hesabın var mı? giriş yap

  • kendi içinde çelişen tespit. yozgat'ı bizatihi yozgatlılar işgal etmiştir ve canım şehri öyle bir hale getirmişlerdir ki, kimse ele geçirmeye tenezzül etmemiştir.

    peşin edit: çorumlu arkadaşlarım var.

  • biraz şube sayılarını arttırmış olsalar da hem hizmetin süresi, hem de yemeğin her seferinde istediğim gibi (well-done veya medium ayarını tutturdukları üzere, bazı yerler well-done'ı kömür halde getirebiliyor çünkü) midtown 5 napkin burger diyebilirim. fast food dışı hambuger her yerde artık zaten aşağı yukarı belirli bir kalite ve çok değişmeyen seçenek, çeşit arasında yapıldığından bu gibi kriterler bence hamburgerciyi öne geçirmek için yeterli. ve patates ile hesap tabii ki.

  • cumhuriyet'in kuruluş tarihini, atatürk'ün doğum ve ölüm tarihini, tbmm'nin açılış tarihini mutlaka bilin. bir gün yolda tv spikeri sorar, sonra bilemediniz mi 'üniversiteli öğrencilerin vahim durumu' diye haber olursunuz. çok fena.

  • çok acımasız birşeymiş.

    - merhaba tatlım nasılsın?
    - iyiyim buket sağol. sen nasılsın? ne güzel olmuş saçların?
    - ay çok sağol. beğendinmi? senin için yaptırdım.
    - neydi bu şimdi?
    - ne neydi?
    - soru ekini ayırmadın?
    - soru ekinimi ayırmadım?
    - bak yine.. buket sanırım senle ilişkimizi gözden geçirmemiz gerekecek.
    - ya nasıl yani niyeki?
    - bak hala..

    edit: imla (ehehe)

  • bölük komutanının* tam bir star wars fanatiği çıkması, kol komutanı* asteğmene*, bestler-dereler'de * operasyon sırasında koluyla beraber a&t faaliyetine, tepeye emniyet almaya falan gönderirken, emir verme aşamasında yoda gibi devrik cümlelerle konuşup, "my young padawan" diye hitap etmesi. benim de "yes, master", "acknowledged, sir", "roger, roger" gibi karşılık vermem.

    düşünüyorum da iyi ki öyle yapmış. yoksa kafayı sıyırmamak elde değil, aylarca hemen hemen her iki operasyondan birinde mutlaka çatışmaya girdiğimiz, her seferinde mutlaka bir kaç tane mayına denk geldiğimiz o bölgede. kucağımda şehit olan askeri mevziden taşıdığım, üç gün boyunca silah sesinin dinmediği, 22 tane teröristi ölü ele geçirdiğimiz o acayip coğrafyada. a&t faaliyetinde, bir pkk'lıya arkadaşı tarafından gönderilmiş bir fotoğrafın arkasında "benim için de bir kaç tane tc askeri gebert" yazılı albümü bulduğumuz dere yatağında. çocukların operasyon dönüşü bizi "en büyük asker bizim asker" diye bağırarak karşıladığı, kumanyamızdan artan şeker, bisküvi, çikolatayı dağıttığımız, bana "abi, biz de büyüyünce sizin gibi şehit olacaz" diyen veledin bulunduğu köyde.

    ne öğretti konusuna gelirsek: bana dua etmeyi öğretti. ordaki askerlere, o garibanlara, ve de rütbelilere, yıllarca ailesinden uzakta, savaşın ortasında olan o subay, astsubay, uzman çavuş ve onbaşılara, bitirip gelince her gece "umarım o dağlarda şu an yağmur yağmuyordur, soğuk değildir, umarım sis, pus yoktur, gece görüşler güzel gösteriyordur, inşallah hepsi kazasız belasız birliğe, sonra da evlerine dönerler" demeyi öğretti, tanrıyla çok da işi olmayan bana.

  • yerli tohumun bop eşbaşkanlığı projesi kapsamında yasaklanarak israil tohumlarının devreye girmesinden kaynaklanmaktadır.
    allah bunun da hesabını soracak!
    türk tarımını bu duruma getirenlerin allah ömründen alsın domatese patlıcana hıyara versin!

    edit:
    bir çaylak mesaj atıp bana :
    (#108034321) geri zekalı provokatör yerli tohum nerede yasak?
    31.05.2020 17:33 ...

    ekonomik değil diye çiftçi yapmıyor
    31.05.2020 17:33 ...
    demiş,
    evet mazot fiyatını, tarladaki suyun ve suyu sağlayan elektriğin fiyatını yüksek tutan, yerli tohum ekmesin, tarım yapılmasın diye çiftçiye elinden gelen kötülüğü yapan 18 yıldır tek başına iktidarda olan cehape bu işin suçlusu, ben de bu işin geri zekalı provakotörüyüm!

  • britanya'ya olan bakışım değişti. sağlak olanlar ingiliz, solak olanlar galli mi? nasıl oluyor?

    koskoca ingiliz milli takımı yirmi yıldır bir tane sol açık çıkaramazken, galler nasıl oluyor da sadece efsane yahut efsane potansiyeli olan sol açıklar çıkarabiliyor?

    giggs, milli takımı bıraktığı için cm oyunlarının doğası gereği tekrar bir galli efsane sol kanat oyuncusu yetişiyor gibi. galler takımında başka mevkilerde yıldız yokken sadece sol ön oyuncusu yetişiyor. ingiliz milli takımına ise bir türlü ideal, idare eder, bir sol ön oyuncusu bulunamıyor.

    aksan falan anlamam, kafa kağıdında yazana aldanmam, bir britanyalı'nın galli mi yoksa ingiliz mi olduğunu anlamak için topu sol ayağına atarım. soluyla önüne alıyor driplinge başlıyorsa galli, sol ayağı tahta olduğu için topu sağıyla tutmaya çalışıyorsa ingiliz, topu atana kadar bile beklemeyip bira içmeye gittiyse irlandalı, topu karşılamayıp aval aval bakıp çimlerde gezmeye başlıyorsa iskoç... kardeş burada arazi fiyatları kaçtan başlıyor diye soruyorsa türk.

  • allah kimseyi kendi inandığı değerlerin temsilcilerinden kendini ve ailesini müdafaa etmek zorunda bırakmasın.

    dedik bunu;
    bu ateş bir gün sizi de yakar, yapmayın

    şimdi mahkeme i kübra diye zırla işte.

  • bir malatyalı olarak gurur duyduğum beyanat.

    hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. bana einstein'ın şu vecizesini hatırlattı;

    "üçüncü dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum, ama dördüncüsü taş ve sopalarla olacak, ve malatya'da olacak. malatya çok önemli olacak, kayısı ha keza öyle. sevgiler"

    rahmetli özal keşke bugünleri görebileydi. rahat uyu atam. olmaz öyküler!