*

  • şeref ile ilinitili bir eylemdir. bilindiği gibi şeref mefhumunu en kesif şekilde asker ocağında tetkik edilmektedir. giydiğimiz üniformanın değeri onu ancak üzerimizde şerefli bir şekilde taşıdığımızda anlaşılmakta. askerden çıktıktan sonra veyahut girmeden önce sivil hayatta da bu üniformayı sanal da, aynı şerefli şekilde taşıdığımız oluyor, taşıyanlarımız oluyor. işte bu şerefle taşınan üniforma kendini en güzel ergenekon operasyonu ile göz altına alınmış paşalar söz konusu olduğunda belli ediyor. sonuçta normaldir, çünkü şeref, savaşçı bir millet olan türklerin milli bilinci ile ilintilidir.

    (bkz: #14079438)

    şimdi çıkıp bir grup kansız diyecektir ki, erol zavar hapishanede sağlık sorunlarıyla boğuşurken bu eylemi icra eden güruh neredeydi, neden o zaman konuşmadılar da şimdi hapishane şartlarını eleştiriyorlar? cevabı gayet açıktır, erol zavarın çalıştığı gazete savunduğu ideoloji bellidir, bu nedenle de konuşulmaması tartışılmaması normaldir.

    veyahut diyebilirler ki, mehmet bal askeri hapishanelerde erlerden dayak yerken, sesleri neden çıkmıyordu. bu saçma bir sorudur çünkü kendisi askere elverişsiz ve emirlere itaat etmeyen, askere gitmeyerek ülkemizin savunmasız kalmasına vesile olacak zararlı bir bireydir. mö 209 ibareli armaların önünde selam çakmamıza vesile olan şeref kavramıyla uzaktan yakından alakası yoktur, bu kişiyi savunmanın.

    örnekler artırılabilir ancak bunlara itimat etmeyiniz. sonuçta önemli olan bireylerin hayatı, vücut bütünlüğünün korunması falan değildir; bizleri millet yapan bu toprakları vatan yapan, dökülmüş kanların vesilesi olan askeri şeref mefhumunun sonuna kadar savunulmasıdır.
  • utanmadan f tipi cezaevi tartışmaları gündeme getirilerek eleştirilmeye çalışılandır. (bkz: #14080055) (bkz: tecrit günlüğü)

    iki konunun külliyen alakası yoktur, çünkü aslolan teröristlerin hapishaneye girip terörizm öğrenip çıkmalarıdır, bu nedenle tecrit edilmeleri gerekliliğidir. arada sağlık şartları sorunları oluyorsa yapılabilecek bir şey yok, devletin askerine, kanununa baş kaldıran sonuçlarına katlanmalıdır.
  • utanmadan f tipi cezaevleri tartışmaları gündeme getirilerek eleştirilmeye devam edilecektir.

    iki konunun tamamen alakası vardır. çünkü adalet kişiye göre değişmez. suçlu olana cezasını verirsin ama yargılama, ceza çektirme süreçlerinde herkese eşit olacaksın.
    insansan,
    demokratsan,
    lafa gelince el üstünde tuttuğun yasalara bağlıysan...

    böyle ortaya sıçıp sıçıp sonra da "sazan avı yapıyorum ben" saçmalamaları da yeter. sıçanın avcı mı av mı olduğunun önemi yok, bok her şekilde boktur.
hesabın var mı? giriş yap