• insanin yasayip yasabilecegi en kotu aciyi yasamis bir baba, benim ogretmenim.

    olsun hocam, senin yuzlerce mehmet'in var.

    ilkiz '99
  • üzerimde emeği çoktur kendisinin, birçok öğrencisinde olduğu gibi...
    bir mehmet yetiştirdin vatanı korusun diye vazifeye gönderdin, canından sevdiğin mehmet'ini bir hain kurşun aldı götürdü aramızdan...

    senin bir değil, yüzlerce mehmet'in var, bunu unutma...

    ibrahim '02
  • öğrencilik hayatım boyunca tanıdığım en saygıdeğer öğretmenlerden biriydi halil hoca. kendi gibi efendi bir insan olarak yetiştirdiği gencecik oğlunu kaybetti, tanımayanın bile canını acıtacak şekilde.

    başın sağolsun hocam, öğrencilerinin hepsi senin çocukların...

    ayça '03
  • "kin" başlıklı şiir olduğu iddia edilen yazılar yazarak şair olmadığını kanıtlamış kişi
  • "benden bir an bile fazla yaşayan
    herkese diş biler, ölüm dilerim."

    faruk nafiz

    "durduğu yerde patlaması mürekkep hokkalarının
    ömrünce biriktirdiği sosyalist öfkesinden"

    attila ilhan

    "some say the world will end in fire,
    some say in ice.
    from what ı’ve tasted of desire
    ı hold with those who favor fire.
    but if it had to perish twice,
    ı think ı know enough of hate
    to say that for destruction ice
    ıs also great
    and would suffice."

    robert frost

    bazı şairlerin kin, nefret, dünyayı yok etme planları içeren şiirlerinden örnekler verdim. kin, nefret gibi duygular da insanidir ve insana mahsustur. halil soyuer de türk muhayyilesindeki kini, özellikle moskof kinini etkili bir şekilde anlatmış. buradan hareketle "kin diye şiir yazmış şair değildir ühüüü" diyen moskofperestlere halil soyuer'in soyu girsin diyebilir miyiz? diyebiliriz çünkü ben şair değilim.

    (bkz: moskof/#71753597)

    ayrıca amariga mamariga diye ürüyen stalin itlerine de şöyle seslenmiştir:

    "kahpe moskof şu dünyada durdukça,
    bu kin benden vallahi de gidemez.
    durup durup köpek gibi ürdükçe,
    bu kin benden billahi de gidemez,
    bin moskof kellesi bir kin ödemez.

    öç alamamaktır yegâne tasam,
    sıra gelse şu kore’ye uğrasam,
    bir günde bin moskof başı doğrasam,
    bu kin benden vallahi de gidemez,
    bin moskof kellesi bir kin ödemez.

    üç yüzünün taşla ezsem başını,
    dört yüzünün pensle söksem dişini,
    beş yüzünün çaya döksem leşini,
    bu kin benden vallahi de gidemez.
    bin moskof kellesi bir kin ödemez."
  • zeki müren ve müslüm baba'nın muazzam yorumladığı akşam olur gizli gizli ağlarım şarkısının yazarıdır.

    keder öğütmekle geçti yıllarım, beni değirmende taşa döndürdün!

    ekşi sözlük unutmama ve unutturmama timi saygı ve rahmetle anıyor.
  • 1995 senesiydi, o sıralar on dokuz yaşındaydım. kentimize ilesam şairleri gelecekti, bir şiir şöleni için. aralarında yavuz bülent bakiler, yahya akengin, semih sergen gibi ismini bildiğim şairler de olacaktı. kütüphanede eşinirken tesadüfen kendisinin aylak insanlar kenti'ni gördüm. merakımdan bir çırpıda okudum, bakalım nasıl bir şairdi... sonra şiir şöleninin vakti geldi. programın sonunda kendisine yaklaşıp "efendim, sizin şu kitabınızı okudum" der demez "delikanlı şuraya adresini yaz, diğer kitaplarımı da yollayayım sana" dedi. ben pek umutlanmadım tabii. aradan birkaç hafta geçmişti ki bir koli içinde bütün kitaplarını önümde buldum. böyle bir adamdı kendileri.

    “ardından” adıyla ilk kez liman kitabında yer alan aşağıdaki şiirle analım kendisini. bu şiir daha sonra ibrahim özoral tarafından bestelenmiş, başta emel sayın olmak üzere pekçok sanatçı tarafından seslendirilmişti:

    gideceğin yere beni de götür
    sorana derdimin dermanı dersin
    götür de istersen yerlere yatır
    elinde gönlünün fermanı dersin
hesabın var mı? giriş yap