hesabın var mı? giriş yap

  • açılın restoran işletmecisiyim.

    bu açıklama öncelikle gerçekten önemlidir. yemek kartı şirketleri için çok ciddi küçülme anlamına gelebileceğini düşünüyorum.

    paket servis restoranı işletiyorum ve ciromun %30'dan fazlası yemek kartları üzerinden geliyor. yemek kartlarına yatan paraların bir şekilde yemek siparişine dönme zorunluluğu nedeniyle müşterilerimin restoranımdan daha sık sipariş verdiklerini gözlemliyorum. bu para nakit olarak verilirse benim satışlarım ciddi oranda düşecektir. çünkü iş yerlerine değil evlere servis veriyorum ve insanlar evde yemek yapıp nakitlerini diğer ihtiyaçları için harcayacaklardır.

    fakat edeceğim bu ciro kaybı umurumda değil. çünkü yemek kartı sisteminin en başından beri yemek kartı şirketleri haricindeki paydaşlarına zararlı olduğunu düşünüyorum.

    2018 sonunda yapılan düzenlemeyle komisyon oranları yüzde altıya çekilen bu şirketlerin aldıkları bu komisyon gereksiz bir finansal yük oluşturuyor. bu yük ilk bakışta restoranlar üzerine binmiş gözükse de aslında günün sonunda nihai tüketiciye biniyor. çünkü restoranlar fiyatlarını belirlerken gider kalemleri içinde bu komisyonları da görüyorlar ve ona göre ürünlerin fiyatlarını olması gerekenin biraz daha üzerine çıkarıyorlar. benzer durum online sipariş platformları yemeksepeti, getir, trendyol vb.. için de geçerli. onların da aldığı yüzde 10-12 arası komisyonlar da aslında tüketici tarafından finanse edilmiş oluyor. daha önce bu konunun detaylarını yazmıştım (bkz: #99164497)

    özetle, restoranların ürün fiyatlarının düşmesi ile tüketicinin alım gücüne pozitif etki edecek bir gelişmedir. restoran sektörü için ise ciddi ciro kaybı demek olacaktır. olsun yine de doğru olan olmalı. bir muhalif olarak bu kararı olumlu buluyorum.

  • sıcak bir yaz gecesi, yazlıktayız...
    odamdayım uyku tutmuyor, vakit de geçmiyor, derken telefonuma bir mesaj "uyudun mu prenses?"...
    hemen cevap yapışıyor "uyku tutmadı, yanıyomm çok sıcak!"...
    ardından beklenen cevap öttürüyor telefonumu "odama gelsene"...
    yüzüme pis bir sırıtış dalga dalga yayılıyor ve en doğal halimle odasına dalıyorum...

    ablam benim yaa, uyumak bilmeyen bebesini nihayet uyutmuş ve sigarasını yalnız içmek istememiş..

    sonrasında bi mesaj daha geliyor "sessiz konuşun eşşolueşekler, torunlar uyuyor" *

  • gene iyidir. hatta çok iyidir... ben sms’le terk edilmişim. evet, edilmişim! anlatayım.

    yıllar önce...

    efendim, o ara sevgilim(bkz: tus)a hazırlanıyor, pek görmüyorum. istesem görürüm de, kafa beyin bırakmıyor... düşün, deneme sınavı anlatıyor!

    bir gün dedim ki; “sen sakin sakin çalış, zaten 1 ayın var, ne uyuduğun saat belli, ne uyandığın... konuşmak istedikçe sen beni ara.” (valla pislik yapmıyorum, seviyorum üstelik. ama elini yüzünü yıkayacak hali yok, nerde kalmış birlikte zaman geçirmek.)

    sınava girdi, memleketine gitti... aradım bakmadı... sınav sonuçlarının açıklandığını tesadüfen duydum... bir tuhaflık var! gene aradım, gene bakmadı. o ara benim de gündem yoğunlaştı. oturup da kritik edecek, dertlenecek kadar boş vaktim yok.

    (bak tarihi de unutmam) ekim’in 1’i... gündem durulmuş, aylak bir gün, boş beleş telefon kurcalıyorum. “uf amma da çok reklam sms’i gelmiş.”

    silerken silerken, bir sms serisi!

    bana bir sms’ler yazmış, bir laflar hazırlamış! hoş, lafı hep uzatırdı da, orda daha da uzatınca... başta konuyu da pek anlamadım! destan gibi... geçmişten günümüze! sonra sonra ayıktım, e ben meğerse 2 hafta önce terkedilmişim... terkedilmişim! haberim yok!

    demem o ki; whatsapp bence iyi. bir kere, takibi/farkedilmesi kolay. tamam, terkedilmek hepimize acı da;

    - vatan bilgisayar flash indirimi
    - bonus hesap ekstresi
    **terkedildiğim sms zinciri
    - şen kardeşler halı yıkama kampanyası

    arasında terkedilmek... daha bi acı değil mi kardeşlerim?!

    (edit: mesaj alıyorum, yanlış anlaşılmış. doktor olan ben değilim, o zamanlardaki sevgilim)

  • baslik: benim son başkanm ahmed necdet sezer

    `entry:`

    göreve geldiği ilk gün personel sayısını azalttı. mutfak masraflarını kendi cebinden ödedi.
    limuzin makam aracını reddetti.
    hacettepe hastanesine sivil araçla gidip sıra alarak muayene oldu.
    köşkte mesai düzeni uygulattırdı. saat 17 de guvenlik görevlileri hariç herkesin isi bırakmasını istedi
    cumhurbaşkanına tahsis edilen gocek ve florya ya hic gitmedi.7 yıl boyunca tatile çıkmadı.
    kırmızı ışıkta durdu. özel ziyarette benzin parasını cebinden ödedi .

    simdikilere baktığımda neler kacirdigimi çok iyi anlıyorum .benim son cumhurbaşkanm ahmed necdet sezerdir.

  • şimdi tam anlamadık kardeş. sen hem fenomene kızıyorsun, hem onu takip edenlere kızıyorsun, hem de o sayfaya reklam mı vermek istiyorsun?