hesabın var mı? giriş yap

  • "selam, allah çok güzel. ben de bu partiden ekmek yiyorum. din allah kuran. cehape dinsiz. hayırlı cumalar."

    debe editi: bu baraj geçilsin, halaylar çekilsin. eşkıya ülkeye hükümdar olmasın.

  • aman ne büyük dert. ülkedeki işsizlikten, açlıktan, hukuksuzluklardan, yolsuzluklardan büyük bir gaf. mevcut cumhurbaşkanının gafları sıralasak bağdat'a yol olur. derdinizi s.keyim sizin...

  • canli maymun beyni restorantlarda soyle yenilir:
    once belirteyim; bu is icin yavru maymunlar kullanilir. maymun yuruyen servantin altindaki bir kafeste kapalidir fakat servant giyotinlerin altindaki kafa skistirma mekanizmasi gibi ikiye ayrilir ve ortasindaki bir delige boynu sikistirilir.sadece kafasi disarda kalir. kafasi sikismis halde servise sunuldugu icin cilgina donmus olan maymunlar minik kafeste hep ayni hareketi yaparlar: panik halinde fir fir donerler. o yuzden donerek gelen bir maymun kafasiyla karsilasirsiniz. garson masadaki en genc bayana metalden bir cekic verir ve kafasini kirmasini soyler. zengin genc bayan once igrenir, sonra cekici alir ve hayvanin kafasina korkarak vurur. korkarak vurdugu icin hayvan olmez, ciyak ciyak bagirarak resmen insan gibi aglamaya baslar. kucuk hanim "iyyyk!" yapar ve cekici birakir. yavru maymunun kafasindan kan sizmaya baslamistir. duydugu korku inanilmazdir. bu sirada masadaki kalin enseli adamlar kizin haline guluyorlardir. kiz da guluyordur zaten. kalin enselilerden biri cekici alir ve maymunun kafasina iki kere hizlica vurur. hayvan kendini parcalarcasina cirpinir ve ölür. eglence sona ermistir. garson cekici alir ve tornavidaya benzer, fransiz servisinde bulunmayan bir aletle hayvanin kafasini acar. yumurta kadar bir beyin cikar yavru hayvandan. her tabaga minik birer lokma servis edilir. kucuk hanim igrenerek agzina atar. kalin enseli adamlar da kizarmis tost ekmegi ve biriki halka sogan ile hala canli olan beyni mideye indirirler. evet bunun olusunu bogazim dugumlenerek izledim. hatirladikca insanligimdan utanirim. o masada olsaydim o cekicle hepsini cerkez tavugu gibi yapardim.

  • btk'nın derhal müdahil olarak inceleme başlatması gereken, dolandırıcılık türü.

    resmen kazıklanıyoruz ya, göz göre göre.

  • başlık: adolfe hitler neden türkiyeye savaş açmadı

    entryler:
    amerikaya bile savaş açan hitler türkiyeye neden savaş açmadı beyler bunun sebebi nedir ?
    (sakaci pic ?, 22.01.2012 22:40)

    çünkü hitlerle necmettin erbakan imam hatipten sınıf arkadaşıydı
    (incik boncuk ?, 22.01.2012 22:40)

    ahaha bu ne lan?

    edit: bana niye oy veriyorsunuz (:

  • debe editinden sonra bir ekleme: başlık başa kalmış. bu utançla fazla kalamamış arkadaş belli ki ahahah.

    dostum sen de japon'la koreli'yi ayırt edememişsin.

    japon 3 aslında bir koreli. adı da song hye kyo.

    bu durumda beyinsiz kim oluyor?

    ekleme: japon arkadaşları olan biri olarak söylüyorum; onlar bile çinlilerle korelileri japonlardan ayırt etmekte zaman zaman güçlük çektiklerini söylüyorlar. sana n'oluyor demezler mi?

    al bir fotoğraf daha.

    ekleme 2: dostum japon 3'ü değiştirmişsin de bari edit yapsaydın. ayıp değil mi, insanı yalancı çıkarıyorsun. hem entry'yi değiştirdiğin de belli oluyor ahaha. kaçabilirsin ama saklanamazsın.

    ekleme 3: senin çinli 5 de koreli çıktı yaa. onun adı da ju ji hoon imiş. hatta trt'de bir ara yayımlanan düşlerimin prensi (goong) adlı dizideki başrol. ahaha. tanıdık gelmesine şaşmamalı.

    bak bu da kendisine ait bir görsel.

    neymiş, google görsellere japon çinli falan yazıp önümüze çıkan ilk fotoğraflara atlayıp burada millete beyinsiz demiyormuşuz. millete öylece beyinsiz demek hoş olmuyormuş, değil mi?

    debe editi: debeye ilk kez giriyorum. mutlu ve gururluyum ahah. buradan bana şükela veren herkese, sürekli kore dizisi yayımlayan trt'ye ve japon arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler!

  • bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.

    birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.

    ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.