hesabın var mı? giriş yap

  • o kadar gezecek enerjiyi nereden bulduğu konusunda aydınlandığımıza göre başlığını daha fazla hortlatmayalım derim.

  • çizdiği karikatürler şuan anamed'de sergilenmekte olan bir 19. yüzyıl insanı. öncesinde birkaç karikatürünü görmüştüm fakat koleksiyonun tamamını görmek çok güzeldi doğrusu. anamed'e ve ömer koç'a teşekkür edelim bu vesile ile.

    "pera'nın tarihi, bir efsanenin tarihi olarak yazılmıştır. artık olmayan insanların, mekânların aykırılığının vurgulandığı, kimi zaman yerilen, kimi zaman özlenen ve öykülenen, ama hep efsunlu bir dünya. burada mösyöler ve madamlar, balolar ve operalar, bahçeler ve oteller vardır. yusuf franko'nun albümü, alaycı ve zaman zaman muhalif olsa da, bu efsanenin sınırlarının içinde gezinir. oysa bir de dışarısı vardır. burada toprağın ve tarihin derinliğine gömülen mezarlıklar, tüm bölgeyi küle döndüren yangınlar, yollara ve apartmanlara yer açmak için yıkılan ortaçağ surları bulunur. göçmenler, dilenciler, yerinden edilenler, efsunlu inşaatlarda çalışırken ölenler; kronik susuzluk, hastalık, kirlilik albümde kendine yer bulmamıştır."

    sergi 1 haziran 2017'ye kadar devam edecek.

  • başlık: geçen gün bi cafeye gittim

    1. ve bir bitki çayı istedim, garson kızın "melisa mı olsun yoksa yasemin mi" sorusuna "farketmez nefes alsın yeter" diyerek tüm yalnızlığımı ve abazanlığımı açığa vurdum...

    bu da öyle ilginç bir anımdır.

  • trt'de 20 küsür yıl evvel çalışırken röportaj için ekipçe evine gitmişliğimiz vardır. hatta şöyle bir anım da var: epeyce kalabalığız, ev baya karışık, kablolar, ışıklar falan. herkese kahve çay geldi, bana gelmedi. kayhan hoca dedi ki, sana gelmedi mi içecek bir şey. yok dedim hocam gerek yok sağolun. öyle olmaz dedi, ben sana bi kahve yapıp geliyorum. gitti yaptı geldi, elinden kahve içmişliğim vardır. allah gani gani rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. :(

    debe editi: mekanın cennet olsun.

  • artık öyle bir hale gelmişsiniz ki, "ben mutluyum" diyen adama, "hayır sen mutlu değilsin! olamazsın! nasıl mutlu olursun lan!" diyorsunuz. bir de dalga geçmeler falan.. oğlum, adam mutlu hissediyor kendisini, ne güzel işte; bir dönün kendinize bakın hele, ne hale gelmişsiniz, sorun onda değil sizde, zavallılar.