• süper bir gerilim filmi. özellikle kadın başrol oyuncusunu kutluyorum oyunculuğundan dolayı.
    ama filmde keanu reeves'in yardımcı oyuncu konumunda olması garibime gitti.
  • o denli denyo filmler (bkz: pearl harbor) yere göğe konulamaz, bir çok film* "abi ama efektleri süperdi" diye adamdan sayılır iken the gift, ya da türkiye'de oynadığı ismi ile 3. göz, hem kurgusuyla hem de hiçbir efekt kullanmadan çok güzel yansıtabildiği dream sequence'ları ve çeşitli gerilim sahneleri ile bence göz dolduruyordu. hepsi bir yana filmin sonuna kadar tahmin edemediğimiz sonu, bu sona ulaştırmak için verdiği ayrıntılar ve bu ayrıntıları yansıtırken kullandığı saman altı close-up'lar, bizi hercule poirot rolüne soyunduran (ve son dakikalara kadar patlamamıza sebep olan) akışı ile film bence kesinlikle kötü değil, aksine kendi türünde başarılı addedilmesi gereken bir popüler çalışma idi. cate blanchett esp sahibi egzantrik kadın rolüne pek uygun, bunun yanı sıra herkes "allahın siktirettiği yer brixton'lı" imajını epey güzel yansıtmış, wasted southerner, redneck gibi kavramların canlı kanıtı bir takım insanlar olarak (rol icabı) ortamda yerlerini almışlar.
  • keanu reeves'in sinirli adam rolune iyi gittiği, fazla üstün bir yani olmayan film... kimin suçlu oldugu bir yana, kimin suçlu olmadıgı son derece açık olan bir film...
  • newage: oha dolaba bak kesin gerilicez
    portakal: abi sen şu koridora bak normal zamanda gerilirsin zaten burda
    newage: aha arkasını dönücek dolapta asılı bişey görücek gerilicez
    portakal: kadının cesedi görecek
    cate blanchett arkasını döner, yerde su vardır sadece
    portakal & newage: aeaaaeaeea
  • what lies beneath'le pekçok ortak ögesi bulunan film.
  • kendi türünün içinde vasat tanımlamasından sıyrılan bir yapıt olmuş.. özellikle giovanni ismindeki eleman pskopat rolüne çuk oturmuş.. ve bir çok sahnede what lies beneath'ı andırıyor..
    ayrıca yönetmenin kasvetli sahnelerdeki başarısı da oldukça iyi ama her daim tim burton derim böyle filmler için..
  • banal otesi , stephen king kopyasi bir senaryo, hele turkce adi baska bir slaklik, dawsons daki o hatun icin cekildigi bariz belli (bkz: benim babam senin babani dover)
  • kasabanın kevaşesi rolünü üstlenmiş elmacık kemikleri elmadan ziyade diğer mevsim meyvelerini andıran hanım kişi meğerse dawsons creek'teki "acaba bu sene aramızdan biri çıtayı yükseltebilir mi dawson?" gibi şahane repliklerin sahibi ile aynı kişi imiş. biz kendisini dombili tanımış, sallak bellemiş, sınıfın ineği, dawson'ın yareni ezik ve dantel yakalı kız imajı ile belleklere kazımış idik. filmdeki çıplak kaldığı sahnede yan koltukta oturan sevgili dostun "ahııınnnnn" (trade mark by ssg) yorumu ile kendimize geldik, katie holmes ismini de hem dawson's creek gibi bir yapımda yer alması hem de the gift'teki performansı sebebi ile shitlist'imize kazıdık.
  • senaryoda a simple plan ve 'sling blade' filmlerinin ana elementlerinden biri, amerikan kasaba hayati atmosferini yerinde yansitabilen billy bob thornton'un eli varmis.
  • kadın oyuncak kamyonete tekme atarkene bi ses çıkıyoki sanırsınız zincirleme trafik kazası oldu..o nasıl ses çıkarma çoşkusudur yarabbi...allah akıl fikir ihsan eylesin
hesabın var mı? giriş yap