*

  • komsuluk iliskilerinin gelismis oldugu yerlerde anlasmazlik durumunda ortaya cikmasi kacinilmaz garip kavga durumu. genelde tasta tarakta ne varsa ortaya dökülür üzücü bir durumdur. birbirini tanimayan site olusumlarinda pek gorulmeyen bir olaydir, park yeri isgalinde cikarsa cikar.
  • butun mahallenin ayaga kalkmasina ve mahalle icinde kalici ve yikici sorunlar ortaya cikmasina sebep olan olaydir. mumkun mertebe uzak durulmasi gerekir.
  • canlı örnekleri için...:
    (bkz: gelinim olur musun)
  • imarlaşmanın kaybettirdiği bir güzelliktir. çocuktuk, meraklıydık, kavgaya taraf kadın tayfasından en taşaklı küfürleri öğrendiğimiz aktivasyon idi. ağza alınmayacak cinsel uzuv isimleri, hakaretlerdeki derinsellik, saç baş yolmalar, kocaları dolduruşa getirmeler...

    apartman sakinleri sükunetlerini bozmuyorlar ne yazık ki o kadar.
  • kırk yılda bir öğlene kadar uyuma şansınızı elinizden alan kavgadır. önce homurtular (uyanmak için kurduğunuz alarmın ilk mırıltıları gibi) sonra bağırtılar (alarmın yükselmesi) sonra darp sesleri (alarmla birlikte telefonun geç kalmış titremesi) ardından kadın çığlıkları (alarmın çıldırması) gelir. al bakalım uyu uyuyabilirsen. biri öldürülüyor korkusuyla yataktan fırlarsınız. gecelikle cama fırlamamak için bir müddet ne alsam üzerime diye dolanırsınız. (alarm devam ediyordur) camdan bakmak da ayıp aslında ama uyku sersemi siz ne yaptığınızın farkıda mısınız ki ayıp şeyler aklınıza gelsin. kavga edenleri aklı selim olanlar ayırmıştır. ama homurtu devam eder bir müddet. kritiğini yapmak lazım tabi.
    en en sonunda bütün bu olanlar için rahmetli annemin sözünü hatırlarsınız: "ben uyumaya kalkınca mezardaki ölüler bile dirilip gelir."
  • ilk baştan bir kaç çocuğun birbiriyle kavga etmesiyle başlayan olay çocuklarının arkadaşlarının da karışmasıyla büyür. dayak yiyen birkaç çocuğun annesinin de kavgaya karışmasıyla kavga daha da büyür. karşı tarafın annelerinin ve hatta abilerinin, ablalarının ve yakında yaşayan yakın akrabanın da karışmasıyla doruk noktasına ulaşır. adeta küçük çaplı bir savaş yaşanır, çocuklar birbirlerinin a**na koyarlar (sözde), anneler birbirlerinin ağzını caaaaart diye yırtarlar (sözde de olabilir fiilen de olabilir). bu durumda yapılabilecek tek şey balkonda oturup dikkat kesilerek bu savaşı izlemektir. arada da çok da dikkat çekmeyecek şekilde sesi fazla duyulmayacak kadar yükseltip olaya duyarsız kalmadığını belli etmek amacıyla " aaa yapmayın ama, kardeşsiniz siz çocuklar. aaa olmaz ama hanımlar örnek olcaksınız siz bu çocuklara" şeklinde birkaç söz söyleyip sonra izlemeye devam etmek yararınızadır.
  • mahallede gerekli, gereksiz çıkan kavgalardır. zaten kavgaların da gerekliliği tartışılır.

    yıllar yıllar evvel başıma gelen olaydır. kavganın 2 başrolünden 2.si olarak anlatıyorum.

    akdeniz de ikametgah ediyorum, aylardan temmuz, gene bir yaz akşamı, sahilde insanlar kolkola sımsıcak,coşmamak eldemi böyle bir akşamda? pardon lan şarkıydı bu.

    aylardan temmuz işte sıcak bir yaz akşamı bizde de çocukluğun verdiği aşırı enerji var tabi haliyle yaş 14 civarı, orta okul-lise arası geçiş döneminde, sesin hafif hafif çatallaşmaya başladığı, bıyıkların tüy şeklinde ormanı andıran görüntü oluşturduğu vakitler de(o değil de o ses çatallaşıp kalınlaşcak sandım ben çatal da kaldı amk ne ayak?)(boy da uzun maşallah sulak yerde büyümüşüz olcak o kadar) mahalle de top oynamaktayız efendim(efendim dedim diye şımarma hemen). tabi o dönemler de mahallenin abileri, bıcır delikanlıları ve size artistlik yapmak isteyen yaşıtınız yada sizden küçük veletler etrafta kol gezmekte. ben ise profesyonelce oynadığım futbola, aldığım paraya bakar, gol atmak ile uğraşmakta idim(aldığım parayı başka hikaye de anlatıcam uzaklaşmayın).

    tam pozisyonun ortasın da gelen hüseyin ç. ve çetesi(ç. çetesi anlamında zaten amk uzatma lan lafı işte) tam tamına topa vurup topu 90a asıcakken, üzeyir abinin selamı var bizde oynıcaz diyerek topu eline alıp her şey berbat etmişlerdir. ben de çok sinirli ve atarlı bir genç olduğumdan mütevellit, aleyküm selam da bilader bu üzeyir abinin selamına gerek yok zaten normal bi selam versen de bizimle oynayabilirsin, sonuçta mahalle burası amk sanki gören de real madrid le dostluk maçı istiyo sanıcak veledi, demem ile olaylar gelişmiştir. zaten olayın amacı futbol oynarken bana sataşmak, ve benimle kavga etmek imiş ki bunu o an da anladım. heralde bir liderlik üstünlük kanıtlama gereği görmüş karşı taraf(heh buda kavganın gerekliliği kısmıdır, dediğim gibi kime göre neye göre?)

    gaipten gelen bir ses:nerden de anladın hemen amuha koyim yuaaa?

    gaipten gelen sese cevap:yuvaş yuvaş ayuuu insan okuyo bunu insan.

    benim bu lafı demem ile bu hüseyin ç. ayaklarıma sarıldı ve ben yukarıdan baktığım da aşağı da saçma hareketler yapmaya başladı, meğersem beni havaya kaldırmaya çalışıyomuş, manyak ak güreşiyoruz da sanki, her neyse ortalık bi karıştı falan derken bi baktım millet kavgaya tutuşmuş, ama işin enteresan tarafı ben bu kavgayı dışarıdan izler konumdaydım, hayır nasıl oldu da kavganın eksini, merkez oralara kaydı ben dışar da kaldım anlamadım? anlıyacağınız arkadaşlarım beni dışlamış ve kavgayı bir başlarına sürdürmeye başlamışlardı.

    sonra mı? sonra ne oldu bilmiyorum ben ağlayarak eve gittim, arkadaşlarımın beni dışlamasına dayanamamıştım çünkü.
  • küçükken enteresan bir kavga geçmişti başımdan. okulun bahçesinde maç yaptık ve penaltı atışlarına geçtik. o sırada maç yapanlardan abi kardeş olanların kavgalı olduğu diğer mahallenin serserileri sahayı bastı bir anda. kavgalı eleman da, "beyler penaltıları atalım ondan sonra hesaplaşırız" dedi ve elemanlar ellerinde sopalar sustalılar kelebeklerle filan gayet medeni bir şekilde kalenin kenarına çekilip penaltıları izlemeye başladılar. (serseri de olsalar adamların spora saygısı varmış) birkaç penaltı atıldı ve sıra kavgalı olan elemana geldi. topu penaltı noktasına koydu baya bi açıldı açıldı koşarak gelerek hami mandıralı gibi bir koydu, top sivvvv sesi çıkararak kalenin kenarında bekleyen serserilerin birinin karnına yapıştı.

    çocuk topa vurduğu andan itibaren hiç durmadan son hız depar atıp kaçarken bir yandan da anneeee babamı çağır sopayı getirin çabuk diyerek kaçmaya başladı. tabi ortalık bir anda karıştı serseriler top oynayanları pataklamayı başladı ve elemanın biri elindeki kelebekle kaçan elemanın abisini yakalayıp "batırıyim mi lan he" diye bağırırken eleman ağlamaklı bi şekilde "ben askerim izine geldim bi şey yaparsan yanarsın" diyerek ikna etmeye çalıştı ve iknalar sonuç verdi. bu arada ben de 9-10 yaşlarımda olduğum için dayaktan yırtıp dha muhabiri gidi koşturuyorum ortalıkta. elemanların hepsi kaçan piçi kovalamaya başladılar ve evlerinin orada baya bir curcuna olmuştu. o fairplay ruhlu serseriler hep aklıma gelir. nerede eski mahalle kavgaları. şimdi olsa sikerim lan topunuzu deyip girişirler. spora hiç saygı kalmamış. uefa çatırdayabilir.
  • "mahallede iki grup bir mesele üzerine karşı karşıya gelir. acemi delikanlı sorar: istediğimize kafa atabiliyor muyuz? herkesi gülme tutar, grup dağılır."
  • mahalle nüfusunun azalması için her koşulda desteklediğim durumdur. (bkz: yesinler birbirlerini)
hesabın var mı? giriş yap