hesabın var mı? giriş yap

  • türk hava yolları covid döneminde iptal ettiği uluslararası uçuşumdaki 2 biletime (yaklaşık 2000 usd) çöktü.

    o iletişim merkezi, vs. çalışmıyor güvenmeyin.

    yıllar sonra biz tüketici mahkemesine başvurduk, umudumuz pek kalmasa da.

    siz bekletmeden bunu yapın..

    malesef eskilerin güvenilir thy si iki kuruşumuza göz dikmiş durumda.

  • adada kalinacak yerler ile gezilecek yerler arasinda ciddi uzaklik var. kalinacak iyi otellerin cogu adanin bati/guney batisinda kaanapali denen bolgede bulunurken, doga asiklari icin gezilecek en guzel yer, dogu/kuzey dogu tarafindaki road to hana bolgesindedir.

    hawaii'de gorulen mikro iklimler maui'de de fazlasiyla gorulur - 50 metre uzakliktaki iki yerden birinde gunes varken digerinde bardaktan bosalircasina yagmur yagabilir.

    eksisozluk seyahat servisi mauiden canli bildirdi.

  • her şeyi önceden bilen ve içerden gizli bilgileri ifşa eden kişi ile kız istemeye gitmek erkek tarafı için büyük koz.

    1. yarın, erkek tarafı olarak büyük bir operasyon yapılacak ve kız evine gidilecek.
    2. kız tarafı bu görüşme için çok iyi hazırlandı ama bilmedikleri şey benim her şeyi bildiğimdir
    3. yezid (kız babası) damadı sevmiyor ve türlü bahaneler ile bu görüşmeyi savuşturmak için emrindeki aile üyelerine emir verdi
    4. emri alan amca çocukları, hala kızları damadın geçmişteki ilişkilerini didik didik etmeye çalışıyorlar.
    5. damadın kirli iç çamaşırları çıkmazsa devreye karanlık güçler devreye girerek kavgacı gibi gösterecek deliller üretmek için hazırda bekliyor
    6. yezidin ortanca damadı görüşme sırasında her türlü bahane için kapı girişinde bekliyor olacak.
    7. o kızı alacağız, yezid korkuyor, vereceksiniz kızı
    8. korkma, titre!

  • istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.

  • aradan geçen 11 yıl 4 saat saat sonra bile tazecik, dumanı tütebilen acı.

    yaşanan ilk acıysa ve anneler günü ise o gün, inanası gelmez hiç insanın. çok küçüktür bir de. daha yeni okumayı sökmüş, yakasına kızarmış elmayı takalı henüz bir ay olmuştur. ilk dönemdeki süper notlar erkenden ''sınıf geçme hediyesi'' isteme cesareti vermiştir ona. baba; oğlum ne isterse alırım deyince o da bisiklet istemiştir. tam istediği gibi oğlunu mutlu eden babanın tek şartı vardır ama. ''okullar kapanınca bineceksin''. peki denir babaya ama kendi kendini yer tabi kardeş.

    anneler günü sabahında ablanın reddetmesine karşı saatlerce yalvarır ''ablacım sadece 10 dakika, nolur babama söyleme ama'' diye. abla da dayanamaz, kıyamaz. verir bisikleti. o sayılı dakikanın yarısı olmadan kapı çalar. komşu kardeşin bisikletten düştüğünü söyler, çok sakin karşılanır, olabilir gibi. yerde yatan, üzeri örtülü biri vardır. var ama onun ayağındaki kardeşin ayakkabısı değil, bisiklette onun bisikleti değildir ki o benim kardeşim olsun. değil işte, hiç birşey onun değil ama bir anda oracıkta beliren babanın yürekten kopan çığlığı herşeyi özetler sana. üzeri örtülü o... canım kardeşim.

    ilk anda anlamazsın. aklın harçlığıyla anneler günü hediyesi almak için para biriktirmiş, süt dişi yeni çıkmış küçüçük kardeştedir. ama o nerde o... o merhametli minik yürek annesi olmadığı için üzüldüğü, zinciri pastan dönemeyen biskleti, ayağındaki ayakkabısı yırtık, 'benim bisikletim öyle değil, sen hep binersin, biraz giyeyim mi ayakkabını, veririm inince diyen sinif arkadaşıyla karşılaşır. ve sen bunları o gittikten yılar sonra, liseyede okuyan, hala ayakkabıyı saklayan o arkadaştan öğrenirsin. ölmek mi, öldürmek mi arasında sıkışırsın işte o zaman.

    yaşıtları üniversite tercihleri hakkında danışmak için abla bilip yanına geldiklerinde ise şakağındaki o şey boğazına dizer hayatını. 19 unda gözleri parlayan genç flörtlerinden bahsederken sen, gitmeden bir gün önce hasta olur diye dondurma almadığın, gözünün yaşına kıyamayıp bisikleti verdiğin, on dakika sonra gelecek olan canini düşünürsün. düşünmek istemediğin tek şey ellerinle üstüne toprak ettiğin kardeşinin kanina, canina biçilen paranin hesabina yatirilmak istenmesidir.

    o anda yüreğinde binlerce mum birden yanar. her gün birisi söner. ama birtanesi hiç sönmez. yediğin lokmanın yarısı acı geçer boğazından. keşkelerle yıllar geçer. suçluluk şakağına dayalıdır hep. kulağındaki onlarca küpe olmuş şey tek karındır. aci çok şey öğretmiştir. dost, düşman ayirmak kolaylaşmiştir sanki. bayramlar mezarlikta başlar, anneler günü karalar günü olur, takvimlerde doğum günü hep kirmiziya boyanir.

    yazarken yutkunmayi bile çok gören, ekran bozuldu mu ne, neden bu kadar bulanik dedirten bu aci, yarinki anneler gününü minicik bedenini toprağa koyduğu evladinin mezari başinda geçirecek annemin, babamin asla okumasini istemediğim şeyleri yazdirdi bana. hayat sadece acı değil ama. tadıdan yenmeyen şeyler de var. yüreğe ağir gelen bu duygudan siyrilmamin tek sebebi, anneme tapma nedenim, canimi istese düşünmeden vereceğim bir tanecik meleğimdir.

    o meleğin yazdırdıkları içinse (bkz: ablalarin kardeş sevgisi/@nunuca)

  • asla alışveriş yapmayacağım firma.

    her şeyden önce işveren insan olmayı öğrensin. sineğin yağını çıkarayım bedavaya adam çalıştırayım zihniyeti bakın size nasıl geri dönüş yaptı? bu kafayla daha çok müşteri kaybedersiniz.

  • iran o işi kendi halletti. durumun ciddiyetinin farkına varıp zarrab'ın ortağı zencani'yi kendisi yargıladı hapse attı. hatta onunla işbirliği yapan dönemin başkan yardımcısı da içerde.
    sen ne yaptın, ucu sana dokunacak diye bunları yargıdan korudun. al işte adam kendi ayağıyla gidip şimdi orada seni satıyor.