• hayatımızdaki insanlara nasıl bağlanırız? neden kimilerimiz bir romantik ilişkiye kolayca başlayabiliyorken diğerlerimiz bunun yalnızca düşüncesinden bile rahatsız olabiliyor? neden bazı insanlar sorunlarını kendi kendine çözmeyi tercih ediyorken bazıları paylaşmayı tercih ediyor? gerek romantik ilişkilerimizde gerekse arkadaşlık ilişkilerimizde çevremizdeki insanlarla benzer durumlar yaşasak da bu durumlara çok farklı şekillerde yaklaşabiliyoruz ve farklı tepkiler verebiliyoruz. peki bu farklılıkların kaynağı nedir?

    bağlanma stilleri
  • konuyla ilgilenenler harlow'un maymunlarla yaptığı deneyi inceleyebilir. özellikle gelişim dönemindeki bağlanma stilleri ile ilgili baya ilginç bir deney.
    (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ornbehzjg8i)
  • bir tarafta ıssız adamlar, ölümüne trip atan kadınlar, kıskançlık krizleri ve öte yanda 45 yıldır mutlu mesut geçinen çiftler görmenizin sebebidir efenim. bu entry’nin konusu yetişkinlerde, özelikle romantik ilişkilerde gözümüze çarpan bağlanma stilleridir. mevzunun çıkış noktası ve çocuklardaki bağlanma stilleri için sizi şuraya alalım: bağlanma kuramı/@ponjo

    belki önceden bildiğiniz ya da üstte bahsettiğim entry’i okuduysanız tahmin ettiğiniz üzere, bu bağlanma stilleri bir şekilde bizim günümüzde arkadaşlarımızla, partnerlerimizle ve hatta kendimizle kurduğumuz ilişkiyi bile doğrudan etkiliyor. ilişkilerinizde hep sorun yaşıyor ya da herkes sorun yaşarken siz yaşamıyorsanız bu aslında bebekken annenizle ya da sizi yetiştiren kişi kimse (baba/anneanne/komşu ayşe teyze vs) onunla kurduğunuz bağla alakalı bir şey.

    hangi bağlanma stilinde olduğunuzu bilmiyorsanız şu sitedeki testi çözebilirsiniz (gugıl ile çevirdiğinizde biraz saçmalıyor ama hala anlaşılabilir). ya daaaa aşağıdaki açıklamalardan kendi stilinizi bulabilirsiniz:

    güvenli bağlanma stiline sahip kişiler;
    - sıcak, sevgi dolu ve duygusal olarak yakın bir ilişkide rahat hisseder.
    - partnerine bağlıdır ve partnerinin de kendisine bağlı olmasına izin verir. partnerinin kendisine ihtiyacı olduğunda oradadır. kendisi bir problem yaşadığında da partneriyle paylaşmayı tercih eder; onun yanında güvende ve mutlu hisseder.
    - ayrı vakit geçirdiklerinde kendini reddedilmiş veya tehdit edilmiş hissetmez; aynı anda hem otonom hem de birisine bağlı olabilir.
    - güvenilir, anlayışlı, farklılıklara karşı hoşgörülü ve affedicidir.
    - duygularını ve ihtiyaçlarını dürüst ve açık bir şekilde ifade edebilir. partnerinin ihtiyaçlarına uyum sağlar ve onlara uygun şekilde yanıt verir. çatışmadan kaçınmaz; birisine saldırmak yerine problemleri çözmek amacıyla konuları tartışmayı tercih eder; yapıcıdır.
    - duyguları iyi yönetir; ilişki sorunları hakkında aşırı üzülmez. ayrılık söz konusu olduğunda yas tutar, öğrenir ve hayatına devam eder.
    - geçmiş ilişki sorunları hakkında iç görüye sahiptir ve kin beslemez.

    toplumun yaklaşık olarak yarısı baskın olarak güvenli bağlanma stiline sahip. bu ne demek; geri kalan yarısı da güvensiz bağlanma stillerinden birisinde.

    kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler;
    - hem duygusal hem de davranışsal olarak bağımsızdır; zorunlu olarak kendi kendine yetebilen bir insandır. yakınlığı bağımsızlık kaybıyla eş görür; birisiyle birlikte olmak yerine özerk olmayı tercih eder.
    - içten içe terk edileceğine ve reddedileceğine dair bir inancı vardır ve bu sebeple yakınlığın kendisini savunmasız bırakacağını düşünür.
    - ilişkide duygusal olarak mesafeli ve umursamaz tavırlıdır; partnerini “kol mesafesinde” tutar. partnerinin bağlanma ihtiyacına, duygularına ve davranışlarına genel olarak kayıtsızdır.
    - partnerine (ya da aslında herhangi bir şeye) bağlı olma fikri ona korkutucu gelir. partnerinin de ona bağlı olmasını istemez; bağlılığı bağımlılık ve dolayısıyla zayıflık gibi görür.
    - iletişimi entelektüeldir; duygularından bahsetmesi kolay değildir. genellikle soğukkanlı, kontrollü ve sabırlıdır. mümkünse çatışmadan kaçınır, sorunların konuşmadan çözülmesini bekler, sonra patlar.
    - duygusal olarak çok dar bir aralıkta insanlara tahammül edebilir; çok fazla insan tanısa da yakın arkadaşları az sayıdadır.
    - partnerinin beklentileri, iş, sosyal yaşantı, kişisel projeler ve tutkular gibi diğer önceliklerden sonra gelir.
    - narsisistik eğilimleri olabilir. (bkz: narsisistik kişilik bozukluğu)

    toplumun yaklaşık %25’i kaçıngan bağlanma stilindedir.

    kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler;
    - yakın ilişkilerde sürekli reddedilme ve terk edilme endişesi içindedir. bu endişe kendilerini yetersiz görmesinden kaynaklanır. ilişkide güvende ve kabul edilmiş hissetmesi için partneri tarafından sürekli onaylanma ihtiyacı duyar.
    - ilişkideyken saplantılı hale gelebilir. partnerlerinin ihtiyaçları kendi ihtiyaçlarından önce gelir; kişisel sınırları zayıftır.
    - partneri başka bir şeyle ilgilendiğinde, ayrı vakit geçirdiklerinde vs. kaygı duymaya başlar. partnerinin hareketlerine ve ruh hallerine karşı aşırı duyarlıdır, ve bunları kişisel algılar.
    - partnerinin onu yeterince sevmediğini ya da onunla yeterince ilgilenmediğini düşünür.
    - ilişki kaygılarını hafifletmek; sevildiğini ve önemli olduğunu hissetmek için drama çıkartabilir. bu, rol yapmak, partnerini kıskandırmaya çalışmak, mesajları veya aramaları yanıtlamayı bırakmak gibi bir şey olabilir. pasif-agresif eğilimleri olabilir. (bkz: pasif agresif kişilik bozukluğu)
    - son derece duygusaldır; tartışmacı, kavgacı, öfkeli ve kontrolcü olabilir. sahiplenme ve kıskançlığa yatkındır. ruh hali değişimleri gösterebilir. çatışma sırasında sonradan pişman olacağı şeyler söyleyebilir.
    - sevilme algısı "ne kadar kavga edersek edelim partnerim beni terk etmedi" üzerine kurulduğu için çatışma yoluyla bağlanır. çoğu, fırtınalı ilişkileri sakin olanlara tercih eder. iletişimi işbirliğine dayalı değildir; sorumluluk almak yerine başkalarını suçlar.
    - tek başına kaldığında zorlanır. bir ilişkisi olmamasından hoşlanmaz.

    toplumun yaklaşık %20’si kaygılı bağlanma stilindedir.

    düzensiz/korkulu bağlanma stiline sahip kişiler;
    - hem kaygılı hem de kaçıngan bağlanma stillerinin örüntülerini gösterir. hem öz güven konusunda hem de diğer insanlara güvenme konusunda problem yaşar.
    - çocukluğunda terk edilme, vefat ya da istismar gibi travmatik olaylar yaşamış olabilir. bunlar genellikle çözümlenmemiş şeylerdir; kayıp yaşandıysa yas tutulmamış olabilir, terk edildiyse nedenini bilmiyor olabilir, o kişiyle yüzleşmemiş olabilir vs.
    - hem birisiyle yakınlık kurmayı ister hem de birisine bağlanmak onu korkuttuğu için bu durumdan kaçınır. kaygılı bağlanma stilindeki insanlar gibi, diğer insanların niyetlerine, sözlerine ve hareketlerine güvenmez. kaçıngan bağlanma stilindeki insanlar gibi, diğer insanları kendinden uzaklaştırır ve az sayıda yakın ilişki kurar.
    - yüksek libido, ilişkilerde saldırganlaşma eğiliminin artması ya da duyguları düzenlemede zorluk gibi şeyler yaşar.
    - antisosyaldir. empati ve pişmanlık eksikliği gösterir. agresif, tartışmacı ve cezalandırıcıdır. alkol/madde kullanımına ve suç işlemeye meyilli olabilir.
    - ilişkilerinde çatışma (ya da hayali bir çatışma) olduğunda eski travmalarından dolayı tetiklenir ve o insanı kendisinden uzaklaştırır. ama bunu bir kaçıngan gibi yapmak yerine kaygılı bir insan gibi kavgalar ve hakaretler eşliğinde yapar.
    - narsisistik kişilik bozukluğu ve/veya pasif agresif kişilik bozukluğu yaşayabilirler. majör depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu yaşama oranları yüksektir.

    toplumun yaklaşık %5’i korkulu bağlanma stilindedir.

    son söz olarak birkaç önemli nokta:
    1. hiç kimse tek bir bağlanma stilinde değildir. hepimiz birkaç bağlanma stilini farklı yüzdeler şeklinde taşıyoruz fakat baskın olan bir tane bağlanma stilimiz var.
    2. güvenli stildeki insanlar da mükemmel değiller. sadece, diğer gruplara göre nispeten daha olgun bir şekilde yaklaşmasını biliyorlar.
    3. bağlanma stilleri zaman içerisinde (iyi ya da kötü yönde) değişebilir.
    4. birlikte olduğunuz kişiye göre kurduğunuz bağ değişebilir. kaçıngansanız, karşınıza sizden daha kaçıngan biri çıkarsa bir bakmışsınız kaygılı bağlanma stilinde davranışlar sergiliyorsunuz.
    5. annenizle kurduğunuz stil x diye partnerinizle de o stilde bağ kuracaksınız diye bir kaide yok. evet birbirlerini etkiliyorlar ama bu o kadar katı bir şey değil çünkü bağ kurduğunuz tek insan anneniz değil. ailenizin diğer fertleri, geçmiş ilişkileriniz, dostlarınız vs. bağlanma stilinizi tabii ki de etkiliyor.
    6. anneniz ya da sizi yetiştiren kişi zamanında iyi bir iş çıkaramamış olabilir. bu sizin suçunuz değil. bu sizi tanımlayan bir şey de değil. bağlanma stiliniz yüzünden problem yaşıyor ve bunu değiştirmek istiyorsanız -> iç görü ve iletişim. kendinize dürüst olun, davranış örüntülerinizi analiz edin, partnerinizle çözüm yolları üzerine konuşun. yetmedi mi? terapi.

    ayrıca bakınız: kaygılı-kaçıngan kapanı/@ponjo
  • yatağa mı ? ... diye sorduran.
  • çocukluk dönemi bağlanma stillerinin romantik ilişkilere yansımaları su videoda çok güzel aciklanmis. insanin kendisini ve cevresindeki insanları anlamasında oldukca yararlı.
  • iki insanin birbirine karsi bagliliklarinin formule edilmis halidir. kurucusu ilk entride belirtildigi gibi bathelomow degil john bowlby'dir.

    kaynak
  • bağlanma stilleri romantik ilişkilerde kişilik ifadesini kavramsallaştırmanın yani, hoşlandığınız biriyle tanıştığınızda neden belirli kalıplarda davrandığınızı bulmanın bir yoludur. aynı zamanda (bkz: mesajlaşılan erkeğin bir anda mesajlaşmayı kesmesi)(bkz: yapışkan hatunlar) gibi başlıkların dolmasına sebebiyet veren ana besin maddesidir.

    hazan and shaver'ın 1987'de modelledikleri yetişkin bağlanma stillerini bartholomew ve horowitz 1990'da geliştirip 3 kategoriden 4'e çıkarmışlardır. model, birincil bakıcılarınızın(ebeveynler) ihtiyaçlarınızı karşılama ve kendi olumlu ya da olumsuz duygularını düzenleme biçimlerine dayanarak, sizin bağlanma üzerine belirli bir stil oluşturduğunuzu varsayar. bu stil yetişkin ilişkilerinize taşınır ve bir ilişkide kurabileceğiniz ya da beklemeniz gereken yakınlığı güçlü bir şekilde etkiler. ahhaa kendinizi keşfettikçe ebeveynlerinizi suçlayabileceğiniz bir konu daha!!

    modele göre yetişkin ilişkilerinde dört ana bağlanma stili vardır.

    1.güvenli bağlanma(secure): güvenli bağlanma stiline sahip kişiler, sevilmeye layık olduklarına ve diğer insanların güvenilir ve duyarlı olduklarına inanırlar. sonuç olarak, güçlü bir yakınlık hissini sürdürürken ilişkilerinde bağımsız olmanın yollarını bulurlar. bazen kıskansalar da, genellikle birisiyle kurdukları ilişkiye güvenirler ve rahatlardır. yani bu kişiler hem kendilerini hem de partnerini sever ve olumlu yaklaşır.
    bu bağlanma stilinde ebeveyn çocuğunun ihtiyacını zamanında, hızlı biçimde ve gerektiği kadar karşılamıştır ve çocuk ihtiyaçlarının karşılanacağından emindir. (bkz: kıskanmayan trip atmayan hesap sormayan kadın) ve adnan ziyagil bu kategoridedir mesela. karısına iyi davranır, ona güvenir gidip ahşabını oyar.

    2.kaygılı bağlanma(anxious/preoccupied ): kaygılı bağlanma stiline sahip olanlar sevilmeye layık olmadıklarına inanırlar, ancak genellikle diğerlerinin destekleyici ve kabul edici olduğunu düşünürler. sonuç olarak, bu bireyler başkalarıyla olan ilişkileri aracılığıyla onaylanma ve kendini kabul etme arayışındadırlar. bu kişiler, partnerlerini çok düşünürler ve kendi öz değerlerinin büyük bir kısmını partnerlerinden onay, dikkat ve tepki alıp almadıklarına dayandırırlar. reddedilmeyle karşı karşıya kaldığında, bu bağlanma stiline sahip olanlar reddeden kişiye doğru koşar.(bkz: reddedilmesine rağmen uğraşmaya devam eden erkek)
    bu bağlanma stilinde ebeveyn çocuğun ihtiyaçlarını karşılarken tutarsız şekilde, bazen aşırı hassas bazen ihmalkar davranmıştır. çocuk ihtiyaçlarının karşılanacağından emin değildir ve kaygılıdır.
    girdiği her ilişkide 'yaa aşkım sence bu ilişki nereye gidiyor' diye konuyu ilk açanlar, sürekli 'nerdesin, ne yapıyorsun, kimlesin' diye sıkan fazla yapışkanlar ve nihal ziyagil bu kategoridedir mesela. aslında behlül'ün onu sevmediğini bilinçaltında bilir ama vazgeçmez, onun ilgisi için bayılır.

    3.kayıtsız kaçıngan bağlanma(dismissive-avoidant): kayıtsız-kaçıngan bağlanması olan insanlar, kendi öz değerlerine sahiptir ancak diğer insanlara güvenmezler. bu onların yakınlığın değerini görmezden gelmesine ve yakın ilişkilerden kaçınmalarına neden olur. romantik bağların değerini küçümseyebilir ve romantik arkadaşlık ihtiyacını ifade eden insanları güvensiz veya kendine yeterli görmeyebilirler. bu baskın bağlanma stiline sahip insanlar, kendilerini çok düşünürler ve çoğu zaman yüksek bir bağımsızlık arzusunu ifade ederler. reddedilmeyle karşı karşıya kaldıklarında, reddedilmenin kaynağından neredeyse anında uzaklaşırlar.(bkz: reddedilince hemen vazgeçen insan)
    bu bağlanma stilinde ebeveyn çocuğun ihtiyaçlarına karşı kayıtsız ve uzak kalmıştır. çocuk bilinçaltında ihtiyaçlarının giderilmeyeceğine inanır ve duygusal olarak mesafelidir. matmazel hanım bu kategoridedir mesela adnan'ı sever ama reddedilmekten korktuğu için ona aşkını hiç itiraf edemez, gururludur ve ilk lafta eşyalarını toplayıp taşınmıştır.

    4. korkulu kaçıngan bağlanma(fearful-avoidant): korkulu kaçınan bağlanmaya sahip bireyler, kaygılı bağlanma ve kayıtsız-kaçınma bağlanma stillerinin birleşimine sahiptirler. bu guruptaki insanlar sevilmeyeceklerine inanırlar ve diğer insanların onları destekleyip kabul etmelerine güvenmezler. yani hem kendilerini hem de başkalarını sevmezler ve olumsuz duygularla yaklaşırlar. başkalarının sonunda onları reddedeceğini düşündükleri için ilişkilerden çekinirler ama aynı zamanda, yakınlığı şiddetle arzularlar çünkü başkalarını kabul etmek, kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olur. yani hem bir ilişki içinde olmayı arzu ederler hem de ilişki içerisinde olmaktan kaçınırlar. davranışları arkadaşları ve partnerleri için kafa karıştırıcı olabilir; ilk başta yakın davranıp daha sonra ilişkide savunmasız hissetmeye başladıklarında duygusal veya fiziksel olarak geri çekilebilirler. ilk hafta tanıştığı kişiyi mükemmel bulup, çok yakın davranıp ikinci hafta onu kusurlu bulup sebepsiz yere konuşmayı kesebilirler. bu gruptakiler için bu derin yakınlık arzusu ve yakınlık korkusu bunaltıcı olabileceğinden genelde ilişkilerden kaçınırlar veya ilişki içerisinde aşırı stres yaşarlar.
    bu bağlanma stilinde ebeveyn çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada aşırı değişken, korkmuş ya da korkutucu, pasif ya da agresif davranmıştır. ihtiyaçlarının karşılanması konusunda çocuğun kafası çok karışmıştır ve depresif, asabi ve duyarsız olabilir. bu bağlanma, genellikle en az bir ebeveynin korkutucu davranışlar sergilediği bir çocuklukta köklenir. çocuk teselli için ebeveyne yaklaştığında, ebeveyn bunu sağlayamaz. ebeveyn güvenli bir temel sunmadığından ve çocuk için bir sıkıntı kaynağı olarak işlev görebileceğinden, çocuğun dürtüsü, rahatlama için yaklaşmaya başlamak ancak daha sonra geri çekilmek olacaktır. yani yakınlık duyulmak istenen kişi aslında yakınlık kurmaktan en çok korkulan kişidir.

    birçok çalışma korkulu-kaçıngan bağlanma ile depresyon arasında ilişki olduğunu göstermiştir. bağlanmaya eşlik eden olumsuz benlik görüşü ve öz eleştirinin, bu bağlanma stiline sahip kişileri genel olarak depresyona, sosyal kaygıya ve olumsuz duygulara karşı savunmasız bıraktığı bulunmuştur.

    (bkz: mesajlaşılan erkeğin bir anda mesajlaşmayı kesmesi) nin nedeni budur. behlül hanzadeve bihter ziyagilbu kategoridedir mesela. gel sevişelim, hayır ayrılalım derken müthiş bir dram yaratmışlar.

    korkulu kaçıngan bağlanması olanlara şimdiden geçmiş olsun. ancak bağlanma stilleri çok güçlü olsalar bile çabayla değişebilirler. ironik olarak bunu yapmak için başka birine ihtiyaç var; sonuçta bağ için bağlanacak bi şey lazım. bağlanma stilinizi öğrenmek ve davranış paternlerinizin farkında olmak değişimin ilk adımıdır. kolay gelsin.

    not: aşk-ı memnu karakterlerinin ilişki stillerini ben uydurdum. hatırlatmakta fayda var bağlanma stillerinin her biri geniş özelliklere sahiptir. şu anki davranış ve duygularınızın mükemmel bir açıklaması olmayabilir.
  • all i want is the love of healthy relationship & the sex of toxic one
  • bir ilişki içerisinde;

    1-kaygılı bağlanan: talepkardır ancak sınır çizmede iyi değildir. ihtiyaçları karşılanmadığında kolay kolay çekip gidemez, onun yerine mücadele eder ki bu da kronik öfke problemi yaşamasına sebep olur. terkedilme korkusu vardır.

    2-kaçıngan bağlanan: sınır çizmede iyidir ancak duygusal ihtiyaçlarını ifade etmekte zorlanır, ya da bunları tümden yok sayar. işgal edilme korkusu vardır, daimi bir boşluk hissi yaşar.

    3-güvenli bağlanan: ihtiyaçlarını rahatlıkla ifade edebilir, sınır çizmede de iyidir. çözüm odaklıdır ve açık iletişimi tercih eder. partneri ile iyi bir takım olduğunu hisseder. memnun ve özgürdür.
  • ilk olarak amir levine (m.d.) ve rachel heller'in (m. a.) attached adlı kitabını okuduğumda bu teoriye ilişkin bilgi sahibi olmuştum. okuyalı baya oldu ama hem tanıtmak hem de genel bilgileri paylaşmak iyi olur diye düşünüyorum. kitapta insanlar kaç türlü bağlanırsa başlıyor , daha önce de tartışıldığı gibi temel bağlanma şekilleri dört ana gruptan oluşuyor: güvenli, endişeli, kaçıngan, endişeli-kaçıngan grup.

    bu kitap aslında testler yoluyla sizin de bağlama şeklinizi keşfetmenize olanak sağlıyor. bir de döne döne, endişeli bağlananlarla kaçınganların birbirini nasıl çektiğinde bahsediyor. toplumun %60'ı secure alanda ilişki kuruyor, demem o ki güvenli bağlanmayı biliyorlar. kalan %40'sa bergen arabeskliğinde aşklar yaşıyor. fırtınalı, fırtınalı.

    neyse, şimdi bağlanma konusu benim aşina olduğum kadarıyla güçlü bir teori. neden güçlü bir teori, bağlanma teorisi aslında yetişkinlenle yapılan terapilerle değil, doğrudan çocuklarla yapılan klinik veri üzerine geliştirilmiş. bu niye önemli, cevabı bildiğimiz şekilde gidip çocuklukta aramamışlar, çocukların bağlanma stillerinin izini yetişkinlerde sürmüşler.

    peki, ben de yukarıda bergen vs dedim ama insanların bağlanma şekillerini böyle stigmatize etmek doğru mu? değil. çünkü bu bağlanma şekli size ilk bakımverenle kurulan ilişkiye dayanıyor, doğrusu düzgün bir sevgi ve bakım görüp görmediğinize dayanıyor. siz güvenli bağlanmaya daha yatkınsanız, o sorunu görüp/tanıyorsunuz zaten, bir seyler yanlış ilerlemiş diyorsunuz. ama yargılamamak, ilişki kurulmayacak gibiyse uzak durmak lazım. aksi halde kendinizi tekrar eden döngüler içinde bulursunuz.
hesabın var mı? giriş yap