ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 şubat 2023 babala tv'nin acil kodla toplanması
-
hayır her şeyi geçtim bir insan deprem sonrasında aklına babala tv gelecek kadar ne yaşamış olabilir?
türkiye'nin internet hızında 124.lüğe gerilemesi
-
2020 yılında gerçekleşen çalışmaya göre* 7 sıra gerilememizle ortaya çıkandır.
cable.co.uk, 2021 yılı boyunca 224 ülkede, 249 milyon farklı ip'den (249.374.946) yapılan 1.1 milyar (1.166.819.652) hız testini değerlendirerek listeyi oluşturmuş. (geçen yılki çalışma 150 bin ip'den 577 bin testi kapsıyordu.)
global olarak ortalama internet hızı geçen yıla göre %20 artarken türkiye 8,86mbps'den 11,58'e yükselen hızına rağmen 7 sıra gerilemiştir.
global internet hızı ortalaması, 2017 yılında 7.40 mbps, 2018 yılında 9.10mbps, 2019 yılında 11.03 mbps, 2020 yılında 24.83 mbps çıkarken 2021 yılında %20 artış ile 29.79mbps'ye ulaşmış.
en hızlı 5 ülkedeki ortalama internet hızı en yavaş ortalama internet hızına sahip 5 ülkeye göre 202 kat daha yüksek ortalamaya sahip çıkmış.
listedeki ilk 10 ülke:
1) jersey: 274,27 mbps
2) lihtenştayn: 211,26 mbps
3) izlanda: 191,83 mbps
4) andorra: 164,66 mbps
5) cebelitarık: 151,34 mbps
6) monako: 144,29 mbps
7) makau: 128,56 mbps
8) lüksenburg: 107,94 mbps
9) hollanda: 107,30 mbps
10) macaristan: 104,07 mbps
türkiye ve alt ve üstünde bulunan 5'er ülke:
119) haiti: 12,12 mbps
120) kongo demokratik cumhuriyeti: 12,07 mbps
121) seyşeller: 12,04 mbps
122) dominik cumhuriyeti: 11,87 mbps
123) amerikan samoası: 11,76 mbps
*124) türkiye: 11,58 mbps
125) peru: 11,35 mbps
126) kenya: 11,27 mbps
127) fransız guyanası: 10,99 mbps
128) burkina faso: 10,73 mbps
129) fas: 10,33 mbps
listedeki son 10 ülke:
215) somali: 1,59 mbps
216) cibuti: 1,46 mbps
217) afganistan: 1,41 mbps
218) güney sudan: 1,40 mbps
219) doğu timor demokratik cumhuriyeti: 1,33 mbps
220) ekvator ginesi: 1,30 mbps
221) gine-bissau: 1,24 mbps
222) etiyopya: 1,20 mbps
223) yemen: 0,68 mbps
224) türkmenistan: 0,50 mbps
kaynak: cable.co.uk
not: bu durumda türk telekom ile beraber peşkeş çekilen ana iletişim kablolarının da etkisi mevcuttur. olması gereken bunların ve mevcut şehir içerisindeki altyapı ağının devlet kontrolünde bırakılması, geliştirilmesi ve firmalardan lisans ücreti alınarak rekabet ortamı yaratılmasıydı... türkiye'yi internete bağlayan sualtı iletişim kabloları
fazla düşünme sorunu olan insanların ortak yanları
-
odaklanma sorunudur. her ne kadar günlük aktivitelerini yerine getirmeye çalışsalar da beyin kafasına göre hareket ettiği için yaptıkları şeye genellikle odaklanamazlar.
genelde kafaları karışıktır. çağrışımlarla daha çok karışabilir; bir ses, bir koku, bir mekan vs. konuşmaları dağınıktır bu nedenle yer yer anlaşılmama problemi çektikleri görülür.
düşündükleri her şeyin nedenini sonucunu anlamaya çalışırlar. temellendirme, somutlama ve çözümleme ihtiyacı duyarlar. yine bu durum da fazla düşünmelerine ve ayrıntılarda boğulmalarına sebep olur.
uykusuzluktan bayılana kadar yatağa girmek istemezler çünkü yatak onların korkulu rüyalarıdır, gün içinde düşündüklerinin 10 katı (ölçmedim tabii sallama) fazla düşünürler. gece uyuyamama ya da uyumak için çaba göstermeme eğilimleri bundan kaynaklanır.
düşüncelerindeki düzensizlik ise ruh durumlarına yansır. bir anda inanılmaz üzgünken, akla gelen başka bir şey aniden keyiflerini yerine getirebilir. böyle anlarda da ben ruh hastası mıyım acaba diye düşünmeye başlarlar.
kısacası kafalarının içi sorularla dolu bir çöplük gibidir.
kişisel not: böyle ortak özelliklermiş gibi kendimdekileri yazdım ama başlığın fıtratı bunu gerektiriyordu.
migros hazır pizza hamuru
-
migros hazır pizza hamurunun yağlı kâğıttan ayrılmadığı ile ilgili sayısız şikâyet okudum internette. sonra youtube'taki tarif videolarını gördüm. kendine "umut chef" dedirten umut reçber isimli migros aşçısının çektiği videolara siz de bir bakın:
https://www.youtube.com/watch?v=u61zj13abqg
https://www.youtube.com/watch?v=aeitc00jmvu
videoların sonunda pizzayı yağlı kâğıttan ayıramamışlar ve yağlı kâğıdı makasla kesip, pizzanın altına yapışık olarak servis etmişler. hatta adam pizza dilimini kaldırıp göstermek istiyor ama pizza dilimlenmiş olmasına rağmen ayıramıyor, çünkü kâğıda yapışmış :)
pizzayı altına yapışmış yağlı kâğıtla birlikte yemek gibi bir durum söz konusu olmayacağından, bu ürün alenen ayıplıdır. migros ayıplı ürün satmakla kalmayıp, yağlı kâğıdın pizzaya yapıştığı gerçeğini gizleyerek müşteriyi aldatıyor!
ey bu ürünün satışına onay veren migros yetkilileri, altına yağlı kâğıt yapışmış bir pizzayı restoranda önüne getirseler ne yaparsınız? hiç utanmıyor musunuz ayıplı ürün satmaya?
bir de bu migros'un mottosu "dürüst satıcı" idi. iyi ki değiştirmişler, bu yapılan işin dürüstlükle uzaktan yakından alakası yok çünkü.
türkiye'nin tüm ünlüleriyle fotoğraf çekilen çocuk
-
aklıma şu fıkrayı getiren durum
carlo italya'da bi fabrikada iscidir bi gun charles de gaulle fabrikayi ziyarete gelir. carlo'yu gorunce "carlo bu sen misin inanmiyorum!" der sarilirlar. degaulle beraber guzel anilarini anlatir gider. mudur cok sasirir "vay be" falan. bir kac ay sonra nixon ziyarete gelir carlo'yu gorunce "oo carlo!" der kucaklasirlar. fabrika muduru "yok artik carlo utanmasan papayi da taniyacaksin" der. carlo "taniyorum tabi" der. mudur inanmaz. "bu hafta sonu ayinde halkin arasinda bekleyin ben balkonda papanin yanina cikicam der". mudur gider halkin arasinda bekler. carlo papanin yaninda cikar. kalabaliga bir bakar mudur bayilmis yerde yatiyor. kosarak balkondan iner yanina gider etraftaiklere sorar "beni balkonda gorunce mi bayildi?" diye. ordan biri yanit verir: "yok arkadaki iki japon "bu bizim carlo da yanindaki takkeli kim?" deyince bayildi".
kristof kolomb
özcan deniz'li coca-cola reklamı
-
59 saniyecilere dert olmuştur.
ibb kent lokantası ve kreşlerinin kiralık çıkması
-
ulan ulkende senin verginle yapilan yol bile kiralik ekoya mi taktin kafani? duzgun secim kampanyasi yurutun. az bi beyninizi calistirin. kiralik ama calisiyor mu? evet. lan devlet bankasinin bile subeleri kiralik. akil fikir ihsan eylesinler iyi saatte olsunlar...
tamamlayıcı emeklilik sistemi
-
kıdem tazminatına çökmek için ismini de tes ( tamamlayıcı emeklilik sistemi ) koymuşlar. şimdi gerizekalıya anlatır gibi anlatayım. bu sistemde ki olayı.
işveren şu an için kıdem tazminatı durumunda brüt maaş üzerinden aylık %8,3 civarı bir ödeme yapıyor. tes denen ucube sistemde ise hükümet işverene diyor ki eskiden 8.3 yapıyordun şimdi 5.3 yapacaksın. bak sana her ay için %3 kar edeceksin bir de diyor istediğin adamı kıdemi var diye kovamamazlık etmeyeceksin. kovacaksan istediğin an kov. tazminat isterse sen değil ben uğraşırım.
salak işçilere de diyor ki sen zaten her işverenden tazminat alamıyordun bu sistemde kendinde işten ayrılsan tes'te olan parana bir şey olmayacak. yanlız sistemde söylenmeyen şeyleri aşağıda yazayım.
işçi işten çıkartıldı, sistemde biriken tazminatını 60 yaştan önce çekemiyor. hatta 60 yaştan sonra da nakit olarak çekemiyor. hükümet diyor ki o parayı peşin sana yedirmem. emekli maaşına azar azar ekleyerek sana veririm diyor. işin enteresanı ev alacaksan tes'de biriken paranın sadece %10 civarını kullanabilirsin. hem ev aldın hem de o sene evleniyorsun o zaman da diyor ki tes'de biriken paranın sadece %20'sini kullanabilirsin. kağıt üzerinde evlenerek tes'te ki parayı çekmeye çalışanlar içinde demişler ki sadece tek bir evlilikte o paranın %10'unu alabilirsin. ikinci evlilik bizi bağlamaz demişler.
bunun dışında tes denen sistemde işçinin maaşından da %3 kesinti yapılacak. yani işveren 30 günün 19'günün parasını ödiyecek işçi ise kalan 11 günün parasını ödeyecek. ancak işçi o parayı istediği an değil hükümet nasıl uygun görürse öyle kullanabilecek. kısaca bu sisteme destek veren çalışan kişi beyin yerine saksı taşıyordur.
ingilizcede dostun tam karşılığının olmaması
-
insana kökeni farsça olan dost kelimesinin acaba türkçe tam karşılığı nedir düşündürten bir durumdur. sen git hem arkadaş gibi harika bir etimolojisi olan kelimen olduğu halde başka bir dilden eşanlamlısını al, hem de daha sonra dışarıdan aldığın kelimeye daha büyük anlamlar yükle. sonra da neymiş ingilizce bıdı bıdı.
not:bu entry arkadaş kelimesini daha samimi bulanlar derneğinin bir ferdi tarafından girilmiştir.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan devrimleri dış dünyaya tanıtmak için ülkedeki yeniliklerle doldurulan karadeniz vapuru‘nun avrupa limanlarında gezmişliği vardır. bir de suyun öbür yakası var. amerikalılar için yapılan gösterimler. tabiki bu kez vapur seferi düzenlenmiyor. belgesel şeklinde hazırlanan filmler amerika'da gösteriliyordu.
1936 eylül ayında amerikalı gazeteci julien byran hızla kalkınan ülkeyi filme çekmek için ülkeye davet edilmişti. devletin desteğiyle istanbul, ankara, izmir, eskişehir ve kayseri'de çekimler yaptı. gazetecilere mesafeli olan mustafa kemal'i florya'da kumsalda, denizde filme aldı. en ünlü kareleri mustafa kemal'in manevi kızı ülkü adatepe ile florya plajında oynarken çektiği görüntülerdir. birçok var, bir tanesi görsel
çankaya köşkünde çalışırken, kabine toplantılarına başkanlık ederkenki hallerini filme alarak yaklaşık 90 dakikalık bir belgesel ortaya çıkardı.
byran aynı zamanda abd'de siyasi çevrelerin yakından tanıdığı bir isimdi. başta abd başkanı franklin delano roosevelt olmak üzere önemli dostları vardı. modern türkiye'yi anlatan belgesel film 27 mart 1937'de beyaz saray'daki başkanın katıldığı özel bir davette gösterildi. gösterim byran'ın yaptığı konuşmalarla birlikte 2,5 saat sürdü.
roosevelt, bu özel gösterimden yaklaşık on gün sonra mustafa kemal'e bir mektup yazdı:
"ahiren türkiye’de bay julien byran tarafından alınmış filmi, birkaç akşam evvel beyaz sarayda izledim. nispeten kısa bir zamanda meydana getirdiğiniz pek çok şayan-ı hayret hususatı görünce hissettiğim şevk ve heyecanı size arz etmek istedim. kıymetli şahsiyetinizi evinizde ve plajda küçük kızınız ile oynarken çekilmiş olan resimleri seyretmekle bilhassa bahtiyar oldum. bu, sizin ve benim bir gün birbirimizi mülaki olmak fırsatını bulacağımız ümidini, bende bir kat takviye etti. nadir olan istirahat zamanlarımda bana göndermek lütfunda bulunduğunuz türk posta pulları koleksiyonunu seyretmekteyim. bunlar üzerinde resmedilmiş olan manzaraları, bir gün kendi gözlerimle görmeyi ümit ediyorum. samimi saygılar ve halisane temennilerimle"
mektubun o dönem gazetelere haber olan hali görsel
atatürk bu mektubu alınca başkana aynı nezakette mektup yazdı:
“ahiren türkiye’de bay julien bryan tarafından alınmış filmi seyretmekten duyduğunuz memnuniyeti bildiren 5 nisan 1937 tarihli lütufkar mektubunuzu hakiki bir sevinç ile aldım. mektubunuzda, ahvalü şerait müsade eder etmez, birbirimize bir gün mülaki olacağımız ümidini de izhar buyuruyorsunuz. samimi duygularınız ve modern türkiye’de elde edilen terakki hakkındaki takdirdar telakkinizden dolayı size fevkalade müteşekkir olduğuma inanmanızı rica ederim. bay başkan, bu fırsattan istifade ederek amerika birleşik devletleri hakkındaki hayranlığımı tekrar bildirmek isterim. bilhassaki bizim iki memleketimiz, umumi sulh ve insanlığın saadetini istihdaf eden aynı ideali gütmektedir. size bir an evvel mülaki olmak benim de samimi arzum olduğundan harikulade işler yapmış sevimli ve kuvvetli şahsiyetinizi türkiye’de selamlayacağım güne sabırsızlıkla intizar ediyorum. samimi duygular ve halisane temennilerimle”
filmin gösterimi beyaz saray’la sınırlı kalmadı. julien bryan sanki kültür elçisi gibi abd’nin çeşitli şehirlerinde “yeniden doğan türkiye” (turkey reborn) adını verdiği konferanslarla filmini göstermeye devam etti.
kaynak: yurdagül yüksel “atatürk ve roosevelt” atatürk araştırmaları dergisi, temmuz 1999
* franklin roosevelt, atatürk’ün vefatından sonra “benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır” demiştir.
* abd başkanlarına gelen hediyeler devlete zimmetleniyordu. özel hediye alamıyorlar. atatürk’ün gönderdiği pullar muhtemelen beyaz saray arşivinde tutuluyordur.
kızların bir sıcak bir soğuk davranmaları
-
(bkz: adettendir)