• tasarimcinin, yaratici adamin kutsal kitabi olarak nitelendirilen art and visual perception adli eserinin ermis yazari.
  • film as art (1958) kitabi da en az art and visual perception kadar mühimdir. sinemada formalizmin öncülerindendir. arnheim'a (1958, s.17) göre, film, gerçegin mekanik röprodüksiyonu olmaktan uzaklastikca sanat olur. arnheim, gestalt kuramının öncülerinin yaptıkları çalismalarda görme sürecinin dis dünyanın mekanik kaydini yapmadigini, aksine ham duyum bilgilerini, yaratıcı bir biçimde, basitlik, düzen ve denge ilkelerine göre organize ettigini bulduklarını söyler. bu da sanatın, gerçekligin seçici ya da kopyalayici bir röprodüksiyonundan çok gerçegin gözlemlenen özelliklerinin, eldeki ortamin (medium) biçimine dönüstürülmesi oldugunun kanitidir (s.12).
  • adi gecen amcanin bu mevzuularda bauhaus'da ders vermisligi de vardir....
  • diğer formalist kuramcılara göre daha filozofiktir.
  • 9 haziran 2007 gunu 102 yasinda hayata veda etmis dusunur.
  • görsel düşünme (visual thinking) metis yayınları'ndan rahmi g öğdül çevirisiyle kasım 2007'de çıkmıştır.
  • art and entropy: an essay on order and disorder isimli 56 sayfalik kitaba** imza atmis, fikirleriyle cenemi kafatasimdan ayirmayi basaran yazar.
  • kuram karsilastirmalarina saran, en az ornekleme ve en cok yazinsal bilgi ile dusuncelerini ifade etmis adam. gorsel dusunme, arnheim'in dilinin cetrefilli olusundan mi yoksa ceviricinin tdk'nin sozluklerinde bile yer almayan yeni kelimeler uydurdugundan midir bilinmez; okumada zorluk konusunda kara listeme girmistir. oldukca ilgimi ceken bir alanda yazilmis olmasina ragmen bitirdikten sonra muhtemelen bir daha yuzune bakmayacagim kitabin.
  • almanya doğumlu, yahudi asıllı olan sinema kuramcısıdır. doktorasını gestalt psikolojisinin kurucularından wertheimer'in danışmanlığında berlin üniversitesinde yapmıştır. gestalt psikolojisinden gelmektedir. kuramının temelini bir film gerçekçilikten ne kadar uzaklaşırsa sanat olmaya o kadar yaklaşır söylemi oluşturur. teknolojik gelişmelerin sinemayı sanat olmaktan uzaklaştıracağını söyler ve sinema da ses ve rengin kullanılmasına karşı çıkar. sinemanın sanatsal etkiler bırakması için cisimlerin düz bir yüzeye yansıtılmasının sanatsal kullanımı, azalmış derinliğin sanatsal kullanımı, renklerin yokluğunun ve ışıklandırmanın sanatsal kullanımı, görüntünün sınırlı olmasının ve nesneye olan uzaklığın sanatsal kullanımı, zaman-uzam sürekliliğinin olmamasının sanatsal olarak kullanılması, görsel olmayan duyum deneyimlerinin olmamasının sanatsal kullanımı olarak formülize etmiş ve açıklamıştır.
  • algısal psikolog olmasının yanı sıra iyi bir film kuramcısı ve sanat eleştirmenidir. bir çok fikrine saygı duyar, katılırım. sinemanın neden sanattır ve neden sanat olması gerektiği ya da hangi sinemanın sanat sayılması gerektiği konusunda yazdıkları nettir.

    sinemanın artık çok kolay gözüktüğü ve herkesin eline görüntü kaydedici sıradan bir cihaz alıp denemeler yaptığı bugün, sinemanın ne kadar da ulaşılması zor bir sanat olduğunu bize anlatan adam.
hesabın var mı? giriş yap