• genellikle dalgın insanların başına gelen hadise..
  • ulen ben napiyorum die insanin kendine doru bi telkin cumlesi kuracagi durum
  • kendini kendinle savaştırırken tongaya düşürdüğün her sen* için kazandığın round.. ki kendileri kaybettiğin round olurlar aynı zamanda.. bir an gelir kendini bu şizofrenik savaşı keşfederken yakalarsın.. dışarıda milyarlarca alternatifin varken, sen seninle uğraşırken varlığını tüketmişsin.. korkaklıkla aptal cesareti arası ama ortalama olmayan tuhaf bir yerlerdesin..
  • kendi kendinden kaçışın ardından gelen ebeleme eylemi. "yakalama" anının sertliğine göre değişen travmatik durumlara sebebiyet verir. kişinin kendisiyle çarpışması, bilincin iç bilinçle, zihnin alt benlikle çarpışması demek olabilir. ortaya çıkabilecek paradoksun düzelmesi için anın bükülmesi ve bu bükülmenin düzelmesi için de ruhta girdaplar oluşması gerekebilir. bu nedenle yakalama/temas anında dikkatli olmak, "kendi kendine" korku yaratmamak gerektir.
  • "ben böyle olmayacagım", "çocuklarıma asla böyle davranmayacağım" diyen kişinin, çocuklarına karşı kendi ebevynleri gibi davrandığını farketmesidir misal; ufaklığı döverken yakalamak kendini(ama o yaptıklarıyla fazlasıyla haketmişti dayağı değil mi?), ya da nasihat verirken(e o giderken biz dönüyorduk), belki de gözlerini kocaman açmış, heyecanlı heyecanlı birşeyler anlatıyor olmasına rağmen kaldırmazken kafayı gazeteden(anlattığı aptal şeylerden daha önemli olaylar oluyor dünyada)... sonrasında kişiliğinin yapı taşlarından bazılarının çok da sağlam olmadığını farkederek acımak kendine ve kızmak.. evet, işte böyle birşey kendini yakalamak.
  • kimi zaman, "kendi" şahıs zamiri etrafında dönen hastalıklı mücadelelerde asırlar harcamaktır.

    (bkz: kendinle kavga etmek)
  • sahip olduklarının farkına varmakdır kimi zaman, keşfedilmemişliklerini içselleştirebilmekdir aslında kendini yakalamak.
  • yakaladikça kaçan ateşböceği olmak.
hesabın var mı? giriş yap