• eski dilde yakın olmak, yakınlık...
  • (bkz: kurp) ingilizcede curve olarak ifade edilebilir.
  • karayolu demiryolu projelerinde viraja verilen teknik terim. yolun proje hızına eğimine bölgenin iklimine yolun kullanım amacına göre çapı ve içe verilen verevi değişir. örneğin otoyollarda ortalama 120km/s hız ile kurba girilip, aynı hızda kurbdan çıkılabilecek şekilde yapılır. bunun yanısıra bolu-göynük yoluna da aynı kurb yapılmaz yerine göre 50- 60km/s hızla falan geçilebilecek kurblar yapılır.
  • istem/soru: "lâbisi libası, külâhı katranî, kıyafeti şeytanî, bed âvaz koca papaz munizilliyadis nam keferenin mürd ve helâk olduğu fener keşişliğinden haber virülmüşdür. kangı mahalle defn* idileceğü hakkında ruhsat* virüle."

    elcevab: "ol kefere-i fâcirenin lâşe-i habisesini her ne kadar rûy-i zemin kabûl itmez ise de, râyiha-yı kerîhesinin yeryüzüne sirayet itmemesi içün makberi şehir mezbelesi kurbünde kazulub, tepülüb, tekmelenüb ol yire dürtülmesine ilâ cehennem zümerâ ruhsat virüldü."
  • karayolu,demiryolu gibi ulaşım projelerinde plan üzerindeki güzergahların eğri kısmına kurb denir. yatay ve düşey kurblar vardır. yatay kurb viraj diye bilinen güzergahın eğri kısmıdır. düşey kurb ise yolda çukura girer gibi hissettiğiniz düşey viraj gibi anlatabilirim.
  • (bkz: cherub)
hesabın var mı? giriş yap