*

  • 1876 anayasasi . yakla$ik 500 yildan beri monarsi ile yonetilen osmanli'nin ilk anayasasi . kurucu iktidari monar$idir ancak bu ay'yi monark pek tabii ki kendi istegiyle halkina bir ihsan olsun diye yapmami$tir . toplumdan gelen baskilarin bayagi buyuk rolu olmu$tur . tasari, uyeleri padi$ah tarafindan atanan cemiyet-i masusa tarafindan hazirlanmi$tir . buradan hazirlanan taslak heyet-i vekiliye'ye oradan da padi$aha giderek son $eklini aldigindan bu ay, ferman bir ay'dir .

    kanuni esasi, kendi bunyesi icinde degi$iklik yapilabilecegini ongormu$tur ancak ay degi$iklik teklifi, her iki mecliste (ayan ve mebusan) 2/3 cogunlukla kabul edilmelidir . ayrica bu degi$ikliler padi$ah tarafindan onaylandigi takdirde yururluge girebilmektedir . yine ayriyetten, padi$ah ay'nin degi$tirilmesini istemedigi hukumlerini daha ba$tan onleyebiliyordu . zira ayan meclisi'ni kendisi sectigi icin onlari etkileme olanagina sahipti . bu nedenle 1876 ay'si kati bir ay'dir . ancak normalde kati ay'ler, iktidarin sinirlandirilmasi, temel hak ve ozgurluklerin korunmasi amacini guder . ama buradaki katiligin esas nedeni padi$ahi korumaktir .

    (bkz: sened i ittifak)
    (bkz: teskilat i esasiye)
    (bkz: anayasa)
    (bkz: hukuk)
  • daha çok osmanlı’nın uluslararası politik kaygılarının egemen olduğu, ruslara karşı ingiltere ve fransa’nın desteğini almak amacıyla kabul edilmiş anayasa.
  • 23 aralık 1876'da kabul edilen ilk anayasadır. üyeleri halkın seçtiği meclis-i mebusan ve padişahın atadığı meclis-i ayan ismiyle iki gruptan oluşturuldu. iki meclisin bir araya gelmesiyle de meclis-i umumi oluştu.
    padişaha, dış ülkelerle antlaşma ve barış yapma, savaş ilan etme, meclisi açma ve kapama yetkisi verildi. kanun önünde bütün osmanlı halkının eşit olduğu kabul edildi. herkese eğitim, yayın, ortaklık yapma ve şahsi mesken hürriyeti verildi. müsadere ve angarya yasaklandı. fakat meclisin 270 milletvekilinin 123'ünün azınlık olması sonucu ülke bütünlüğünü zedeleyici bazı tekliflerin sunulması ve rus savaşının mağlubiyetle sonuçlanması üzerine ikinci abdulhamit tarafından meclis 14 şubat 1878'de resmen kapatılmıştır.
  • kanun-i esasi,bir ferman anayasadır yani padişah tarafından atanmış bir komisyon tarafından hazırlanmış,meclis-i vükela tarafından incelenip padişah tarafından kabul ve ilan olunmuştur.sınırlandırılmış,şekle bağlanmış bir monarşinin ürünü olan 1876 anayasa'sı,padişahın tek taraflı iradesiyle ortaya konulduğu için "ferman anayasa"özelliğini taşır.padişahı sorumsuz olarak sistemin en üstüne yerleştirmiştir.artık padişahın yazılı olmaya kuralları anayasallaştırılmış,yeni yetkileri hukuk kurallarına dönüştürülmüştür.

    yürütme organı şöyle düzenlenmiştir:sorumsuz bir devlet başkanı olan padişah ve bugünkü adıyla "bakanlar kurulu" olan heyet-i vükela olarak iki başlıdır.padişah,hilafet ve saltanat da kendisinde kalmak üzere yürütmenin başıdır.hem kutsaldır hem de sorumsuzdur fakat sadece bazı yetkileri sınırlandırılmıştır.yürütmenin aslında ta kendisi olan padişahın görev yetkileri şunlardır:"heyet-i vükelaya başkanlık eden sadrazamı,şeyhülislamı ve vekilleri atamak ve görevden almak,silahlı kuvvetlere başkanlık etmek,cezaları affetmek ya da hafifletmek,şeriat hükümlerini ve yasaları yürütmek,devlet dairelerinin işleyişleriyle ilgili nizannameleri düzenlemek,meclis-i umumi'nin toplanmasına,tatiline,gerektiğinde meclis-i mebusan'ın feshine karar vermek(yeni seçime gidilmesi koşuluyla).heyet-i vükela ise sadrazamın başkanlığında devlet ile ilgili olan önemli konuların görüşüldüğü bir kuruldur.padişah tarafından atanır ve azledilir.meclise karşı sorumlu olması ve güvenoyu imkanı bulunmadığından,padişaha karşı çıkabilme olanağı yoktur.önemli konuları görüşmeden önce mutlaka padişahın iznini almak zorundadır.önemli kararların yürütülmesi için de yine padişahın onayına gerek vardır.

    yasama organı:yasama organı olan meclis-i umumi,heyet-i ayan ve heyet-i mebusan'dan oluşur.meclisi-i umumi'nin iki heyeti her yılın kasım ayının başında açılır ve mart başında kapanır.heyetlerden biri toplanık değilse öbürü de toplanamaz(md.43).padişah,meclis-i umumi'yi vaktinden önce açabileceği gibi,toplantıların süresini kısaltabilir ya da uzatabilir(md.44).heyet-i vükela,her konuyla ilgili yasa önerisi çıkarabildiği halde,meclis sadece kendi alanını ilgilendiren bir konuda yasa önerisinde bulunabilir.meclis-i mebusan,her elli bin erkek nüfusa bir temsilci düşmek üzere 4 yıl için seçilir.2 dereceli seçim sistemi öngörülmüştür.halk,önce 2.seçmenleri seçer,sonra onlar esas seçilecek olanları seçerler.istanbul ve çevresinde de 2.dereceli seçim yapılmıştır fakat burada 1.seçmen olabilmek koşulu:"emlake mutasarrıf" olmaktır.heyet-i ayan ise padişah tarafından görevleri ömür boyu olmak üzere seçilirler.şart ise, heyet-i mebusan'ın 1/3'ünü aşmamaktır.padişah,meclis başkanlarının da seçiminde söz sahibidir.heyet-i mebusan'ın başkanı ve iki yardımcısını da kendisi seçer ve atar(md.77)

    yasanın yapılışı:yeni yasada değişiklik ya yasa önerisi padişaha iletilir ve izni alınır(md 53).izni alınınca,istem konusu şura-yı devlet'e gönderilir(md.53).bunun hazırlayacağı lahiya meclis-i mebusan'da görüşülür ve heyet-ayan'a gider.heyet-i ayan, bu tasarının şeriat ve anayasa kurallarına,padişahın yetkilerine uygun olup olmadığına karar verdikten sonra bu hazırlanan lahiya padişahın önüne geldikten sonra ancak onay alınırsa "kanun"haline dönüşür.padişahın mutlak veto yetkisi vardır.beğenmezse geri çevirir.

    oluşumunu padişah iradesine borçlu olmaya tek heyet meclis-i mebusan'dır.böylece padişah,artık siyasal sistemin mutlak ve biricik egemeni olmaktan çıkmaktadır çünkü millet,temsil yoluyla devreye girmiştir.öte yandan padişahın bakanlar kurulunun teklifinin meclisin önünde 2 kez reddedilmesi halinde ya bakanlar kurulunu azletmesi ya da meclisi feshetmesi gerçeği,bu temsil mekanızmasının sağlam bir temele oturtulmadığını göstermektedir;zira kanun-i esasi,monarşiyi tam manasıyla sınırlayamamış,yarı meşruti bir sistem öngörmüştür.sadece monarşi kendini sınırlayarak mutlak olmaktan çıkıp ılımlı, anayasalı ve parlamentolu hale gelmekte ama henüz gerçekten meşruti,anayasal ve parlamenter bir niteliğe kavuşmuş olmamaktadır.
  • ilk kez bir islam ülkesinde laik devlet döneminin temellerini hazırlayan anayasadır.
  • çalışmaları sırasında geçen diyalog:

    mithat paşa: senin aklın avrupa kanunlarına ermez, sus!
    cevdet paşa: birkaç kelimelik frenkçenle sen mi bilirsin, senin bildiğin kadarlık fransızcayı kunduracılar bile bilir!
    sonrasında birbirlerine girmişler. ne kadar gerçek, bilmiyorum.

    "osmanlı devletinin umudunu bağlayacağı, ikisi de ellisini aşmış bu iki büyük paşanın sakallarına bakmadan çocuklar gibi kavga edişi gerçekten hazin bir manzaraydı."
    yorum, niyazi berkes'in.
  • neredeyse "'82 anayasasi"ndan daha demokratik bir anayasadir. ingilizce metnine http://www.anayasa.gen.tr/1876constitution.htm adresinden ulasilabilir.
  • kanun-ı esasi özellikle birinci kuşak haklar olarak anılan temel hak ve özgürlükleri tanıyan bir anayasadır. ancak bu noktada, anayasanın 113.maddesi, tanınan hak ve özgürlüklerin sadece kağıt üzerinde kalmasına neden olmuştur. bu maddeye göre insanların sürgüne yollanması, basit bir polis soruşturmasıyla mümkündü. nitekim bu madde, anayasanın yapımında büyük çabası olan mithat paşa'ya uygulanmış, mithat paşa'nın sürgün edilmesine yol açmıştır. yani kanun-ı esasi tanıdığı hak ve özgürlükleri anlamsızlaştırmıştır.

    genel olarak bakıldığında kanun-ı esasi, bir anayasadan beklenen devletin otoritesini halk lehine sınırlandırma misyonunu gerçekleştirmemiştir. kanun-ı esasi daha çok padişah'ın yetkilerini sayarak, bu yetkilere anayasal düzeyde meşruluk kazandırma eğilimindedir.
hesabın var mı? giriş yap