• suriye diye bir devlet zaten yok. bundan 100 sene önce cetvelle çizilip uydurulan eski osmanlı toprağı.

    bu kekolar da sanki oralar kendilerinin devleti gibi takılıyor.
  • böyle giderse yakın zamanda olacak olandır. bu yüzden zafer partisi
  • (bkz: yarrağımı) alır. öyle paintle harita çizmekse olay, ben de dünya haritasina ay yıldız çizerim biter gider. twitter trollu.
  • 10-15 sene sonra ekonomik ve sosyal anlamda zaten olacak şeydir. illa siyasi sınırların değişmesi gerekemez. bir bölgede nüfus ve ekonomik üstünlüğünüz yoksa orası siyasi olarak size ait olsa da bir anlamı yoktur.

    bakınız; kuzey suriye. biz kabul etmesek de siyasi olarak ilan edilmese de orası kürdistan. bunu yapmak için milyonlarca suriyeli vatansızı buraya ittiler zaten. 10 yıl sonra da onların bugün yerleştiği yerlere sıra gelecek, yani güneydoğu anadolu'ya...

    türkiye büyük iç savaşını abd destekli pkk güdümlü suriyelilerle verecektir. bunun sonucu da bölünme parçalanma olacaktır.
    pkk militanlarının uyruklarına bakarsanız çok büyük bir kısmı suriyelidir. bugün burada yaşayan kan emici soysuz vatansızların içlerinde de eski ya da faal pkk militanları vardır, o piçlere de biz bakıyor biz maaş veriyoruz.

    ve bu halk böyle aval aval bakmaya devam ettiği sürece, celladının kollarını sıvazladığı sürece sevr'e kadar yolu var bu işin!
  • malatya'yı topraklarına katmayarak kayısıdan, kayseri'yi fethetmeyerek pastırmadan mahrum kalan bir adet aptal suriyeli içerir. * ciddiye almaya gerek yok .
    işin şakası bir yana iyi parti ve chp elini kolunu sallaya sallaya alabileceği bir seçim varken sanki iktidarla gizli bir anlaşmaları varmış gibi kazanmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. daha dün ülkenin amirallerine zevzek diyen akşener bunları gördükçe ne düşünüyor acaba.
  • suriye kaldı mı ki?
  • ülkesi parçalanırken
    savaşmak yerine götüm götüm kaçacak yer aramış,
    savaşmamış, kaçmış,
    ortalık bir tık durulduğu halde ülkesine dönmeyi de götü yememiş.

    yahu termometreyi alnına koyduğumun bedevisi, sen harita paylaşsan ne, paylaşmasan ne. işte bu yüzden ırkçı da deseler sevmiyorum bu bedevileri. allah bile peygamber yollamaktan bıkmış ; bu son , ne haliniz varsa görün demiş 1400 yıl önce bunlara. kime ne anlatacaksın.
  • türkiye hükümetinin "ensar-muhacir" edebiyatıyla kandırdığı sadece türk milleti değil aynı zamanda suriyeliler de bu yalanlarla kandırılmıış durumda. ensar dediğin muhaciri medine sokaklarında dilenci yapmadı, evine aldı ekmeğini paylaştı. devlet otoritesi, kamu kaynağı değil birey vicdanı ön plandaydı. türkiye'de böyle bir şey asla olmadı. rızası olan ya da olmayan vatandaşın vergilerini alıp harcadı hükümet ve devlet şeffaf olmadığı için bu paraların suriyelilere harcandığı bile meçhul.

    ensar-muhacir paravanının arkasındaki gerçekse: dev gettolarda b.ktan hayatlara sıkıştırılmış 8 milyon suriyeli (devlet o kadar şeffaflıktan uzak ki sığınmacıların tam sayısını hiç kimse bilmiyor). getto demek öfke, nefret ve suç demektir. ışid'e katılan avrupalıların birçoğu gettolarda yetişip büyüdüğü için öfkesini boşaltacak bir alan arıyordu. ışid; onların bu öfkesini kullanacak bir alan oluşturdu onlara (bu noktada ölümüne tiksindiğim davutoğlu'nun öfkeli gençler ifadesi kısmen de olsa haklılık payı içeriyor ama bu durum ışid'e sempati beslememizi gerektirmez elbette).

    türkiye'de her ülkeden envai çeşit isthihbarat örgütü fink atıyor çünkü şu anda dev bir maden var ülkemizde. kim ne derse desin sığınmacılar kalıcı hâle geldiğinde türkiye cumhuriyeti devletinin zayıf karnını oluşturacak. suriye devletinin istihbaratı sanki çalışmıyor mu zannediliyor? ya da kgb? onu geçtim, kendi devletimizin politikası bile suriyelilerde bir suriyeli milli bilinci oluşturmak için mücadele ediyor. üniversitelerimizin konferans salonlarındaki görüntüleri hepiniz gördünüz. kendi ülkesinde milli bilince sahip olmayan araplar türkiye'de gurbetçi psikolojisiyle kenetlenip milli bilinç oluşturmaya başladı. yarın tamamı antep, kilis, hatay, urfa gibi illerde "burası bizim toprağımız" diye kalkışma gerçekleştirdiğinde dökülecek kanın hesabını kim verecek? akpliler ateşle oynadığının, kendi torunları tarafından bile "vatan haini" olarak tarih kitaplarına işlenecek cürümler işlediklerinin farkında değil.

    dolayısıyla "bir tane arap'ın paylaştığı şeyi gündem mi yapalım" diyenler ayakta uyuyor. gettolarında dışa kapalı bir ekosistem içinde yaşayan arapların arasında bu ateşin yayılması hiç de zor değil. bugün 7-8 milyon nüfusu olan öfkeli gettonun nüfusu yarım yüzyıl sonra 25 milyonu bulduğunda da "bir tanecik arap" mı diyeceksiniz? suriyeliler seni ensar olarak görmemeye, kandırıldığını düşünmeye başladığında ne olacak? toplumsal gerilim zaten şimdiden had safhada değil mi?
  • yaklaşık 20 yıl sonra üreme oranlarını hesaba katarsak mecliste koltukları olacak. onlara yaranıp yanına çekmek isteyen o dönem hükümeti kendilerine sürekli tavizler verecek büyük ihtimalle. vermezse sürekli iç karışıklıklar veya oy çoğunluğu sağlanması gereken kararlarda yokuş yapmalarını izleyeceğiz. yani kendi savaşlarından kaçtılar bunlar korkak bir şey yapamazlar diye bir şey yok. olan yine gençlerin geleceğine olacak gibi. mültecilere kapıları açmak belki insanlıktır ama gelgelelim vatandaşlık vermek bana göre çok mantıklı bir hareket değildi.
  • ülke zaten çoktan işgal edildi, sadece şu an haberimiz yok
hesabın var mı? giriş yap