*

  • 20 ocak 1921 tarihli, turkiye devleti'nin ilk anayasasi . cok kisa bir kanun olup 23 maddesi ve bir de ozel maddesi vardir . kisa olu$unun nedeni tahmin edilebilecegi uzere zamanin uzun bir ay hazirlamaya elveri$li olmayi$idir . kisa olmasinin bir ba$ka nedeni ise cabuk karar alinabiliteyi saglamasidir .

    bir de bunlara ek olarak, bu tarihte osmanli ulkesinde bir ba$ka anayasa vardi (bkz: kanuni esasi) . bu yuzden 1921 tarihinde iki anayasali devir ya$anmi$tir . bu ay'nin eksik bolumleri yok mudur ? vardir tabii : siyasi bolumu yoktur (1879 ve 1909 yururluktedir) . temel haklar bolumu yoktur (burada da onceki anayasa yururluktedir) .

    icerigine bakacak olursak, bu ay, oncelikli olarak "hakimiyet kayitsiz $artsiz milletindir" hukmunu icermektedir . bu ay'nin en devrimci ozelligi budur . kanuni esasi egemenligi padi$aha birakirken, 1921 ay'si bunu halka veriyor .

    te$kilat-i esasiye icin celi$kilerle dolu bir anayasadir diyebiliriz . nisab-i muzakere kanununda saltanat ve hilafetin korunmasindan bahsediliyor . bu bir celi$ki olu$turuyor . bir ba$ka celi$ki de, tek'in 3. maddesindedir : burada "turkiye" terimi gecmektedir . bu terim ilk defa 1919'un ba$inda kars'ta kurulan bir cumhuriyette gecmektedir . alti ay ya$ami$tir . bu cumhuriyet bir kararinda, ileride turkiye devleti ile birle$ecegiz, demi$tir . ayrica "turkiye devleti tbmm tarafindan idare edilir" deniyor . ama bu sirada osmanli devleti de vardir . onu da yok sayamiyor .

    tek, yari dogrudan demokrasi'yi (bkz: yari dogrudan hukumet) cagri$tiriyor ancak aslinda temsili demokrasiyi benimsemi$tir . yurutme ve yasama yetkisi milletin yegane temsilcisi olan bmm tarafindan kullanilir . yargi konusu bu ay'de yoktur ama meclis icinden olu$an istiklal mahkemeleri vardir . yani efendim yargi erkini de meclis kullaniyordu . turkiye devleti bmm tarafindan yonetilir ve hukumeti de bmm adini alir . devlet ba$kanligi yoktur, meclis ba$kanligi vardir .

    sonucta, te$kilat-i esasiye, osmanli-turk anayasaciliginin yapmi$ oldugu en demokratik anayasadir . bu anayasa, hakimiyeti gokten yere indirmi$ ve laikle$mi$ hakimiyeti getirmi$ir . te$ekkur ederim .

    (bkz: kanuni esasi)
    (bkz: sened i ittifak)
    (bkz: anayasa)
    (bkz: hukuk)
  • teşkilati esasiye kanunu

    1921

    3. tertip düstur, cilt: 1, s. 196
    ceridei resmiye, 1-7 şubat 1337

    kanun no:85

    madde 1- hakimiyet bilâ kaydü şart milletindir. idare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir.

    madde 2- icra kudreti ve teşri salahiyeti milletin yegâne ve hakiki mümessili olan büyük millet meclisinde tecelli ve temerküz eder.

    madde 3- türkiye devleti büyük millet meclisi tarafından idare olunur ve hükûmeti “büyük millet meclisi hükûmeti” ünvanını taşır.

    madde 4- büyük millet meclisi vilayetler halkınca müntehap azadan mürekkeptir.

    madde 5- büyük millet meclisinin intihabı iki senede bir kere icra olunur. intihap olunan azanın azalık müddeti iki seneden ibaret olup fakat tekrar intihap olunmak caizdir. sabık heyet lâhik heyetin içtimaına kadar vazifeye devam eder. yeni intihabat icrasına imkân görülmediği takdirde içtima devresinin yalnız bir sene temdidi caizdir. büyük millet meclisi azasının herbiri kendini intihap eden vilayetin ayrıca vekili olmayıp umum milletin vekilidir.

    madde 6- büyük millet meclisinin heyeti umumiyesi teşrinisani iptidasında davetsiz içtima eder.

    madde 7- ahkâmı şer’iyenin tenfizi, umum kavaninin vazı, tadili, feshi, ve muahede ve sulh akti ve vatan müdafaası ilânı gibi hukuku esasiye büyük millet meclisine aittir. kavanin ve nizamat tanziminde muamelatı nasa erfak ve ihtiyacatı zamana evfak ahkamı fıkhiye ve hukukiye ile adap ve muamelat esas ittihaz kılınır. heyeti vekilinin vazife ve mesuliyeti kanunu mahsus ile tayin edilir.

    madde 8- büyük millet meclisi, hükûmetinin inkısam eylediği devairi kanunu mahsus mucibince intihap kerdesi olan vekiller vasıtası ile idare eder. meclis icrai hususat için vekillere veçhe tayin ve ledelhace bunları tebdil eyler.

    madde 9- büyük millet meclisi heyeti umumiyesi tarafından intihap olunan reis bir intihap devresi zarfında büyük millet meclisi reisidir. bu sıfatla meclis namına imza vazına ve heyeti vekile mukarreatını tasdika salahiyettardır. icra vekilleri heyeti içlerinden birini kendilerine reis intihap ederler. ancak büyük millet meclisi reisi vekiller heyetinin de reisi tabiisidir.

    idare

    madde 10- türkiye coğraafi vaziyet ve iktisadi münasebet noktai nazarından vilayetlere, vilayetler kazalara münkasem olup kazalar da nahiyelerden terekküp eder.

    vilâyat

    madde 11- vilâyet mahalli umurda manevi şahsiyeti ve muhtariyeti haizdir. harici ve dahili siyaset, şer’i adlî ve askeri umur, beynelmilel iktisadî münasebat ve hükûmetin umumi tekâlifi ile menafii birden ziyade vilâyata, şâmil hususat müstesna olmak üzere büyük millet meclisince vaz edilecek kavanin mucibince evkaf, medaris, maarif, sıhhiye, iktisat, ziraat, nafia ve muaveneti içtimaiye işlerinin tanzim ve idaresi vilâyet şûralarının salâhiyeti dahilindedir.

    madde 12- vilâyet şûraları vilâyetler halkınca müntehap azadan mürekkeptir. vilâyet şûralarının içtima devresi iki senedir. içtima müddeti senede iki aydır.

    madde 13- vilâyet şûrası, azası meyanında icra amiri olacak bir reis ile muhtelif şuabatı idareye memur azadan teşekkül etmek üzere bir idare heyeti intihab eder, icra salahiyeti daimi olan bu heyete aittir.

    madde 14- vilâyette büyük milet meclisinin vekili ve mümessili olmak üzere vali bulunur. vali, büyük millet meclisi hükûmeti tarafından tayin olunup vazifesi devletin umumi ve müşterek vazaifini rüyet etmektir. vali yalnız devletin umumi vazaifile mahalli vazaif arasında tearuz vukuunda müdahale eder.

    kaza

    madde 15- kaza yalnız idari ve inzibati cüzü olup manevi şahsiyeti haiz değildir. idaresi büyük millet meclisi hûkümeti tarafından mansup ve valinin emri altında bir kaymakama mevdudur.

    nahiye

    madde 16- nahiye hususi hayatında muhtariyeti haiz bir manevi şahsiyettir.

    madde 17- nahiyenin bir şûrası, bir idare heyeti ve bir de müdürü vardır.

    madde 18- nahiye şûrası, nahiye halkınca doğrudan doğruya müntehap azadan terekküp eder.

    madde 19- idare heyeti ve nahiye müdürü, nahiye şûrası tarafından intihap olunur.

    madde 20- nahiye şûrası ve idare heyeti kazai, iktisadi ve mali salahiyeti haiz olup bunların derecatı kavanini mahsusa ile tayin olunur.

    madde 21- nahiye bir veya birkaç köyden mürekkep olduğu gibi bir kasaba da bir nahiyedir.

    umumi müfettişlik

    madde 22- vilâyetler iktisadi ve içtimaî münasebetleri itibariyle birleştirilerek umumi müfettişlik kıtaları vücuda getirilir.

    madde 23- umumi müfettişlik mıntakalarının umumi surette asayişinin temini ve umum devair muamelatının teftişi, umumi müfettişlik mıntakasındaki vilâyetlerin müşterek işlerinde ahengin tanzimi vazifesi umumi müfettişlere mevdudur. umumi müfettişler devletin umumi vazaifile mahalli idarelere ait vazaif ve mukarreratı daimi surette murakebe ederler.

    maddei münferide

    işbu kanun tarihi neşrinden itibaren meri olur. ancak elyevm münakit büyük millet meclisi 5 eylül 1336 tarihli nisabı müzakere kanununun birinci maddesinde gösterildiği üzere gayesinin husulüne kadar müstemirren müçtemi bulunacağı cihetle işbu teşkilatı esasiye kanunundaki 4 üncü, 5 inci, 6 ncı maddeler gayenin husulüne elyevm mevcut büyük millet meclisi adedi mürettebinin sülüsanı ekseriyetle karar verildiği takdirde ancak yeni intihabdan itibaren meriyül icra olacaktır.
  • (bkz: ikili anayasa) dönemi... bu anayasada, yargı tam anlamıyla belirtilmediğinden, bu alandaki boşluklar (bkz: kanun i esasi)* ile doldurulur... ayrıca 29 ekim 1923'te yapılan bir değişiklikle, devletimizin adı konmuş, ve cumhurreisi olarak da mustafa kemal atatürk seçilmiştir...
  • nutuk'tan...

    "...

    27.1.1921 ve 28.1.1921 tarihlerinde yazdığım üç telgrafla yüksek şahsiyetlerine, gereken ve benimsenip uygulan ması zarurî olan bütün hususları açıklık ve kesinlikle bildirmiş olduğuma inanıyorum. buna rağmen, 29 ocak 1921 tarihli telgrafınızda durumun daha gereken anlayışve isabetle değerlendirilmemekte olduğunu gördüm. durumun önemi ve zamanın nezaketi dolayısıyla, yüksek şahsiyetleri ile birlikte sayın arkadaşlarınızın ve özellikle zâtışâhane'nin her bakımdan bir kez daha aydinlatılmalarına yardımcı olmanız bir görev hükmüne giriyor.

    düşünce ve değerlendirmelerinizden doğru sonuçlar alınmasını kolaylaştırmak maksadıyla türkiye büyük millet meclisi'nce kabul ve uygulanmakta olan teşkilât-ı esasiye kanunu'nun temel maddelerini aşağıda olduğu gibi bildiriyorum:

    teşkilât-ı esasiye kanunu temel maddeler
    1- hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. yönetim şekli, halkın mukadderatını bizzat ve fülî olarak yönetınesi ilkesine dayanır.

    2 - yürütme kuvveti ve yasama yetkisi, milletin tek ve gerçek temsilcisiolan büyük millet meclisi'nde belirir ve toplanır.

    3 - türkiye devleti, büyük millet meclisi tarafından idare edilir ve hükûmeti türkiye büyük millet meclisi hükûmeti adını taşır.

    4 - büyük millet meclisi, iller halkınca seçilmiş üyelerden oluşur.

    5 - büyük millet meclisi'nin seçimi iki yılda bir yapılır. seçilen üyelerinüyelik süresi iki yıldır ve yeniden seçilmek mümkündür. eski meclis, yeni meclistoplanıncaya kadar göreve devam eder. yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmediği takdirde, görev süresi yalnız bir yıl uzatılabilir. büyük millet meclisi üyelerinden herbiri, yalnız kendini seçen ilin aynca vekili olmayıp aynı zamanda bütün milletin vekilidir.

    6 - büyük millet meclisi'nin genel kurulu, kasım başında, davetsiz toplanır.

    7 - şeriat hükümlerinin uygulanması, bütün kanunların yürürlüğe konması, değiştirilmesi, yürürlükten kaldırılması, antlaşma ve barış imzalanması vevatan savunmasıyla ilgili savaş ilânı gibi temel haklar büyük millet meclisi'neaittir. kanun ve tüzüklerin düzenlenmesinde, halk için en yararlı ve zamanın ihtiyacına en elverişli fıkıh ve hukuk hükümleriyle, örf ve âdetler ve teamüller esasolarak alınır. bakanlar kurulu'nun görev ve sorumluluğu özel kanunla belirtilir.

    8 - büyük millet meclisi, hükûmeti oluşturan bakanlıkları, özel kanun gereğince seçtiği bakanlar vasıtasıyla yönetir. meclis, yürütme ile ilgili işlerde bakanlara görev tayin eder; gerekirse bunları değiştirir.

    9 - büyük millet meclisi genel kurulu tarafından seçilen başkan, bir seçim dönemi süresince büyük millet meclisi başkanıdır. bu sıfatla meclis adınaimza atmaya ve bakanlar kurulu kararlarını onaylamaya yetkilidir. bakanlarkurulu üyeleri içlerinden birini kendilerine başkan seçer. ancak büyük milletmeclisi başkanı, bakanlar kurulu'nun da tabiî başkanıdır.

    l0 - teşkilât-ı esasiye'nin bu maddelere aykırı düşmeyen hükümleri eskisigibi yürürlüktedir.

    bizce, yukarıda saydığım temel maddelere aykırı hareket etme imkân veyetkisinin bulunmadığını yüksek şahsiyetlerinin dikkatlerine önemle arz ederim.meclis başkanlığı ile başlayan haberleşmenizin, gerektirdiği işlemlerin yürütülmesi bakanlar kurulu'na bırakılmıştır, efendim.

    türkiye büyük millet meclisi başkanı mustafa kemal

    ..."
  • 1921 anayasası,cumhuriyet döneminin ilk anayasası'dır.çok kısadır.1.maddesi ile,yeni bir egemenlik anlayışı olan halk egemenliğine geçilmiştir.2.madde'ye göre;yürütme ve yasama gücü ülkenin tek temsilcisi olan tbmm'ye aittir.yani güçler birliği anlayışı benimsenmiştir.jean-jacques rousseau'nun düşüncelerinden ortaya çıkan "meclis hükümeti"sistemine geçilmiştir.hükümeti bile meclis seçer.meclisin başkanı aynı zamanda hükümetin de başkanıdır.yürütme,yasamaya bağlıdır.bakanlar tek tek,adlarıyla meclisin içerisinden seçilirler.

    1921 anayasası ile "istiklal mahkemeleri"kurulmuştur.yani yasama,yargıyı bile etkilemektedir.zira güçleri tek elde toplama amacı söz konusudur.11.madde ile vilayetler,özerklikleri olan bölgeler olarak kurulmuşlardır.türkiye tarihindeki yumuşak anayasa'ya en iyi örnektir.1923 yılında yapılan bir değişiklik ile,"türkiye devletinin yönetim biçimi cumhuriyet'tir"ibaresi konularak,ilk kez cumhurbaşkanlığı getirilmiş,ilk bakanlar kurulu oluşturulmuştur.
  • 1921 anayasası uzlaşmacı, çoğulcu oydaşmacı bir anayasadır. siyaseten merkeziyetçilikgetiriyor olmasına karşın son derece özerk yerinden yönetimle desteklenmektedir. sistem tamamen yerinden yönetime göre örgütlenmiştir. teşkilat-ı esasiye’nin öngördüğü; “şura”lar temelinde bir üniter devlettir. yasaya bağlı yönetim anlayışıyla; vilayet-nahiye-kaza olarak idari birimlere ayrılır.
    vilayetin teşkilat-ı esasiye’ye göre bir mülki bir de yerel işlevi vardır. mülki işlevi oluşturan kısmı bmmtarafından atanan ve onun temsilcisi olan validir.yerel kolunu ise üyelerini halkın seçtiği vilayet şuraları oluşturur.vilayet şurası başkanı, vilayet halkını temsil eder. vilayet şurası da, vilayetin icra organıdır. vali merkezin temsilcisidir; sadece denetim işlevi vardır. asıl yürütme organı şuradır. vali merkezle yerel arası çatışmalarda denetleme erki olarak devreye girer. karar alma yetkisi yoktur.
    kaza ise yerel yönetim niteliğine ve tüzel kişiliğine sahip değildir. mülki birim olarak geçer. başında, büyük millet meclisi tarafından atanan, valiye bağlı bir kaymakam bulunur.
    nahiye ise vilayet gibi bir tüzel kişiliğe sahip bir yerel yönetim organıdır. ancak vilayet ve kazadan farkı, başında merkez tarafından atanan bir görevli bulunmamasıdır. seçilerek gelen nahiye müdürü,hem devleti nahiyede temsil eden bir genel yönetim görevlisi hem de nahiyenin temsilcisi ve icra organının başı olması dolayısıyla ikili bir konuma sahiptir.nahiyeler üzerinde umumi müfettişliklerin denetim yetkisi bulunur.
    bu idari birimlere bırakılan işler mahalli işlerdir. özel işler tanımlaması yapılmaz.vilayet ve nahiye tüzel kişilikle donatılmış, özerk yerinden yönetim birimleridir. vilayet , kaza ve nahiye demokratik esaslar çerçevesinde kurulmuşlardır. idari birimlere bmm altında geniş yetkiler tanınması, osmanlı dönemindeki aşırı merkeziyetçiliğe karşı bir tepki olarak görülebilir.
    21 anayasındaki idari birimler, osmanlıdaki vilayet, liya, nahiye ve kaza olarak dörde ayrılan idari birimlerden farklıdır. idari birimlerin ayrılmasındaki ölçütler ise dil, din, ırk ya da önemli eyaletler yerine, ekonomik ilişkiler ve coğrafi durumlardır.
    bu bölümlenmelerin ve şuraların 21 anayasasında yer almasının ardında yatan etken ise 1. dünya savaşı sonrası ülkede oluşan kongreler dönemidir. yerel nitelikteki kongrelerin kurduğu, yerel iktidarlar ve yerel bakış açıları, kemalist ideoloji ile ulusal bir perspektife kavuşturulmak istenmiştir.bunun da nedeni yerel kongre iktidarlarının fedarelleşmek ve devletleşmek istemelerinin önüne geçilmesinin sağlanmasıdır. 21 anayasası ulusal devleti amaçlayan bir anayasadır. 1921 anayasasının özerklik anlayışı yerinden yönetim ilkesine bağlıdır.yerel şuralara yasama yetkisi verilmemiştir.
    1921 anayasası devletin tekliğini ve yasaya bağlı idare anlayışını ile oluşan siyasal merkeziyetçiliği savunur. ulus devlet temelinde üniter devlet kurma yönünde bir iradedir.yasama, yürütme büyük millet meclisindedir. bu güçlü merkezi irade karşısında ise kendi eliyle oluşturduğu şuralar yer alır. şuralar ve bakanlar kurulu düzenleme yetkisine sahiptir. halk kaynaklı bir yetki olan idare yetkisi ise büyük millet meclisi ve vilayet şuralarındadır.yerel yönetimler kendi görev alanları içerisinde düzenleme ve idare yetkisine sahiptirler. yerel yönetimlerin görev alanlarının belirlenmesiyle yasama iktidarının tekliği ve bütünlüğü korunmuş olmaktadır.
    teşkilat-ı esasiye kanunu, yerel yönetimler üzerinde denetleme erkini yalnızca valiye vermemiştir, validen başka genel güvenliğin sağlanması, denetimlerin yapılması, vilayetlerde yapılacak işlerin koordinasyonunu sağlayacak umumi müfettişlikler kurulmasını öngörmüştür. umumi müfettişlikler pek fazla uygulama alanı bulamasada vilayet üstü bir yönetim birimlerini kurma yönünde bir ifade olarak önemlidir. umumi müfettişlikler 24 anayasasında yer almamasına rağmen kendine çeşitli yıllarda dört kez denetlenmek üzere bölgeler oluşturarak uygulama alanı bulmuştur. umumi müfettişlikleri kalıcı bir merkezi yönetim örgütü olmaktan ziyade siyasal birliği sağlamak amacıyla kurulmuş bir kurum olarak değerlendirilebiliriz.

    21 anayası ile ile 24 anayasını kıyalayacak olursak;
    1921 teşkila-ı esasiye kanunu kısalığını aşan bir öneme sahiptir. 1921 anayasasından sonra 2. meclis üyelerince oluşturulan 1924 anayasası ile 1876 anayasasının esası olan merkeziyetçiliğe geri dönülür.21 anayasıyla benimsenen milli egemenlik ilkesi 24 anayasasıyla hayata geçilir ancak devletin tekliği ilkesine yer verilmez.devletin tek bir merkezi vardır ve her şey bu merkezden idare edilir. 24 anayasasıyla birlikte tüzel kişilik ve yerel yönetimniteliğini kaybeder.1924 anayasında yerel yönetimlerin mahalli işlerinden bahsedilmez yalnızca idari işlerinden dem vurulur.bu örgütlenme alanında da merkeziyetçi bir yöneliş olduğunun göstergesidir.
  • kanun-i esasiye göre daha az kapsayıcı ifade. tabii teknik ve tarihi olarak anayasayı ifade eder, orada kuşku yok ama sanki devlet yapılanmasını anlatan daha çok temel yasa anlamına sahip.
    şunu gibi:
    türkçe: anayasa = osmanlıca: kanun-i esasi = almanca: verfassung = ingilizce: constitution
    türkçe: temel yasa = osmanlıca: teşkilat-ı esasi = almanca: grundgesetz = ingilice: basic law
    not: almanya'da anayasa aslında biraz geçici maksatla yapıldığından, anayasa (verfassung) yerine 1949'dan beri grundgesetz (temel yasa) ifadesi kullanılır.
  • incelenmesi gereken bir konu benim için..
  • görsel

    eyüb sabri efendi (konya)nın mütalaası şöyleydi: biz gazi paşa hazretlerini hakem yaptık. bizim, teşkilat-ı esasiye kanununu tadile salahiyetimiz yok demek, gayrı meşru olduğumuzu kabul etmek demektir. meclisin, teşkilat-ı esasiye kanununu tadile salahiyeti der-kârdır. hükümetimizin şekli, behemehal cumhuriyet olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap