ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karikatür dergisi alınan karanlık günler
-
yemin ediyorum gözlerim doldu. hayatımın en güzel günleri perşembe günlerini iple çekip penguen, uykusuz alıp aynı gün sabaha kadar okumaktı. yıllarca her sayısını biriktirdim. bazı yazılarda güldüm, bazılarında ağladım. karikatürist olmak umuduyla üniversite tercihimi istanbul'a yaptım. nafile. karikatürist olamadım ama bana çok şey kattı dergiler.
turhan selçuk'tan umut sarıkaya'ya hepsine hürmet ederim.
16 nisan 2016 metro turizm rezaleti
-
rezalet demek ne kadar doğru bilemedim. çünkü sonunda ben değil, firma rezil oldu..
mecbur kalmadıkça, kullanmamaya özen gösteriyorum.
eğer başka bir alternatifim varsa, daha iyi bir alternatifim mutlaka var demektir..
çok tuhaf bir firma..
zaman kaybı ve ömür törpüsü.
düşünme, söyleneni anlama ve derdini anlatma özürlü insanların istihdam kapısı.
istisnalar varsa kusura bakmasın ama ben henüz denk gelmedim.
pazartesi 14.30 için bir biletim var. izmir'e gidiyorum.
ancak annemin sağlık sorunları sebebiyle, ertelemek zorunda kaldım.
zırıl zırıl çalan telefonlara cevap vermedikleri için, mecburen otogara tekrar gittim.
-merhaba. iyi çalışmalar. biletimin gününü ve saatini değiştirmek istiyorum.
+ merhaba buyrun.
-merhaba. pazartesi 14.30 izmir otobüsüne bir biletim var. bunu bir sonraki haftaya aktarmak istiyorum..
+bir saniye. zafer beeeeey. zafer beeey. beyefendiye bakar mısınız?
+merhaba buyrun.
-merhaba zafer bey. ben pazartesi günü izmir'e gidecektim ama annem ameliyat olduğu için, biletimi bir sonraki haftaya aktarmak istiyorum.
+maalesef. seferler arası değişiklik yapamıyoruz.
-nasıl yaaa? neden? iyi de gidemiyorum ne yapabilirim?
üstelik biletin arkasında yazılanı yaptım ve minimum 24 saat önce bildirdim. daha neredeyse 3 gün var.
+maalesef. bize verilen talimat bu. ( yalan söylüyor. sadece bilet aktarma işleminin nasıl yapıldığını bilmiyor hepsi bu)
- peki canınız sağ olsun. biletimi iptal eder misiniz? başka firmalara bakayım.
+ maalesef bilet iptali yapmamız yasak.
-ilk kez yapmıyorum bu işlemi zafer. 5 kere metro ile seyahat ettiysem, 15 kere metro biletimi iptal ettirdim.
-maalesef. bize verilen talimat böyle. bilet iptali yapamıyoruz..
(kayış kopar.)
+ peki zafer. tamam iptal falan da istemiyorum. açık bilet yapar mısın bunu? en iyisi başka firmayla gideyim, dönüşte de bu açık bileti kullanırım.
- tabii ki. açık bilet yapabiliriz. bir saniye bekleyin lütfen. tamamdır buyrun. 70 tl değerindeki açık biletinizi 1 yıl boyunca istediğiniz zaman kullanabilirsiniz.
+ teşekkür ederim. ben açık biletimi kullanmak istiyorum.
- !!??!!?
- merhaba 70 tl değerinde bir açık biletim var ve 2 hafta sonra kalkacak olan izmir otobüsünde kullanmak istiyorum..
- !!??!!? (sessizlik)
saat kaç otobüsü olsun?
+ 14:30 lütfen.
direk mi direkt mi sorunsalı
-
günlük yazı dilinde sıkça karşılaşılan bir sorunsaldır. malumunuz, tdk.gov.tr dünyanın en yavaş açılan çevrim içi sözlüğü olduğu için oradaki açıklamaları buraya taşımayı uygun gördüm.
direk:
1. ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek
2. sütun
3. değerli, saygın, önde gelen kimse
direkt:
1. aracısız
2. doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
3. doğrudan, doğrudan doğruya
bu da benden olsun direk
not: tdk'nın yarın bir gün, direğin anlamını "müsait olan bayanların tırmandığı hede" olarak değiştirmesi ihtimaline karşın gerekli caps'ler alınmıştır.
14-15-16 mart 2022 doktorların iş bırakması
-
migros işçilerinin eylemleri kadar gündem olmuyor.
doktor olmayıp desteklediğim iş bırakma eylemi.
valiyi umursamayan dönercinin kapatılması
-
dönercinin valiyi niye umursaması gerektiğini anlayamadığım hadise. tivitteki arkadaşın dediği gibi. vali halka hizmet eder halk valiye değil. bu arada dönercinin maskesi ağzında. vali eldiven niye yok diyor. lokantalarda eldiven takılmaz.
cahil ve kibrinden uçan bir valinin yediği halt. senin ne görevin ne haddin böyle bir şey yapmak. ayrıca maskeyi burnunun altına takıyorsun. önce düzgün maske takmayı öğren. neresinden tutsan elinde kalıyor.
edit: dönercinin maskeyi yanlış taktığını göstermek için öyle yapıyormuş, uyaranlara teşekkürler. bu arada validen özür gelmiş, iyi yapmış.
edit 2 : lokanta genelinde değil, böyle döner, fırın etrafında falan eldiven takmak yok. erime ihtimalinden dolayı.
40 milletvekili ile yapılabilecekler
-
genel merkezdeki küçük salonda kına gecesi tertip edilerek kına yakılabilir mesela.
ilber ortaylı'nın kim milyoner ister'i sunması
-
tahmini örnek bir diyalog:
yarışmacı: ben parayı alıp çekilmek istiyorum
ilber ortaylı: son kararınız mı?
yarışmacı: son kararım
ilber ortaylı: bu cehaletle, buraya kadar yine iyi geldiniz, takdir ettim.
evlenilecek kızın smeg beyaz eşya istemesi
-
gün geçmiyor ki ekşi sözlük fakirliğimizi yüzümüze yüzümüze vurmasın.
lan ben markayı şimdi duydum, millet ev düzerken bu olsun diyormuş.
merak edip websitesini inceledim, “technology with style” sloganları var. italyan tasarımı olunca pahalı sanırım, fiyat listesi bile yok.
edit:
merak edenler için amme hizmeti
dg narenciye sıkacağı 6.750 tl
dg su ısıtıcı kettle 6.750 tl
dg ekmek kızartma makinesi 8.750 tl
hamur karıştırma makinesi 9.250 tl
düşünün daha küçük ev aletleri bunlar.
x dg retro mavi buzdolabı 89.950 tl
fakir kardeşlerim için ek bilgi:
dg = dolce&gabbana
çocuklar arasındaki yaran diyaloglar
-
yeğen* ve diğer yeğen* arasında geçmektedir, o sıra ikisi de 4 yaş civarıdır:
a: serkan hadi top oynıyalım
s: olmaz ben babama yardım ediyorum (babasının okuduğu gazetenin altına elini koymuştur, taşımasına yardım ediyordur)
a: hiç bile de!
s: ediyorum işte!
a: halaaa! serkanın babası bi gazeteyi bile taşıyamıyooooooo!
s: al sana *çat* (serkan babasına laf söyletmez)
a: (normalde kafasını tutup ağlaması beklenirken, şöyle bi afallar. bi kaç saniye durur öylece) bak baban sen elini çekince de okuyo hadi gel top oynayalım
s: tamam.
hasta oğlu acı çekmesin diye öldüren baba
-
bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.
yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.
şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.
'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.
debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.
avokado fiyatlarındaki müthiş düşüş
-
bölgede yaşayan birisi olarak şöyle tarif edeyim, gazipaşa'dan kumlucaya kadar ayağınız yere değmeden avokado ve muz seralarının üzerinden yürüyebilirsiniz.
bizim milletin bir huyu vardır. birinin bir işten para kazandığı öğrenilirse yedi düvel o işi yapmaya başlar. 90'lı yılların sonunda internet cafe patlamasını hatırlayın. yine aynı dönem dersane ve sonrasında özel okul patlaması. son 5 yıldır da avokado bahçesi ve muz serası... ve son olarak kripto paralar.
patlayack mı? tabi ki hepsi patlayacak.
şaka maka ülkenin kalkınması
-
saka maka derken, saka gibi harbiden. kalkinma nedir, bence once bunu netlestirmek lazim.
sonra da 4.5g (ozunde 4g'dir) ornegini gorunce nedense direkt somali'de var miymis diye baktim. 2014'ten beri varmis.
eyorlamam bu kadar.