hesabın var mı? giriş yap

  • devletin yapılan yollardan ve köprülerden kullanım ücreti alması şu mantığa dayanır.

    devlet vatandaşın kullanması için yol yapar ve bu yolun yapılmasının ardından bu yolun yapım maliyetini çıkarana kadar kullanım ücreti alır.

    ancak bizim ülkemizde bu şekilde olmuyor. 30 sene önce yapılan yoldan köprüden hala para kesilmeye devam ediliyor ki benim şahsi görüşüme göre bu vatandasa atilan arsizca bir kaziktir.

  • turist: türko sigara verelim mi?
    türk: ver abim, siğala ver.
    turist: şu fransıza küfret sana sigara verelim.

  • gazeteci mustafa hoş tarafından bir kez daha ortaya konulan gerçek.

    1 - ülkenin her yanından adalet çığlığı yükseliyor.şimdi o çığlıklardan birini yazacağım. yer mersin.tarih 2temmuz 2018. ramazan topal yaya geçidinde 6/9 yaşındaki iki kardeş ve kuzenlerine çarptı. iki çocuk olay yerinde hayatını kaybetti.kuzenleri de ağır yaralandı.sonrası inanılmaz

    2 - 2 küçük çocuğun ölümü ve bir kişinin de ağır yaralandığı olay trafik kazası olarak haber yapıldı.dava başladı. sürücü ramazan topal mahkemede hızının 40/50 civarında olduğunu söyledi. güvenlik kamerası görüntüleri ise tam tersini gösteriyordu

    3 - baba ali çakmakçı ve anne özlem çakmakçı bir yandan 2 yavrularının acısını yaşarken bir yandan da adaletin yerini bulması için gece gündüz uğraştılar. bilirkişi ve uzmanların hazırladığı raporlarda sürücü ramazan topal’ın kaza değil cinayet işlediği ortaya çıktı

    4 - yaya geçidinde 2 çocuğun ölümüne bir kişinin de ağır yaralanmasına neden olan ramazan topal akp toroslar belediye meclis üyesiydi. mahkemede hızının 40/50 civarında olduğunu söylemesi belgelerler yalanlandı.

    5 - ramazan topal’ın frene basmak, kornaya basmak, şerit değiştirmek, manevra yapmak, hız azaltmak gibi hiç bir önleyici tedbir almadığı uzman ve bilirkişi raporlarıyla da tespit edildi.

    6- dava sırasında tanık ortaya çıktı. arabayı ramazan topal’ın değil kızının kullandığını söyledi. dava 5 gün önce sonuçlandı. akp meclis üyesi 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı. ödül gibi cezaya anne özlem çakmakçı tepki gösterdi. “bir çocuğumun yaşı kadar bile ceza almadı"

    7 - yaya geçidinde işlenen trafik cinayeti davasında verilen ödül gibi cezaya aile itiraz etti. dava istinaf mahkemesinde karar bağlanacak. aile ile konuştum. gözyaşları içinde bana dediler ki;

    8 - “lütfen bizi yalnız bırakmayın.yaya geçidinde cinayet işlendi. sosyal medya bu işin peşini bırakmasın. bu cinayet cezasız kalmasın. bizim yavrularımız geri gelmeyecek. cezalar caydırıcı olsun ki başka yavrular, insanlar ölmesin. cinayetler kaza diye örtülmesin”

    dipnot: unutanlara bir kez daha hatırlatalım, cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir

    dipnot 2: benzer şekilde giresun'da vefat eden 11 yaşındaki kız öğrenci rabia naz vatan'ın katili hala serbest'dir. baba şaban vatan'ın beyanlarına göre katili saklayan kişi akp'li çoşkun somuncuoğlu'dur.

    edit: (bkz: #87461771)

  • çocuğu başarılı bütün ebeveynler bu listeyi mutlaka düşünmüş çocuğunun listesindeki okullardan birine girmesini istemiştir. iyilikten kasıt olarak ben; yetiştirdiği insan kalitesi, verdiği öğretim kadar eğitimi, kazandırdığı vizyonu, networkü, geçmişi, kampüsü her şeyini dikkate alarak, bu okullardan mezun tanıdıklarımı, arkadaşlarımı da düşünerek bir liste yapıyorum;

    1- galatasaray lisesi : bu okul yaşayan bir tarih, ekol. türkiye'deki ortalama eğitimin 10 sene önünde. sadece verdiği eğitimle değil, kazandırdığı vizyon sayesinde, geçmiş mezunlarının başarısıyla böyle. mesela gs'de hocan ile arkadaş gibi oturur sohbet eder sigaranı içersin. en aydın hocalar burada çalışmak ister. zaten sınavda başarı da mecburi. fransız ekolü.

    2- istanbul erkek lisesi: benim bu okuldan tanıdığım arkadaşlar genelde düzgün insanlar çıktı. alman ekolü. puanı falan zaten efsane.

    3- robert koleji: bu okulun da gs kadar köklü bir geçmişi var. boğaziçi üniversitesi'nin atası diyebiliriz hatta. papaz mektebi diye bok atsak da her velinin rüyasıdır. türk okulundan çok amerikan koleji. yine geçmiş mezunlarından zirveye çıkmış bir sürü isim var.

    4- darüşşafaka lisesi: konsept, büyüklük, vizyon olarak üstteki okullardan fazlası var eksiği yok. kampüsü, imkanları hepsinden daha geniş. tamamı burslu öğrencilerden annesi/babası ölmüş öğrencilerden oluştuğu için ayrı bir yeri de var. ayhan şahenkstadı bile kampüs içinde kalıyor. maalesef öğrenci kalitesi öğrenci havuzu daha düşük olduğu için üstteki okullar kadar kaliteli değil. fransız ekolü olarak kuruldu, şu anda daha bir kolej havasında.

    5- izmir fen lisesi: normalde devlet okulunun akademik başarıdan değil fakat sağladığı imkanlardan, kattığı vizyondan bu listeye girmesi "imkansızlık"lardan ötürü çok zor. ama bu lisenin akademik başarısı yaklaşık 20 yıldır tek tık düşmeden devam ediyor. buraya gidip de kötü üniversite okumuş tanıdığı, eşi dostu olan bana ulaşsın.

  • tam anlamıyla bir turnusoldur. bir insanın ne mal olduğunu kısa süre içinde anlamak istiyorsanız bulunduğu ortamda kendinden bir "alt statüde" olan kişilere nasıl davrandığına bakın. davranışları kalibresini ve kalitesini çok kısa bir süre içinde gün yüzüne çıkartacaktır. asla şaşırtmaz.

    tanım: makam ve mevkiye tapmayan, insan gibi insandır.

    edit : arkadaşlar hayatının çok büyük bir bölümünü garsonluk yaparak geçiren bir kişi olarak girdim bu entryi. dikkat ederseniz "alt statüyü" de tırnak içinde yazdım. her şeyden bağımsız, insana salt insan olduğu için değer verilen bir toplum yapısı sizler gibi benim de en büyük dileğim. fakat siz de takdir edersiniz ki kapitalist toplumun realitesi bu şekilde işlemiyor. ne yazık ki bir avuç "ahlaklı" insanın düşüncesi değil, yığınların düşünsel pratiği hakim tüm toplumsal yapıya.

  • -gelecekcilik-

    20. yuzyilin basinda italyan sair marinetti tarafindan sistemlestirilip kurulan ve daha cok edebiyat alaninda akis bulan sanat akimi. marinetti futurizm'in temel ilkelerini izah eden iki beyanneme yayinlamistir. bunladan 1909 tarihinde yayinlanan ilki futurizm'in muhtevasini aciklar. buna gore:

    1- edebiyat simdiye kadar dalginligi*, hareketsizligi*, kendinden gecisi* ve uyku halini ovdu.
    2- oysa hayatta her sey hareket halindedir ve bir bicimden baska bir bicime girmektedir.
    3- bunu gerceklestirebilmek icin gecmisin butun sanat degerleri terkedilmeli, bu degerleri tasiyan muze ve kutuphane gibi kuruluslar yikilmalidir *
    4- hayatin suratli degismesine uygun yeni anlatim bicim ve yollari bulunmalidir.
    5- bu yapilirken sanatin her dalina dinamizm getirilerek, sanayide saglanan hiz sanat sahasina da kazandirilmalidir.
    6- sanatta, enerji ve atilganlik, tehlike, korku ve gozupeklik, asrin hizi ve bu hizi temsil eden * hersey gibi sanayinin yarattigi sehir hayatinin renkliligi, calismanin kutsalligi, ugrunda olunecek buyuk olculer ifade edilip yuceltilmelidir.

    butun bunlarin anlatilmasi icin marinetti 1912 yilinda yayinladigi ikinci beyannamesinde yeni bir dil anlayisi ortaya koyar. buna gore:

    1- kelimeler hurdur. *
    2- cumle duzeni ve butun noktalamalar terkedilmelidir. *
    3- surekliligi ifade edebilmek icin fiiller, mastar halinde kullanilmalidir.
    4- ifadeyi carpitan butun sifatlar ve cumleye agirlik veren zarflar terkedilmelidir.
    5- kelimeler tek baslarina ve ciplak olarak kullanilmalidir.

    futurizm, eskiyi yikici, yenilik taraftari ve hizlandirici bir sanat akimidir. (bkz: anarsizm)
    ancak bu akimin italyan milliyetciligini esas almasi gibi bir yani da vardir.
    rusya'da ise marksist edebiyatin akis buldugu ve gelistigi bir akim olmustur.
    rusya'da en onemli temsilcisi vladimir mayakovski'dir.
    turk edebiyatinda ise mayakovski'nin tesiri altinda siir yazan nazim hikmet tarafindan uygulanmistir.

    bu akim resim, heykel ve mimarligi da etkilemistir.

  • tam da bu yüzden cumhuriyet çok güzeldir, çünkü duvarlarda altın rengi, iğrenç, eğreti, arabesk, çirkin arapça tuğralar, sakil ve kıro altın varaklı koltuklar, etrafa yayılan korkunç, zeka seviyesi düşürücü bayık bir tasavvuf müziği çakmasıyla, haremlik selamlık akpli cahil kodaman düğünü gibi zavallıca değil, valsle, zarafetle, güzel yemek ve güzel içkiyle kutlanması gerekir. cumhuriyet medeniyettir, ince zevktir, her zaman da öyle kalacaktır.

    edit: entriyi kesip biçip mağduriyet çıkaran, sen evinde istediğin gibi kutla, kimse sokaktaki adama içki iç, illa vals yap demiyor (zaten sen de bunu biliyorsun ama mağduriyet fırsatı, ah o mağduriyetler) ama devlet erkanı bu günü olabilecek en şık şekilde kutlamak zorunda. bugün yine beni güldürerek sevaba girdiniz, aptal sizin sülalenizdir ve evet medeniyet içki içene, istediği gibi giyinene, dans edene kudurmuş gibi bakan terliksi hayvanlar olmadan bunları yapabilmektir.

    debe editi: (bkz: umut örüyoruz insiyatifi)

    ayrıca: (bkz: sultan abdülaziz'in valsa davet bestesi)*

  • benim en korktuğum durumlardan biridir. gençler tarım ve hayvancılıkla uğraşmıyor artık. evlendikleri gibi aileyi de alıp istanbul izmir gibi büyükşehirlerin kenar mahallelerine taşınıp burda yaşamını sürdürüyor. bu işi yapan yaşlı kesim ölünce ne olacak. tarım nasıl sürdürülecek. hayvancılık biterse ne olacak. ülkeyi ayakta tutan başlıca ekonomik unsurlar bunlar. devletin bu olaya acilen bi el atması lazım.

    edit: imla