• işleyiş ilkesi şöyledir:
    "tüm dünyayı savaşa boğayım, böylece kimsenin savaş çıkartacak gücü kalmaz"
  • bu düzen, siyasal ve askeri olarak truman doktrini ve natoyla, ekonomik olarak da marshall yardımı * ile desteklenmiştir.bunun sayesinde de abd dünya hegemonu olmuştur.
  • deseler ki aga bir cumlede ozetle ortadogu ve latin amerikada amerikan barisini frenkce derim ki:
    (bkz: plus ça change, plus c'est la même chose)
    butun tellaklar degismeli ki ayni tas ayni hamam kalsin, aman dirlik ve duzen - ya da son devirde duymaya alistigimiz tabirle stabilite - bozulmasin. ayni teranenin memleketimizde duymaya aliskin oldugumuz versiyonu birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerdir, hakverirsiniz ki su gunler pratikte her gundur...
    haksizlik etmeyelim bu her guclunun tasvip ettigi bir yaklasimdir, guclu bir duzen tatbik eder ve duzenin altinda kalanlarin degisim talebi bastirilamayacak raddeye ulastiginda degisimden taraf gorunmek adina ezilenlere sempati gosteren laflar soylenir, vaktiyle bastaci edilen yonetimler tukaka edilir. hatta guclu degisim icin senden benden hizli kendini atar ortaya ki yeni duzen kendi cikarina aykiri olacak temeller uzerine yukselmesin, ezilenler bir is basarmanin hakli gururuyla sarhos iken ayilinca aslinda hamamin da tasin da biraktiklari gibi durdugunu idrak ettiklerinde kendilerinde yeni bir devrim yapacak heves ve heyecani bulamasinlar.
    mubarak, esad, ben ali, kaddafi, saleh, pinochet, noriega, fujimori ve niceleri istikrar adi altinda demokrasi timsali amerikan devleti ve avrupa buyuklerince hos goruldu. hatirlayin fransa ben ali'ye, italya kaddafi'ye, amerika mubarak'e, esad'a, saleh'e devrilecekleri kesinlesene dek diktator demediler, ileri demokrasi sevdalisi akp de diktatore diktator diyecek haysiyeti gostermedi. amerikan barisi cift ata oynadi: hem diktatore hem halka fakat misirda da tunusta de gec kalmanin bedeli degisimin disina itilmek olunca libya'ya herkesten evvel kostular. amerikan barisi latin amerikada sol partiler birbiri ardina iktidara gelirken kolombiya panama ve meksika gibi onemli birkac kaleyi elinde tutarak kendini korumayi basardi ama arap bahariyla inaniyorum ki ya da amerikan ya da bati barisinin takkesi dustu keli gorundu. kimsenin yapamadigini mubarak gittikten beri halen tahrir meydanini dolduran zira o meydani doldurmazsa indirdigi musibetin yerini batinin yeni bir musibetle dolduracagini bilen misir halki yapti.

    amerikan barisinin arap bahari deneyiminden alinmasi gereken ders sudur: demokrasiden bahseden siyasetci basindan sonuna dek yigitce ve mertce eli kanli otoriter bir halk dusmanina ya da halk dusmani bir siyasi sisteme karsi tavir koymuyorsa ikiyuzludur, eline guc verirseniz o da bir halk dusmani olacak, colugunuzun cocugunuz rizkindan calacaktir, emin olunuz!
  • köken olarak pax romana'dan gelmekte olup, amerikan gücünü ve ideolojisini dünya üzerinde etkin kılmayı hedefler.

    pax romana tabiri klasik roma imparatorluğu döneminde, romalıların zorla ele geçirdikleri ülke halklarına, zorla kabul ettirdikleri barış anlamında kullanılan bir kavram.

    2.dünya savaşının çocuğu olarak gösterilebilecek soğuk savaş döneminden itibaren, abd çıkarlarının nato ve birleşmiş milletler güvenlik konseyi işbirliği ile korunması amacıyla, abd pek çok ülkede kontrgerilla silahını masaya koydu. bu çerçevede dünyanın herhangi bir yerinde kendi ekonomik ve siyasi güvenliğini tehdit edebilecek her saldırıya karşı ülke içerisinde çoklukla silahlara saldırmadan gücünü hissettirip uygulama alanı bulabilecekti. abd'nin özellikle nato üyesi ülkelerde sıklıkla başvurmuş olduğu kontrgerilla taktiğinin başarılı sonuçlar vermesi ve sovyet rusya'nın dağılması ile beraber sıra 1.dünya savaşında tam olarak bölünemeyen büyük pastaya yani ortadoğuya geldi.

    dünya üzerinde en etkin çatışma gücüne ulaştıktan ve iki kutupluktan tek kutupluğa, dünyanın en etkin askeri gücüne dönüştükten sonra, abd, göstermiş olduğu çabanın ödülünü almak ve geliştirmek adına pax americana modelini uygulamanın zamanı gelmişti. gerektiğinde kuvvet kullanmak suretiyle bu hedef üzerinde yoğunlaşan abd, türkiye' nin nato'ya girmesiyle beraber üstlendiği batının ortadoğu petrollerini koruyuculuğu görevinin tam anlamıyla etkili olmadığını görünce körfez savaşlarıyla bölgeye doğrudan müdahelede bulundu. körfez savaşlarını izleyen süreçte doğrudan yada dolaylı olarak müdahelede bulunduğu ülkelerde pax americanayı uygulama alanı buldu. böylece ülke içerisindeki yetişmiş kadrolarıyla ve özellikle petrol şirketleri aracılığıyla kendi politikalarını uygulayabildi ve halen uygulamakta.

    bu doğrultuda ortadoğuda en büyük müttekifi konumunda olan türkiye'de siyasal islam yoluyla 1980 darbesinin ardından gelen hükümetler nezdinde ve hamiliğinde, arap dünyasında müdahele ettiği ırak ve kendi güdümündeki suudi arabistan, kuveyt, bae ve tabi ki israille birlikte dünya petrol kaynaklarının en yoğun olduğu bölgede sözünü geçirebilmekte.

    pax americana, abd'nin tüm dünya ile alay edercesine bm güvenlik konseyinden ırak, afganistan gibi ülkelere demokrasi ve insan hakları adı altında müdahele etmesinin doktrinsel tabiridir. müdahele ettiği ülkelerde kendi çıkarlarını sağlama aldıktan sonra kendi barışını getirmesidir.
  • orta doğu'da net olarak çökmüştür. işin kötüsü yerine gelecek bunu bile aratabilir.

    https://www.foreignaffairs.com/…t/end-pax-americana
  • amerikan imaparatorluğunun tarihsel iki modeli ve aşma azminde olduğu iki rakibi vardır: roma imparatorluğu ve osmanlı imparatorluğu. ki osmanlılar roma islam imparatorluğu olarak yeniden adlandırılabilir. amerikan yüzyılı (ki amerikan binyılı olmasını çok isterler) hem ciddi bir şiddet tekeli ve keyfiliğiyle hem roma'da olduğu gibi gücün, zenginliğin, teknolojinin, aklın merkezileştirilmesi ve merkeze doğru sömürülmesiyle yürüyen bir senaryo-gerçeklik. en önemli düşünsel ve teknik desteklerinden biri tarihin titizce incelenmesi, bileştirilip yeniden yorumlanması/üretilmesidir. bu bakımdan büyük ve özgün barış dönemleri için devamlılık ve öykünme babında pax romana'ya, pax ottomana'ya eklemlenmiş veya karşılık gelmiştir. diğer tarihsel barışlar da çelişkiden bağışık olmamakla birlikte pax americana artık ütopyasını distopya düzeyine eriştirmiştir. bu bakımdan bertolt brecht'in cesaret ana ve çocukları içinde işlediği barış patladı vurucu sözü/repliği amerikan rüya-zamanı için yeni boyuta uyarlanabilir hale geldi.
  • trump secimi sonrasi edit,
    su an yasadiklarimiz evvela "yarro liberal melis politiklarin dunyayi getirdigi noktadir" - yani social justice warrior basliginda gayet net anlatiliyor bu durum. sonrasinda da bu yazinin nedne onemli olduguna dair sunu konusmak lazim,
    trump, doktrin olarak (hillary ve trump'in birer figurdur) (you don't say?) - "pax americana masrafli bir sey. pakistan'in cive cive bolgesinde jandarmalik yapmak bize ne katiyor artik? izolasyon donemine girelim, kendi sorunlarimizi cozelim, ic harmoniyi saglayaim" kanadini temsil ederken, hillary de, yerlesik kapital/sermayeyi temsil ediyordu. yani, "biz bu gun bu sermayeyi, bretton-woods'ta yaptigimiz, dunya jandarmaligi teminati ile yaptik, pax americana'yi yavas yavas bitireceksek, bunu kontrollu yapalim, hizli olmasin, yahut devam edelim" diyordu.

    fakat, "yarro liberal melis politiklarin" neredeyse bok etmedigi bir sey olmadigi icin dunyada, bunu da bok etmeyi (kendi acilarindna) basardilar, bunu da, huff trump cok kotu tamam mi melis cok kotu tamam mi :(((((((" dan baska arguman uretmeyerek yaptilar. cunku bunlar, genellikle, medyanin %90 una hakim fakat toplumun %1 'i ile temasta olan insanlardir, kullandiklari "tool" lar da bu yuzden son 10 senedir tikanmistir. (brexit 'in de tahin edilememesi gibi.) yarro liberal melis politikasi, ozetle sudur, "isvec'e gelen gocmenler, plajlarda bikinili kadinlar gorup rahatsiz oluyor diye, isvecli kadinlarin bikini giyip giymemesini tartismaya acan isvec medyasi" - saniyorum simdi ne demek istedigimiz anlamissinizdir, konuya devam edelim:

    simdi, bizim konusmamiz gereken en onemli sey,

    pax-americana, yikiliyor mu, yikilmiyor mu. bu soru, en onemli sorumuzdur.

    burada, "duygusal soylemlere" girmememiz gerekir. cunku bu konu, duygu kaldirmayacak kadar reel politik ve cetin bir konudur. duygudan kastimiz "asariz, keseriz, serefsiz emparyalizm, somurgeci gucler vs vs." evet bunlarin hepsi dogru olsa da, hepsi de birer gercektir ve degismez. tarihte, iyi-kotu yoktur. zamanin akisi vardir. bu gun "somurgeci" olarak nitelendirdigimiz "kotucul" devletler, insanlari oldurmekte ve savas/kan yaratmaktadir. ama gel geleim, tarihin her doneminde boyledir ve degismez. dolayisi ile, "kendi ulkenizi" ve kendi halkinizi maksimum huzurda yasatmaniz, kendi bireysel refahiniz icin, dogru politik hamleleri, isin icine duygulari karistirmadan mekanik bir bicimde yapmaniz gerekir.

    politayi yeni yeni okuyan gencler, bu derin kavram karsisinda, evvela vicdani olarak rahatsiz hissederler ve michal jackson' un "i just wanna say that, they don't really care about us" gercekligi karsisinda afallarlar. buna, bati turunde sekuler/bireyci bir egitim alip, bireyin yuceligine inanir hale gelmis, fakat dogu duygusalligi/komplo teorisi ile dusunme sistemi sebep olur. ve ortaya "aslinda her kotulugun , serrefsizligin ve seytanligin arkasinda ameriga/israil var onlar olmasa dunya cok iyi bir yer olurdu biz superiz mesela, cok iyiyiz, ecdad guvercinlere yuva yapmis hep" seklinde sig ve kolayci bir sonuc cikar. turkiye'nin politiklarinin da 1950'lerden beri bu sig/kolayci teorilerden beslenmesi, ne acidir. ve bu "seytani durumu" sanki sadece "onlarn basina" gelen, bu doneme ozgu, bu yillara ozgu bir durum olarak ele alir bu kolayci/sig gencler. halbu ki 1300 lerde, feodal lordlar da, serflerini/koylulerini hic dusunmuyorlar ve guc icin carpsiyorlardi.

    bunu bir ornekle aciklayalim, a , b ve c seklinde 3 kisi ve 2 muz koyalim. sag kalma sarti da, kisi basi 1 muz. (neden 0,66 seklinde paylasmiyorlar? sorusuna cevaben) dolayisi ile, bir kisi, "muz yeme savasinda" devre disi kalacaktir. ve kisilerden hic birisi , fiziksel olarak, tek basina digerine ustlunluk kuramiyorsa, yani, b , c ile kavga ettiginde, ikisi de birbirine kesin bir ustunluk saglayamiyorsa, yahut, b , ustunluk sagliyor olsa bile, bu sagladigi ustunluk sayesinde "muzu yiyemeyecek kadar" yoruluyorsa, ve dolayisi ile a, iki muzu da yiyorsa, b, c ye saldirmaz. boyle bir dengede, en mantikli yontem, "ikili ittifak" ile, ucuncuyu bertaraf etmek ve iki muzu paylasmaktir.

    bu oldukca acimasiz goruleblir. fakat dunya boyle isler. bu aslinda "insan" turunun ve neredeyse diger butun canlilarin "nufus dengeleme" sistemidir, kaynaklar, herhangi bir zaman dilinde, toplam nufus n i se, n-1 olacaktir, ve nufus n-1 seklinde dengelendikten sonra, ikinci bir n / n-1 durumuna kadar devam eder.

    bilim, ortada uc birey varken, muzu 2'den 3 e cikartmak icicn surekli kaynak yaratma pesindedir. (bu yuzden zaten insan turu, haddiden fazla nufusa erismisken, diger canlilar, doga dengesini bozacak sekilde cogalamaz.) yani bilim "turun acisini gidermesi" acisindan iyidir. dunya denen acimasiz sistemde, tutunacak aslinda tek daldir fakat her zaman 3 maymun olan yerde 3 muz yaratamaz. bazen 3 maymunun. 2 muz icin dovusmesi kesinliktir. ve bazen degil, cogu zaman boyledir.

    simdi umarim, "bunlar hep ameriganin oyunu serefsiz pezevenkler" diyerek surkeli konusan fakat hic cozum uretmeyen, duygusal, kolayci arkadaslari elemisizdir ve yazimiza devam edebiliriz, sorumuza geri donebiliriz.

    sorumuz net,

    pax-americana bitiyor mu?

    bundan once evvela, pax romana, pax ottoman gibi kavramlari ve "pax falanca" nin ne anlama geldigini bilmek gerekir, pax falanca, genel tabiri ile, "guclu bir kuvvetin dominasyonu ile yasanan "zorunlu bir baris" durumudur , politikayi, dominasyonla zoraki baris getirmis bir egemen guc uretir, pax falancaya dahil butun sistemler/ulkeer, bu uretilen politikaya uyarlar, politika uretmezler.urettikleri politiklar "yerel idalerinin idamesine yetecek" politikalardir. ve "iki maymunu teskil edip" , ucuncu maymunu doverek, 2 muzu yerler.

    ta ki, pax falanca cokme emareleri gosterene kadar. bu emaraler belirdiginde, pax falancaya tabii olan butun kuvvetler, ayaklanarak, yeni pax kurma oncusu olma sanslarini deneyecekler yahut daha fazla pay isteyeceklerdir.

    pax falanca nasil coker? pax falanca, kendisini ortaya cikaran, kendisini bir ihtiyac olarak yaratan ve mesru kilan kavramlarin cokmesi ile , tabii olarak, cokecektir.

    ornek olarak, pax romana, kendisini ortaya cikaran, tarim devrimi, artan sehir nufuslarinin "ogranize yonetim ihtiyaci" gibi etmenlerin gecerliligini yitirmesi ile yikilmistir, germenik kavimlerin de pax romana sayesinde tarim devrimi gecirmesi, oganizasyonla tanismasi, arkasindan gelen kalabaliklasan sehirlerdeki hastaliklarin sehir nufuslarini hizlica dusurerek "organizasyona/roma hukukuna" ihtiyaci yok etmesi, ustune ustluk, dogu'dan gelen kuvvetlerin, yine bu sehir duzenlerini cebren bozmasi ile, roma hukukun gerekliligini ortadan kaldirmasi ile, yikilmistir. bir yerde "her pax falanca" kendi yarattigi politikanin, diger kuvvetler tarafindan benimsenip, o kuvvetlerin de,bu yaratilan refah/baris durumu ile guclenip, bas kaldirmasi ile sinav verir. "her devrim evvela kendi cocuklarini yer".

    arkasindan, pax ottomana, pax romana kadar guclu olmasa da, kismi bir donem yasamistir, kendisini ortaya cikaran sebepler de, silah teknolojilerinin gorece guclenmesi ile hizlanan "feth ederek kaynak arttirma" kavramidir. bu kavram da, "burjuva" nin guclenmesi , yeni ticari yollar ile, "var olma" durumundaki gecerligini ortadan kaldirmis, dolayisi ile pax ottoman yikilarak, yerini 1700 lerde "pax britannica" yani, bu gunku ismi ile, "pax americana" ya birakmistir. amerika'yi batinin urettigi degerler ve sistemlerden ayri dusunmek anlamsiz olur. 2. dunya savasi ve 1. dunya savassi da, esasinda "pax britannica", bayragi "pax american'ya" devrederken, buna karsi cikan kuvvetlerin (basta almanya ve japonya) "acaba bizim "pax" imiz gecerli olabilir mi?" seklinde ortaya cikmistir, diyebiliriz. tabii en kaba ve en genel yorum itibari ile. fakat almanya ve japonya da esasen pax brittannica'nin degerlerini benimsedikleri icin, bu "basatlik" kavgasinda yenilmis olsalar bile, gruptan atilan/dovulen maymun olmamislardir. (almanya'nin savasta yenildigi halde, ac-acikta kalmamis olmasi)

    devam edelim, simdi , pax americana'nin dayandigi degerler nedir?

    -bireyin ozgurlugu/ozelligi/baskalligi ve haklari
    -bu dogrultuda, tuketme, uretme haklarinin korunmasi, "freedom of speech".
    -bu dogrultuda, dolayisi ile, ticaretin, burjuvanin ve "sonsuz uretimin" yuceltilmesi
    -yine bu dogrultuda, devletlerin mesruluklarin, bu "ticaret aglarini" korumaya ve yonetmeye" dayanmasi

    soruya tekrar donelim, ve kendi zavalli /ne yazik ki, atadan dededen hapsburg ailesine mensup degilseniz bu boyle, / orta sinif hayatlarimizi nasil idame ettirebilir ve gelen/yaklasan sureclerde nasil pozisyon alabiliriz, ancak bu sekilde tartisabiliriz.

    evvela, bu sozluge yaziyorsaniz, siz de bir ortasinifsiniz, ve pax americana'nin varligi sebebi ile mevcut konumdasiniz. pax americana'ya tabii olmayan cin'de dogsaydiniz, kuvvetle muhtmele, hic latte icmemis, hic instagrama foto atmamis, 1$ gunluk maas ile fabrikada calisiyor olabilirdiniz.

    yani, evvela, ev konforunuzu , nispi olarak fikirlerinizi ifade edebiliyor olusunuzu, "serrefsiz ameriga, pis bati" diye konusabiliyor olmanizi ve bunu iphone kullanarak yapmanizi, kisacasi, bu bireysel rahatlik iceren mevcudiyetinizi, ortasinifi yucelten pax americana'nin varligina borclusunuz.
    ve bunu da, yine , pax american'anin gidecegi yerleri gorebilecek vizyonda bir lider olan mustafa kemal ataturk'un yaratmis oldugu "pax americana'ya entegre olabilecek" bir ulke temellerine borclusunuz. aksi takdirde,cezayir olacaktiniz, 1950 lerde bagimsizlik savasi yasayacak, su an tek adam altinda, hic bir uretim olmayan ve burjuva sinifi oldukca gucsuz. pax america'nin yani basinda, fakat pax americanaya tehdit dahi olmayacak "dayak yemis bir maymun" olarak muzsuz bicimde oturacaktiniz.

    simdi, tekrar sorumuzu soralim, "pax americana" cokuyor mu icin, evvela pax america'anin olusmasina sbeebiyet vermis kavramlar cokuyor mu onu tartmak lazim, ama once, turkiye'nin mevcut pozisyonuna bakalim....

    islamcilarda, uzun suredir, 1980 lerden beri donen geyik "amerika bir gun yikilacak" oldugundan mutevellit, basimizdaki kisilerin, (elbette reel politigi sizden iyi bilen kisiler) inandiklari durum "pax america'nin yikilacagi" uzerine, ve su an, gorunen o ki, "kagitlarini" buna gore oynnuyorlar.

    fakat 1980 lerden beri kendi icinde dondurdukleri geyik, ya ideolojilerinin (sunni islam) yaratmis oldugu bir iluzyon ise, ve kartlarini yanlis oynuyorlarsa?

    iste tartismamiz gereken konu budur, zaten genel olarak, muhalif oldugum. sahsim adina konu da budur. cunku "'gercekten pax americana yikiliyor mu yikilmiyor mu?" sorusuna cevap vermeden, analiz etmeden, %50'nin duygusal hezeyanlari ile ciddi kumarlar oynuyoruz.

    pax americana cokuyorsa, yine de su an cok fena oynadigimiz soylenemez. yani hamleler cok yanlis degil...

    fakat pax americana cokmuyorsa, dayak yiyip muzu elinden alinacak 3. maymun olmaya, hele ki , nato, cumhuriyet, sekulerlik gibi miraslarla, (bireye verilen onem) pax american'ya tam anlami ile entegre halin avantaji elimizdeyken, kosuyoruz demektir ki tarih daha buyuk bir aptallik yazamaz. (yani, cin, hindistan, iran iseniz yani default olarak, 1800 lerde kuvvetlenen, 1930 larda tam anlami ile tesis olunan pax american'ya girecek treni kacirmissaniz, pax american'ayi disaridan yikmak tek emeliniz olmalidir., fakat pax american'nin icinde iseniz. 3. maymunun dovmek istemelisiniz, durduk yere, neden bundan cikasiniz ki?- eger duygusal, komplo teorilerine inanan, sunni islam doktrini iseniz baska tabii.. )

    son musul operasynu gostermektedr ki, pax america'nin yikilacagina dair son 3 senedir ciddi bir inanis icinde politika urettik (suriye, irak , rusya vs) ve meyvelerini musul disinda kalmak ile sonuclandiirdi.

    pax americana yikiliyorsa, dedigim gibi sansliyiz, yeni pax falanca'da iyi bir konumumuz olabilir ve tarih bu adamlari ataturk gibi vizyoner bir devlet adami olarak yazacaktir.

    yok pax americana yikilmiyorsa, bu kadar buyuk aptalligi tarih henuz yazmamistir. (hayvan gibi avantajli gruptan kendi rizasi ile cikip avantajsiz grup ile yikilmak)

    simdi, gelelim, pax american'ayi olsturan degerler yikiliyor mu? bu degerleri "kapitalizm" olarka ozetleyelim...

    evvela orta sinif sayisindaki korkunc artis, nufustaki korkunc artis, kapitalist uretim cizgisini zorlamaya baslaid, dunya "uretim kapasitesine" , eger bilimde yeni bir gelisme olmazsa, erismeye yakin, kisibasina dusen tarim alanlari kritik noktada. dolayisi ile, "pax americana" yi yaratan ticaretin kutsalligi ve burjuvanin ihyasi, biraz sikintili gunler geciriyor.

    fakat bu "'biraz sikintili gunler" asilir mi, yahut kapitalizm kendisine bir balans ceker mi, bilemiyoruz... ben acikcasi bilemiyorum ve tahminlerini mantiksal analizlere oturtan yazarlarin yesillendirmesini bekliyorum....

    cunku, pax americana yikilmiyorsa olacak olanlar belli,

    15 temmuz darbe girisimi de bizi "pax americana'dan ciktiginizi goruyoruz, geri donun" seklinde bir sinamaya tabii tuttu.

    oradaki tezlerimi de okuyabilirsiniz, dolayisi ile, pax americana yikilmiyosa,

    bu zamana kadar oynamis oldugumuz "pax americana yikilacak" bahislerinin faturasi olarak,
    kurdistan kurulur
    turkiye'nin batisindaki kurtler, mevcut iktidarin "kurdistan'in kurulmasinin onune gecemeyeceginin kabulu ile" yapmis oldugu "ici bos ulusalci/milliiyetci dalga yukselmesi", "bos milliyetcilik" ile olusturulan "milisi turu" kuvvetler ile, rahatsiz edilerek goce zorlanir ve boylelikle turkiye'nin geri kalani icin en azindan hayirli bir is yapilmis olur. (eger bu "akp milsileri" nin falan arkasindaki fikir bu ise , cok mantiksiz degil , balkanvari bir bolunme yasayacaksaniz, bu turden gocler yasamak zorundasiniz., bu gocleri de, milislerin catismasi ile saglarsiniz.) . yani insanlarin "oturdugu evlerinden, milis turu, gayri resmi silahli kisilerce catisma sonucunda surulmesi" cok aci bir sey olsa da, pax americana yikilmayip, yanlis ata oynamamizin faturasini bize, "yeni, sekuler bir muteffik olan kurdistan" olarak cikartirsa, bunu yasamak zorunda kalacaksiniz, bahsettigim sey budur.

    sonrasinda turkiye'nin iki yolu kalir,
    ya ,

    cezayir -2 olmak,esasinda sunni islam'i teskil eden cemaatlerin olusturdugu bir konsensus olan ak parti hukumeti ile, bati degerleri ile barismayan , fakat batinin yani basinda, batiya tehdit dahi olamayacak kadar fakir, gucsuz, yalniz bir karikatur ulke, bati ile dogu arasinda bir "gecis tamponu, yani cezayir -2

    ya da, 1923 yilinda bati ile mutabakata varilmis sekilde,
    turizmle, sekulerizmle, batinin urettigi butun bireysel ozgurluklerle barisik (orn: sanatsal etkinlikler, alkollu mekanlar vs.) , gelirini turizm/tarimdan kazanan, pax americanaya dahil olmayi tekrar kabul ettigi icin, nispeten huzur icinde yasayan, yunanistan-vari bir balkan ulkesi.

    pax americana yikiliyor ise, orada yazarlarin tezlerini ben de heyecanla bekliyorum acikcasi....

    okumalar icin:

    https://www.foreignaffairs.com/…t/end-pax-americana

    http://www.weeklystandard.com/…cana/article/1039617

    https://en.wikipedia.org/wiki/pax_americana

    http://democracyjournal.org/…pillars-of-the-future/

    pax americana'yi kabul etmis ulkeler icin:

    http://democracyjournal.org/…pillars-of-the-future/

    bir baska uber, fantasstik makale daha:

    https://www.socialeurope.eu/…s-after-pax-americana/
hesabın var mı? giriş yap