hesabın var mı? giriş yap

  • nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • kimsenin zekasını yargılayacak değilim. kendimden falan da bahsetmeyeceğim.
    sadece bir örnek vermek istiyorum;

    nacizane şimdiye kadar tanıdığım en zeki insan kendisini hiçbir zaman zeki olarak tanımlamamış, hiç kendisinden haz etmeyen, matematiği kötü(çok kötü değil ama dört işlemde problemli biri) bir kişiydi. psikiyatristte 164 puan iq testi var bu kişinin(bir defa olsun bahsetmedi dosyasından okudum), majör depresyon hastası, sosyal anksiyete bozukluğu var, sık sık panik ataklar geçiriyor, geçmişte klinik bir vaka, çok yüksek düzeyde prozak kullanıyordu rehab öncesi. hatta doktoru elektroşok tedavisi bile önermiş fakat reddetmiş.

    bu kişi bilim insanı falan değil, eğitimini psikolojik sorunlar yüzünden yarıda bırakmış fakir bir insan. hiçbir zaman kendini takdir etmiyor olsa da oldukça yaratıcı bir sanatçı, 10 dil biliyor, 15 yaşında isveç vergi dairesinin dosyalarına erişim sağlayabilmiş bir bilgisayar kurdu, türkçe öğreniyor bu aralar. dini inancı budizm ve kendisi bir vegan. kendisini zeki olarak tanımlayanların aksine çok çok düşük bir özgüveni var, bazı günler sokağa çıkamadığından bahsediyor.

    bunları bir şey anlatmaya çalışarak yazmadım fakat zeka tanımlamamız biraz yanlış sanki.

    zeka sizi başarılı bir insan yapmaya yetmez, zeka sizin akıl sağlığınızı da gözetmez veya zeka özgüven depolayan bir kavram da değildir.

    bu bahsettiğim kişi hepimizden daha hızlı öğrenebilen, siz konuşmaya başladığınızda neler söyleyeceğinizi kelimesi kelimesine tahmin edebilen birisi. kendisine yalan söylendiğini çok kolay anlayabiliyor, en komplike yalanı bile farklı açılardan düşünüp sorular sorarak yalanınızı açığa çıkarıyor. acı gerçeklerin farkında ve bunu hazmedemiyor zaman zaman.

    tanıdığım en yalnız, en mutsuz insanlardan birisi. en çok saygı duyduğum dostlarımdan birisi.

    lütfen kendinize zeki demeden önce zeki olmanın ne olduğunu düşünün biraz. dahilik düzeyinde zeka sizi günlük yaşamın rutininden alıkoyabilir, 20 yıl sonra gerçekleşecek olan şeyleri düşünüp kahrolmanıza neden olabilir. zeki insanlar kendilerine ve zihinlerine dokunamayan kişilerle ilişki kuramaz, yalnızlığa mahkumdur.

  • bulunabilirlik 10 (türkiye'nin her manavında var)
    alınabilirlik 10 (mevsiminde kilosu 1 lira)
    görsel güzellik 10 (dışı güzel bir sarı, içi daha güzel bir turuncu)
    kabuk soyma kolaylığı 10 (pıtır pıtır, soyması da zevkli, portakal gibi değil)
    yeme kolaylığı 10 (dilim dilim, ayrı ayrı sarılmış şeker gibi, paket içinde paket)
    paylaşılabilirlik 10 (şu an elimdeki 11 dilimli, 11 kişiyle tertemiz paylaşılır)
    lezzet 10 (ne tatlı ne ekşi, kıvamında bir lezzet, sulu sulu)

    10 üzerinden 10 ile en sevilen meyvelerden bir tanesi. benim en sevdiğim meyve.

  • acil personelini eve kahve içmeye çağırmadıysanız eğer normal görülecek durum. saniyelerle hayatta kalma şansı olan hastalar var

  • gereksiz bir eylemdir.

    kaç yaşında insanlara anlayamayacakları şeyler anlatıp canlarını sıkmayın arkadaşlar. dinle ilgili bi konuşma olduğunda he he der geçersiniz en fazla nedir yani.