ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bertolt brecht
-
" zorbalık; zorbalıktan değil,onsuz elde edilemeyecek kazançlardan doğar "
atalay filiz
-
müge anlı'nın, dişine göre bir suçlu bulmanın heyecanıyla, "atalay filiz hmmm a.f. kullandığı isim furkan altın hımm f.a." şeklinde şifrelerini tahtada çözüp, zekasına övgüler yağdırdığı, uzak bi yerlerden tanıdık gibi gelen seri katil.
bacım anladık "amcamgille kız kardeşimi telefonla konuşurken görünce küreklen tepikledik" tiplerinden bıktın da bu da katil yani.
piyango talihlisinden 15 gün önce ayrılan nişanlı
-
çocuğa piyango 15 gün önce vurmuş zaten. 12,5 milyon ne ki?
2 yaşındaki kıza göz kırptığı için tutuklanan adam
-
tutuklu yargilanmak uzere cezaevine gonderilmis. haberde aktarilmayan bir seyler mi var acaba. yoksa cok sacma degil mi
yerli otomobil üç lirayla 100 km gidecek
-
yerli otomobil 500t'ye binecek heralde.
1884 yılında istanbul'da çekilen kebapçı fotoğrafı
-
şu an başlıkta berlitildiği gibi 1884'te çekilmemiş olan fotoğraf. ancak 1880'li yıllara ait bütün tarih olasılıklarını aşağıda listeledim.
nasıl yaptım?
takvimin sol üstünde 7 rakamı jülyen rumi günü gösteriyor. osmanlıca.
takvimin sağ üstündeki 15 rakamı hicri günü gösteriyor. osmanlıca.
takvimin sol altındaki 7 rakamı jülyen rumi günü gösteriyor. yunanca.
takvimin sağ altındaki 19 rakamı gregoryen rumi (miladi) rakamı gösteriyor. fransızca.
aylar ve seneler cok cok kucuk olarak yazdığı için buradan okumak imkansız. 1800'lü yıllarda miladi 19'un hicri 15 ve rumi 7'ye denk düştüğü günleri çıkarttım. bazı senelerde hiç yok, ama 1886'te 3 kere denk gelmiş, belki de o sene çekilmiştir. eğer ramazan'a denk gelen olsa eleyecektim, ama yoktu.
sonuç: 1880, 1883, 1886, 1888, 1891, 1894 senelerinden birinde çekilmiş. sebah fotoğrafhanesi 1856'da açılmış galiba, ama bu kadar az titreyen fotoğrafı 1880'lerden önce çekmemiş olsalar gerek.
olasılıklar:
19 ekim 1880
15 zilkade 1297
7 teşrinievvel 1296
19 ağustos 1883
15 şevval 1300
7 ağustos 1299
19 şubat 1886
15 cemazeyilevvel 1303
7 şubat 1301
19 nisan 1886
15 recep 1303
7 nisan 1302
19 mayıs 1886
15 şaban 1303
7 mayıs 1302
19 kasım 1888
15 rabiuevvel 1306
7 teşrinisani 1304
19 aralık 1888
15 rabiulahir 1306
7 kanunuevvel 1304
19 ekim 1891
15 raiulevvel 1309
7 teşrinievvel 1307
19 haziran 1894
15 zilhicce 1311
7 haziran 1310
hiç gözünü lazerle çizdiren göz doktoru gördün mü
-
"lazerle bozuk gözleri çizdirmek o kadar iyi bir şeyse doktorların alayı hele hele göz doktorlarının alayı niçin gözlük takıyor" olacaktı. sığmadı.
dün canım çok sıkıldı. internette gezinirken meşhur göz hastanesinin reklamını gördüm. bilmem ne profesörü işte şöyle iyiyiz, böyle şahaneyiz, dünyada göz konusunda 1 numarayız falan. tıkladım. bir de ne göreyim. gözümü çizecek doktor gözlüklü. alla alla dedim. bu nasıl iş diye de ekledim içimden. görüyorsunuz, cidden şahane köşeye sıkıştırmalı soru.
derhal telefona sarıldım. aradım bu işletmeyi. dedim benim gözlerim şu kadar bozuk şöyle şöyle. "tabii efendim hemen çizittirelim" dediler. dedim "bir saniye, madem gözleri bozuk olanların hemen çizmesi gerekiyor ve lazerle çizim süpersonik bir şey, niçin doktorlarınız gözlüklü?" sanıyorum birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. "eeöö" gibi sesler çıkakrdı hattın diğer ucundaki hanım. "hebele hübele" gibi şeyler söyledi. inanın hebele hübele çok daha mantıklı kelimeler. enayi yerine konmak biraz sinirlendirdi beni. dedim "bana müdürünüzü çağırın." "bağlıyorum bir saniye" dedi.
bağladı;
+ buyrun efendim nsaıl yardımcı olabilirim size?
- lazer iyi bir şeyse doktorlar niye gözlüklü?
+ eeööö efendim şimdi bu çok geniş kapsamlı bir konu
- vaktim var, dinliyorum
+ müsait olduğunuz vakit uğrayabilrseniz size çok detaylı bir şekilde anlatabiliriz?
- yarın 2'de oradayım?1
+ görüşmek üzere efendim
- dıt dıt dıııt dııııııt
***
işte böyle tersledim. yarın da o profesörün karşısına çıkacağım. resmen tek atımlık kozum var. mantıklı gerekçe sunarlarsa çizdiririm artık ne yapayım :/
edit: profesör'ü yazamamışım. meyve parcacikli kadin uyardı sağolsun.
arif erdem
-
arif: galatasaray benfica'yı benfica'da yenemez miydi?
ali ece: yenemezdi !
arif: nasıl yenemezdi?
ali ece: maç lizbon daydı !
irlandalı boksörden dayak yiyenlere 3.5 yıl hapis
-
ülkede senede bir güzel şeyler de oluyor dedirten haberdir.
regl öncesi libidonun artması
-
yumurtanın boşa gideceğini anlayan vücudun verdiği teşvik primi.
sessizce yan yana oturacak kadar samimi olmak
-
kesinlikle beraber car car konuşmaktan daha değerli olan şey. çok yakın olmadığımız insanlarla da fazlaca konuşup vakit öldürebiliriz, fakat of acaba yanımda sıkılıyor mudur ya da konuşacak konu bulmalı tedirginliği yaşamadan sessizce oturabilme özgürlüğü gerçekten özel bir durumdur. sanırım bu durum insanın kendini yanında en rahat ettiği insanlarla gerçekleşir. o insanlar zaten birbirini yeterince tanımıştır. o anlık suskunluğunu sıkıcılığına, konuşma kapasitesinin azlığına vs yormaz yargılamaz. çok konuşkan bi insan olarak en değerli bulduğum durum bu evet.
pablo neruda
-
ağzı burnu dövülesi bir herif. öyle ki adam aşkı tek cümlede özetleyebiliyor. durduk yere hüzünlendirebiliyor. ayrıca bu adamı, kendine bu kadar aşık edebilen kadının ayaklarını öpmek lazım derdim ama adam ayaklarına bile şiir yazmış kadının.
"but i love your feet
only because they walked
upon the earth and upon
the wind and upon the waters,
until they found me."
türkçesi de;
"ama ayaklarını seviyorum
çünkü onlar;
toprakta, rüzgarda,
sularda yürüdüler
beni bulana kadar"(çeviriyi kendim yaptığımdan çok edebi bir dille yazamamış olabilirim, kusura bakmayın)
ama bu adamı tanımam, ayaklara şiir yazdığı için değil; beş yıl kadar önce, yazdığı tek bir cümleyi bir yerlerde okumam sayesinde oldu. o cümle de hala bir çok aşkı en kısa haliyle anlatır.
"i can write the saddest poem of all tonight. i loved her, and sometimes she loved me too."
diyor ki;
"bu gece tüm zamanların en hüzünlü şiirini yazabilirim. ben onu sevdim, ve bazen o da beni sevdi."
ulan pablo, sadece sometimes kelimesini kullanarak insanları hüngür hüngür ağlatıyorsun ya, çok büyük adamsın.