• her alanı kaplıyor artık dünyada. zarafetle dolu eski hayatı, ucundan değil tam yakalamak isterdim. yine de avuntusu var içimde, incelikli zamanlarda da yaşamış olmanın.
  • ortalama olmaktir.

    ama nedense gunluk yasamda genelde ortalama alti gibi yanlis anlamda kullanilmaya devam etmektedir.
  • her zaman standarttı, son yıllarda standart üstü bir şeymiş gibi övülüyor.
  • gerçek anlamını yakın geçmişe kadar bilmediğim kelime. sanırım bunu kullana kişilerin takındığı tavrın biraz itici hal almasından dolayı anlamını kötüye yormama neden olmuş olabilir. arapçadan türkçeye geçen ve "orta- ortalama" anlamına gelen bir kelime.
  • ing. mediocrity

    uluslararası 2 akademik kitabı, onlarca paper'ı ve gene onlarca atfı olan bir insana dahi kendini hissettirebilendir.

    o yüzden fazla esnektir bazen. ne vasattır ne değildir çokça karışabilir.

    hayattan ne istediğine göre vücut bulur.

    dünyayı kurtaramayacağının kulağına fısıldanmasıdır.

    eskiden vasat ötesi hocalarını ilah görmeyi başarıp, tırmandıkça dünyanın en iyilerinin arasındaki birçok insanın sadece sıradan çok çalışkanlar olduğunu görmenin getirisi olabilir.

    büyük bir şey başarmış olma duygusunun bittiği yerde başlar.

    hakikaten vasat olanlara kendini pek de hissettirmez.

    azıcık şanssızlıkla alakalıdır.

    istemeyi kaybetmenle başlayan bir hezeyandır bir taraftan da.

    değerlerin değersizleşmesidir. sokaktaki, topluma uyuma yönelik değerlerini oluşturmuş insandır vasatlık.

    eninde sonunda bir insanın gözünden dünyayı kurtaracak bir yol çıksa bile vasat kalınacağını kabul etmektir.

    zira vasatlık, büyük ölçekte, insan olarak var olmaktır.
  • insanın büyüdükçe kabullendiği durumlardan biri. vasati kırk çöpten biri olma durumu.
  • kendini tekrarla karakterize, ötesini görememe bilememe halinden çok görmek istememe, bilmek istememe şeklinden mütevellit. kendini bu hali ile bir şey olarak görme, sanma, hissetme ve de ortaya koyduklarını nimet olarak algılama ve de satışa çıkarma hali.
    öğretileni tekrarla, geliştirmemekle ve de olduğu ve de tam da gösterildiği gibi uygulamakla övünme bunu bir lütuf, bir farkındalık ve de bir yetenek olarak görme yanılgısı...
  • "vasatlıktan çıkmak için iki yol vardır. bunlardan birincisi sanat, ikincisi eylemdir. ikisi birbirine bağlıdır, ama eylem sanattan üstündür, çünkü herhani bir şekilde onun peşinden sürüklenmek, ona dahil olmak zorunda değilsindir."
  • "vasatlık mecburidir — ancak onu düzeltmeye çalışmamalı. çünkü zaten yeterince cezalandırılmıştır. en sert olarak da, kendi zavallılığını bilmemesi ve kendi zati yasası yüzünden bunu bilemeyecek olmasıyla cezalandırılmıştır."
    — heidegger

    .
    [ga 94: 135]

    alıntı: kaan h. ökten
hesabın var mı? giriş yap