıktaki biçimidir — bireysel bir karşıtlık anlamında değil, bireylerin toplumsal varlık koşullarından doğan bir karşıtlık anlamında; bununla birlikte burjuva toplumunun bağrında gelişen üretici güçler, aynı zamanda, bu karşıtlığı çözüme bağlayacak olan maddi koşulları yaratırlar. demek ki, bu toplumsal oluşum ile, insan toplumunun tarih-öncesi sona ermiş olur.
    deutsch-französische jahrbücher'de, iktisadi kategorilerin eleştirisine katkının dâhice taslağını yayınlamasından beri yazışarak devamlı surette fikir alışverişinde bulunduğum friedrich engels, benim vardığım sonuca, başka bir yoldan (ingiltere'de emekçi sınıfların durumu adlı yapıtıyla karşılaştırınız) ulaşmıştı. 1845 ilkyazında, o da gelip brüksel'e yerleştiği zaman, birlikte çalışmaya ve alman felsefesinin bakış açısı karşısında olan kendi bakış açımızı oluşturmaya karar verdik: bu, gerçekte, bizim geçmişteki felsefi bilincimizle hesaplaşmamızdı. bu planımız, hegel-sonrası felsefenin bir eleştirisi biçiminde gerçekleşti. elyazısı, formalar halinde, iki cilt olarak, vestfalya'daki yayınevi sahibinin elindeydi ki, yeni gelişmelerin, yapıtın basılmasını olanaksız kıldığını öğrendik. biz, görüşlerimizi açıklığa kavuşturmak olan başlıca amacımıza vardığımız için, elyazısını farelerin kemirici eleştirisine seve seve terkettik. bu dönemde çeşitli sorunlar üzerine görüşlerimizi kamuoyuna açıkladığımız dağınık çalışmalar arasında, ancak engels ile birlikte kaleme aldığımız komünist parti manifestosu ile benim yayınlamış olduğum serbest ticaret sorunu üzerine'yi belirteceğim. bizim görüş tarzımızın kilit noktaları, polemik tarzında olsa da, ilk defa olarak bilimsel şekilde 1847'de yayınlanmış olan ve proudhon'u hedef tutan felsefenin sefaleti adlı yapıtımda sunuldu. almanca olarak yazılmış olan ve brüksel'deki alman işçileri derneğinde konuyla ilgili konferanslarımı toplayan ücretli emek üzerine incelemenin basımı, şubat devrimi ve bunun sonucu olarak belçika'dan sınırdışı edilmem yüzünden yarıda kesildi.
    neue rheinische zeitung'un 1848-49'da yayınlanması ve bunu izleyen olaylar, iktisat üzerine incelemelerimi kesintiye uğrattı ve ben, bu konuya, ancak 1850'de londra'da dönebildim. british museum'da toplanmış olan ekonomi politiğin tarihi ile ilgili malzemenin bolluğu, burjuva toplumun gözlemi için londra'nın elverişli mevkii ve ensonu kaliforniya ve avustralya altınının bulunmasından sonra, burjuva toplumun girer gözüktüğü yeni gelişme aşaması, işe baştan başlamamın ve yeni malzemeyi eleştirici bir anlayışla derinliğine incelemeye karar vermemin nedeni oldu. bu incelemeler, beni, kısmen kendiliğinden asıl konumdan uzaklaştırır gibi görünen ama gene de üzerinde az ya da çok bir zaman süresi durmam gereken bilgi kollarına doğru yöneltti. ama bu çalışmaya ayırmak istediğim zamanımı asıl kısaltan şey, para kazanmak amacıyla çalışmak zorunluluğu oldu. ilk ingiliz-amerikan gazetesi olan new york tribune'deki artık sekiz yılı bulan işim, asıl gazetecilikle ancak istisnai olarak uğraştığım için, incelemelerimin olağanüstü dağılmasının nedeni oldu. bununla birlikte, ingiltere'de ve kıtadaki kayda değer iktisadi olaylar üzerine makalelerim, bu gazeteye katkılarım arasında öyle önemli bir yer tutuyordu ki, asıl ekonomi politik biliminin alanına girmeyen pratik ayrıntılar hakkında bilgi edinmek zorunda kaldım.
    ekonomi politik alanındaki incelemelerimin seyri hakkındaki bu taslakla, ben, yalnızca görüşlerimin, nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin ve yönetici sınıfların çıkarcı yargılarıyla ne kadar az uyuşursa uyuşsun, uzun ve özenli incelemelerin sonucu olduklarını göstermek istedim. ama bilimin eşiğinde, cehennemin giriş kapısında olduğu gibi, şu kurala uymak zorunludur:

    qui si convien lasciare ogni sospetto
    ogni viltà convien che qui sia morta. "

    londra, ocak 1859
    karl marx
  • ekonomi politik ve ekonomi politiğin eleştirisi kitaplarını okumaya üşenip "filmin sonu nasıl bitiyo abi" mantığını diyalektik materyalizmle harmanlamaya çalışmam sonucunda bi bok anlayamadığım kitaptır.
  • botigelli'nin bu kitabın sunuşunda marx'ın yayıncısına yazdığı mektuplara yer verdiği kısımlardan ufak bir kaç noktayı aktarmak hem marx'ı hem kitabı tanımak açısından faideli olacaktır kanımca.

    "elyazmasının yollanmasının gecikmesine gelince, ilk önce hastalık bir engel teşkil etti ve sonra da para kazanmak için yapmak zorunda olduğum bazı işleri yetiştirmem gerekti. ama asıl neden şu: malzeme önümde, artık söz konusu olan yalnızca onu uygun biçime sokmaktı. oysa yazdığım her satırda yazı üslubunun ötesinde karaciğer hastalığını hissetmekteydim. ve bu yapıtın sağlık nedenleriyle berbat olmasına razı olmamamın iki nedeni var:
    1. bu yapıt, 15 yıllık çalışmamın, yani ömrümün en güzel yıllarının sonucudur.
    2. bu yapıt ilk defa olarak, toplumsal ilişkilerin yeni bir görüş tarzını bilimsel olarak sunmaktadır. onun için, yapıtın, hasta bir karaciğere özgü olan asık suratlı ve kasılmış bir yazış tarzı ile çirkinleşmesine engel olmam benim için bir parti görevidir."

    yapıt bittikten sonra marx'ın engels'e yazdığı mektuptan;

    "bahtsız elyazması tamamlandı, ama gönderilemiyor, çünkü posta ücretini ödemek ve sigorta ettirmek için tek bir farthing'im yok. sigortalamak gerekli, çünkü bir ikinci kopyası yok. onun için pazartesiye kadar bana biraz para göndermeni senden rica etmek zorunda olduğumu görüyorum... ba kadar parasızlık çeken bir kimsenin para üzerine yazı yazdığını sanmıyorum. bu konuyu işlemiş olan yazarların çoğu, araştırmalarının konusu bakımından son derece rahattırlar"

    son olarak bu eser yani ekonomi politiğin eleştirisine katkı, grundrisse, kapital ciltleri ve artı değer teorileri tek bir çalışmanın parçaları olarak ele alınmalıdır. marx'ın burada 15 yılını verdim dediği çalışmalar yukarıdaki ilk iki kitap ve kapitalin birinci cildidir yani diğer eserlerde eklenince süre daha uzundur; bildiğim kadarıyla zaten çalışma marx'ın ölümünden ötürü tamamlanamamıştır (fakat kapitalin ikinci ve üçüncü ciltleri marx'ın ölümünden sonra engels tarafından yayınlamıştır).
  • önsözü kendisinden daha önemli olan tek kitaptır heralde. das kapital'de ise bu kitapta yaptığı kimi yanlışlıkları düzeltmiş ve kapitalizmi tam anlamıyla anlatmıştır.
hesabın var mı? giriş yap