ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fenerbahçe'nin şampiyonluğunun çalınması
-
ya biraz kafanız çalışsa şunu sorarsınız kendinize; sizi şampiyonluktan etmek isteseler pendik ve kasımpaşa maçlarında son dakika penaltıları verirler miydi? bunu bile düşünemiyorsunuz arkadaş.
ömür gedik'in inanılmaz tespiti
-
süper güç türkiye'nin önde gelen cesur şarkıcılarından, eleştirmenlerinden hatta gazetecilerinden, ömür hanımın yaptığı tespit. bakalım;
--- spoiler ---
farkındalar mıydı bilmiyorum ama en son 1900 yılında doğanlar için böyle kolaylık olmuştu. böylesi 100 yılda 1 yaşanıyor ve şimdi de 2000'lilere aynı şey oluyor.
2000 doğumluların yaş hesaplamasına gerek yok.
2015'te 15 yaşındalar.
2044'de 44.
2057'de 57.
güzelmiş değil mi?
--- spoiler ---
https://twitter.com/…rmus/status/492235397725188096
evet, bu kadın bir gazetede köşe sahibi.
edit: şu tespiti bile sözlükten görmüş, ne desek boş;
(bkz: 2000 doğumluların yaş hesaplamasına gerek olmaması)
charles w. cushman
-
tam adı charles weever cushman olan, 1917'den 1969'a kadar amerika sokaklarını, binalarını ve amerikan yaşamını deliler gibi fotoğraflayan ama hakkında herhangi bir dilde vikipedik bir bilgi kırıntısı dahi bulunmayan amerikalı "amatör" fotoğrafçı.
bu adam 1896'da doğup, 1972'de 76 yaşındayken ölmüş. bu adam 21 yaşından neredeyse ölene kadar fotoğraf çekmiş ve çektiği onbinlerce fotoğraf bugün internette gezmekte.
ve bu cushman, görünen o ki, 1965 nisan-mayıs aylarını da istanbul'da geçirmiş. hadi bir de buradan yakın. ara güler'den başka hangi eski fotoğrafçımızın arşivinde vardır böyle kaliteli istanbul fotoğrafları? ben bilmiyorum.
indiana üniversitesi geçen yıl (2018), dijital kütüphane programı kapsamında cushman'ın yaklaşık 18.000 kodachrome saydam filmini tarayıp internete yüklemeyi planlamış. proje iki hedefle yola çıkmış: birincisi çekilmiş fotoğrafların çoğunun siyah beyaz olduğu bir döneme ait bu şaşırtıcı renkli fotoğraf koleksiyonunu korumak ve dijitalleştirmek. ikincisi de böyle çalışmaların yapılabilmesi için bir model oluşturmak. işte o projenin web sayfası: http://webapp1.dlib.indiana.edu/cushman/index.jsp
şuradan da fotoğraflara yıllara göre bakabilirsiniz.
cushman 50 yıldan uzun süre amerikan yaşamının şaşırtıcı bir kesitini fotoğraflamış. indiana tarım arazilerinden new york sokak manzaralarına, chicago'nun meşhur sakinlerinin konaklarından mütevazi dükkan vitrinlerine kadar cushman amerikan yaşamını fotoğraf makinesiyle yakalamış. çalışmaları sosyal hayatı açığa vuran ustaca oluşturulmuş eserler. gerçekten de, cushman’ın ele aldığı konular amerika'daki buhran döneminde çiftlik ailelerinin hallerini fotoğraflayan çiftlik güvenlik idaresi'nin (fsa) çalışmalarıyla pek çok paralellik taşıyor. yoksulluk, endüstri, şehir yaşamı ve amerika'nın sosyal ve ekonomik manzaraları cushman'ın çalışmaları ile tarihe not düşülmüş.
biraz örnek koyayım: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10
1936'da piyasaya sunulduktan sadece iki yıl sonra kodachrome'yi kullanmaya başlayan ve bu konuda öncü olan cushman'ın çalışmaları muhtemelen ikinci dünya savaşı sırasındaki sivil hayatı renkli fotoğraflar ile gösteren en geniş arşiv.
şu sitede aşağı kaydırarak da kullanıcıların seçip koyduklarına hızlıca göz atabilirsiniz.
ingilizlerin istanbulu terk etme nedeninin belgesi
-
(bkz: sözlükte özlenen başlıklar)
edit: ilk defa sadece bir bkz girerek bu kadar fav alıyorum..lan madem bu kadar kişi sol frame' de çıkan saçma sapan başlıklardan sıkıldı ve bu tarz bilgi başlıkları istiyor, o zaman o saçma sapan başlıklari kim açıyor ? kim o saçma sapan başlıklari gündemde tutuyor ? yönetim duy sesimizi ve sözlüğü eski günlerine döndürmek için bir şeyler yap.
20 mart 2020 cezaevleri kademeli tahliye kararı
-
saçmalıktır.
mavi tik
-
(bkz: sıçtın mavisi)
yurt dışı telefon kayıt harcının 1500 tl olması
-
"halk ağır vergiler altında eziliyordu"
vaktiyle tarih kitabında okuduğumuz bu cümleyi her seferinde dozunu arttırarak yaşatıyorlar bize.
üniversite mezunlarına 2 oy hakkı verilmesi
-
demokrasinin doğru düzgün işlemesi için zaruri olan bir sistem bence. bu kadarla bırakmıyorum tabi ki:
* tesettür butikler: 0.5 oy
* standart insan: 1 oy
* üniversite mezunu insan: 2 oy
* yüksek lisans mezunu: 2.5 oy (ingilizce bilmeden parasını bastırıp ingiltere'ye mba yapmaya gidenleri saymıyoruz)
* profesör filan, yaşlı bilgililer: 4 oy
* sevdiğim arkadaşlarım: 4 oy
* tkp'liler: 20 oy (bakalım millet vekili sokabilecekler mi, meraktan yani)
* uygur kardeşler, sertaç ortaç filan: -500 oy (oy verdikleri parti haricindeki tüm partilere eşit bölüştürüp dağıtacağız)
* mortifera'nın oyu: 500000 oy
alternatif ikea eşya isimleri
-
boke: tahta sapli tuvalet acacagi. $5.99
yarek: palto askisi. tek paltoluk. $23.99
oronzb: yatak. tek ki$ilik. $499.99
anäm: mermer klozet kapagi. $199.99
zatisunggur: renkli mendil seti. $1.99
takkë: kadin sutyeni. $12.99
otobüslerin ayakta yolcu alması yasaklansın
-
ayakta değil havada yolcu alınıyor havada. saat 17.30'da metrobüse binerseniz ayakları yere basmayan kısa boylu dayıları fark edersiniz. bence havada yolcu alınması yasaklanmalı.
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
-
aşk acısı çeken birini dinlemek.
" hayat devam ediyor " tesellisini ısrarla anlatmaya çalışmak.
süper kahraman olma umuduyla paso deney yapmak
-
hayatımın üç koca yılını harcadığım faaliyetler bütünü (14-17 yaş aralığı). allah belasını versin böyle işin... mahalledeki elektrik trafosunun içinde birleşik kaplar deneyi yaptım, belki yüksek düzeyde elektrik akımına tutulursam süper güçlerim olur diye düşünmüştüm. deney, bekçinin beni kovalamasıyla sonuçlandı. hıfzıssıhha'ya gittim; hormonlu tavuklarla, koyunlarla kucak kucağa uyudum. acımasızca dövdüler...
onlar olmadı tübitak'ta çalışan arakadaşlarımın yanına gittim ve bir bardak suyun üzerine a4 kağıdı kapatıp bardağı ters tuttum. sözelci olduğum için* bildiğim bir kaç deneyden biriydi bu. su dökülmedi ama amacıma da ulaşamadım... gamma ışını, beta ışını, radyasyonlu börtü böcek varsa gönüllü deney olayım dedim, annemi babamı çağırdılar. çok acılar çektim... çok acılar çektim ama yılmadım demeyi çok isterdim. ama yıldım tabii, çünkü sözelci olduğum için* çok fazla deney gelmedi aklıma. bir de yetkililerin davranışları beni üzdü. bu ülkede bilim yapmak gerçekten çok zor... bu kafayla da bizden nah süper kahraman çıkar.
*not: sözelci olduğum için öss'de biyoloji sorulardan yaptım birkaç tane. çünkü sözelcilier aslında birkaç biyoloji sorusu yapabilir, çünkü o da sözel bir konu gibi biraz.
harold holt
-
avustralya'nin 17. basbakani..
5 agustos 1908 dogumlu imis kendisi, olumu tam olarak bilinmemekle birlikte 19 aralik 1967 olarak kabul ediliyormus.
nedeni de su:
melbourne'un guneyinde point nepean denen yerdeki evinin yakinlarinda bir gun (17 aralik 1967) eline surfunu alarak denize gider. fakat bir daha gorulmez. kaybolur.
koskoca avustralya basbakanini kaybetmistir. cok genis capli arama operasyonu baslatilir fakat adamcagiz bir daha hic bulunamaz.
tabi hemen arkasindan komplo teorileri ortaya cikmis. bazilari holt'un aslinda ortadan yok olarak metresi ile kactigini iddia ederken, bazilari da kendisinin aslinda cin halk cumhuriyeti'nin ajani oldugunu ileri surup, denize girdigi sirada oraya yanasan bir denizaltinin onu alip, cin'e geri goturdugunu dahi savunmaktaymis.