gaston bachelard
-
fransız düşünür 1962'de öldü. modern bilim ve bilinç konularına eğilmişti. işte sonra gittikçe eserleri şiirselleşti. 23 tane kitabı var.
(bkz: ukte doldurmanın dayanılmaz hafifliği) -
fransız epistemolog.
-
itu mimarlık fakultesindeki yuksek lisans tezlerinin kaynakca bolumunde adı geçmezse olmaz, mekanin poetikasının yazarı. ozellikle tez teslimine birkac hafta kala kendilerini saygiyla andigimiz digerleri icin (bkz: lynch), (bkz: norberg schultz), (bkz: giedion), (bkz: piaget), (bkz: zevi)
-
(bkz: the psychoanalysis of fire)
-
dun girdigim hist 502 sinavinda hic cekinmeden alintiladigim epistemolog.
(bkz: coupures épistémologiques) -
jean-paul sartre'ın yazarın duruşu ve bunalımları ile ilgili yazdıklarıyla paralel bir biçem yaklaşımı vardır. bachelard adeta bir imgelem çevirmeni gibi çalışır. ateşin bulunması ile var oluş ve yok oluş süreçlerine eğilirken bir yandan "şairleri dinlemeli" notu ile dilin işleniş biçimine de dikkati çeker. güzel bir delidir.
mahzen der mesela; "evin en karanlık noktasıdır, yeraltı güçleriyle ortaklığı vardır. orada düş kurduğumuz zaman, derinliklerin akıldışılığıyla uyum halindeyizdir." mesela... "insanın kalesi"ndeki tüm çekmeceleri, dolapları karıştırırken mekanın şiirselliğini bir bulmaca halinde önünüze seriverir. ruhsal kentlerimizin en önemli mimarlarından biridir bu anlamda. deli işte... bir yığın delinin de önünü açıyor. -
usta, la psychanalyse du feu aslı eserinde -türkçe'de ateşin tinçözümlemesi olarak çevirisi bulunmaktadır- adeta düşsel bir ateş fiziği yaratmış ve kendine has, söylen, antropoloji, imgebilim ve düşlemlerle beslenmiş edebi ve bilimsel bir çözümleme tekniği örneği vermiştir. bir tür ateş psikanalizi dememiz gerekiyor zira bilinçdışı, doğa-insan ve anlatı biçimleri arasında gidip gelmiştir bachelard. ama işin içine tarihi, felsefi figürleri ve coşkulu tarzını da kattığından olsa gerek çok özgün bir yol çizer bize, hakikat ortaya koyma iddiasından çok uzaklarda, ama bir o kadar hakikatli...
-
"yalnizliklarina sahip olmus cocuklar, ama gercekten sahip olmus cocuklar mutludur" der.
-
telif haklarının ithaki yayınlarından acilen alınmasını arzuladığım zat. alp tümertekin de tercüme işlerini bıraksın bence topyekün.
arka kapağa bakılırsa "şiir lezzetine ve inceliğine sahip" bir kitap olacakmış yeni adıyla uzamın poetikası eski adıyla mekanın poetikası. fakat makro kozmos'u "büyük acun" diye çeviren, google'da aratınca tek bir yerde bile rastlanamayan öznel geçişlilik diye bir kavramı metnin kucağına oturtan bir tercümanla bu işler nasıl olacak?
musdaribim ölesiye... -
bachelard'ın bir kandilin alevi (la flamme d'une chandelle) adlı eseri fahrettin arslan'ın tercümesinden okunmalıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap