hesabın var mı? giriş yap

  • kendi gibi düşünmeyenleri aklı sıra sınıflandırıp bu sınıflandırmalara da küçümseyici tanımlar yakıştıran aşırı uçlarda gezinen bir embesilin serzenişinden ibaret olan profillemedir.

    çünkü herkes illa bu embesil gibi düşünmek zorunda. zo-run-da. anlamadınız galiba.

  • samsun'da vuku bulan hadise;

    "samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.

    ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."

  • tutankamon, mısır'da yoğun bir dini karmaşanın hüküm sürdüğü dönemde yaşadı. tutankamon'un tahta çıktığı yıldan önce, büyük bir olasılıkla babası olan akhenaton, geleneksel tanrıları reddedip, güneş tanrısı aten'i kabul ederek ülkeyi alt üst etti. yanı sıra mısır'ın tüm mal varlığını teb'den amarna'ya taşıdı. akhenaton m.ö. 1336'da öldü. varisi smenkhare da ondan 2 yıl sonra öldü. böylece krallığın başına akhenaton'un ikinci karısı kiya'dan olan, 10 yaşındaki oğlu tutankhamon geçti. tutankhamon, yine 10 yaşındaki üvey kız kardeşi ankhesenamon ile zaten evliydi ve tahta m.ö. 1332'de geçti. tutankhamon'un hükümdarlığı döneminde, eski tanrılar yine ihtişamlı günlerine geri döndüler ve kraliyete ait tüm mal varlığı yine teb'e taşındı. bu aşamada, genç firavun ölünceye kadar onun adına ülkeyi hırslı hizmetçileri aye yönetti.

    tarihte cok fazla oneme sahip olmayan, bu firavunun digerleri kadar hatta daha fazlasıyla un yapmasının sebebi mezarı acıldıktan sonra bununla ilgilenenler insanların ardıardına olmesi idi. mezarı ilk bulundugunda kazıyla ilgilenen howard carter ve lord carnarvon -kazıdan 5 hafta sonra ölerek, olayın gizemini baslatan mısır biilimcisi- şu manzarayla karsılastı;
    tutankhamon, üç bölümden oluşan bir tabutta yatıyordu. dıştaki iki bölüm, altın işlemeli tahta çerçevelerden yapılmıştı. iç bölüm ise 110,4 kg'lik saf altından... tutankamon'un başında altından bir maske vardı. mumyasının üzeri ve tabut, mücevherler, muskalarla süslüydü. tabut ve taş lahit, altın işlemeli tahtalardan ve bez parçalarından oluşan dört kabir ile çevriliydi. mezarı oluşturan diğer odalar, savaş arabası, silahlar, elbiseler ve mobilyalar gibi değerli eşyalarla doluydu.

    carter'ın tutankamon'un mezarındaki 3.500'ü aşkın parçayı çıkarması ve listelemesi 10 yılını aldı. tutankamon'un mezarı krallar vadisinde hic bozulmadan kesfedilen tek mezardır.

  • türkiye'de dağıtımı yapılmaya başlandığı takdirde, milletce hiç çekinmeden yiyeceğimiz et türü. sebebi basit, türkiye'deki islam anlayışı , para için dinin yasakladığı şeylerin yapılmasını makbul gören bir seviyeye geriledi. ucuz olması sebebi ile diyanet bile fetva verebilir, "helal etin çok pahalı olduğu yerde domuz etinin hükmü kalkar" diye. israfı, lüksü, yalanı, hırsızlığı, dolandırıcılğı haram kabul etmeyen diyanet burada da bir esneklik yapar artık.

  • kedilerin bazen duvara belirli bir noktaya manyak manyak dakikalarca bakmasına şahit olmuşsunuzdur herhalde. ben bu durumu kedilerin duyularının çılgın hassasiyetine verdim hep. minik bir sineğin sesi ve hareketini bile yakalayabilen psikopat canlılar ne de olsa. ancak bundan 2 yıl önce tecrübe ettiğim bir olay yüzünden hala duvara bakan bir kedi gördüğümde asabım bozuluyor.

    ankara'da abidinpaşa kurucu sokakta dedemin evinde dedem ve anneannemin vefatı sonrası teyzem yaşıyor. yalnız bir kadın ve bir kedisi var. bundan yaklaşık 2 yıl önce ankara'daki bir işim dolayısıyla kendisinde kaldım. şansıma o akşam da apartmandan bir komşu bebeği ile teyzeme laklaka gelmiş durumda. hoş geldin beş gittin sonrası misafirliğe gelen kadın bir ara "abla ya valla size gelince bizim emir dut yemiş bülbüle dönüyor ne ağlıyor ne de huysuzluk yapıyor senden hiç çıkmayalım biz hahahahia" şeklinde bir serzenişte bulundu. benim de dikkatimi çekti 1 yaşında sayılırdı heralde çocuk emekliyor filan ama bayaa biblo gibi acayip sakin, teyzemin kedisi de sakin bi canlı ve onun çevresinde dolanıyor filan... önemsemedim, göz ucuyla baktım hakkat dedim ve konudan koptum...

    neyse efendim uzatmayayım, kadın bir ara teyzeme yaptığı yeni örgülerden filan bahsetti göstercem sana filan dedi. tam getireyim ben abla da bir bak dedikten sonra, teyzem "yok getirmekle uğraşma birlikte gidip bir bakalım" dedi. yok olmaz molmaz derken bu ikisi kalktı arkadaşlar. emir veletini almadılar 2 dakikaya geleceğiz deyip.

    çocuklardan pek hazzetmeyen ben kaldım bir kedi ve çocukla yapayalnız. ben televizyona bakarken kediden çok sakin ve kısa miyav sesi gelmesiyle birlikte yerde oyuncakları ile oynayan velet ve kedi bir anda senkron bir şekilde hareket haline geçtiler. hareket hali dediysem velet emeklemeye başladı kedi de onun yanında ve bu ikisi salonun koridora açılan kapsının önüne gelip durdular. abi durdular diyorum ama ikisi de aynı anda durup aynı açı ile duvarın tavanla birleştiği yere bakmaya başladılar. bak hala asabım bozuluyor. noluyor lan diyerek yerimden kalktım ve ben de salak gibi aynı noktaya bakmaya başladım ama hiç bir şey yok... içten içe bir tırsma geldi bana hisediyorum ama bayaa durumla dalga geçiyorum... ben aldım çocuğu oyuncaklarının önüne bıraktım... bu neyse oynuyor filan... kedi tekrar geldi yanına veletin tekrar aynı sesi çıkardı ve bunlar yine senkron halde bu sefer teyzemin yatak odasına açılan kapıya hareketlendiler ve kapı girişinde durup içeride yatağın üst tarafına bakmaya başladılar.

    ben o esnada olanlara anlam vermeye çalışırken flashback etkisi nedir onu ciddi anlamda yaşadım. dedem kapı girişindeki holde kalp krizi geçirerek 1982 yılında vefat etti. anneannem de 1992'de o yatak odasında vefat etti. ben bu iki olayı ve az önce yaşadığım garip durumu birleştirip yok ya uyduruyorum ben mantık çerçevesinde düşün düşün derken, o suskun sakin velet yatak odasına bakarken bir anda gülmeye başladı. o an benim sıçtığım andır işte... çünkü anneannem son yıllarında yürüyemiyordu ve yattağından komik yüz hareketleri yaparak hep beni güldürürdü. nur içinde yatsın... tam telefonla teyzemi arayacakken teyzemle komşusu hahahihi dış kapıyı açıp içeri girdiler, onlar içeri giriş yaparken velet salonun ortasına gelmişti kedi de saçma salak yalanıyordu...

    tüm bu olaylar 5 dakika içinde oldu. ben ne teyzeme ne kadına yaşadıklarımı anlatabildim. o gece uyuyabildim mi? nah uyudum...