hesabın var mı? giriş yap

  • "umarim bir tanidikla karsilasmam" dediginiz anda birden fazla tanidikla karsilasacaginiz garantidir

  • doğru adımlar atıldığı takdirde güvenli ve kârlı bir seçenek olabilmektedir. yazdıklarım yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte bu hususta birkaç kelam etmek istiyorum. yeni başlayan için küçük bir kılavuz olması için de en temelden alıp madde madde gideceğim.

    altın fiyatlarının neden değiştiğini anlayın. altın fiyatlarını etkileyen birçok faktör var. mesela enflasyon, faiz oranları, global piyasalardaki para arzı, altın üretimi, altının doğrudan veya dolaylı olarak kullanıldığı sektörlerden gelen talepler bu faktörler arasında sıralanabilir. hepsini tek tek araştırarak fiyatları nasıl etkilediklerini öğrenebilirsiniz. lakin ben daha basit bir şey söyleyeceğim. ekonomi tıkırında gittiğinde, yani olumlu seyrettiğinde, altın fiyatları düşüş eğilimi gösterir. yatırımcılar da belirsizliğin hakim olduğu bu tür senaryolarda altının kalıcı değerinden yararlanmaya çalışırlar. bu da altın fiyatlarının yükselmesine neden olur.

    altın fiyatlarının tarihini inceleyin. 1999'da altın ons başına yaklaşık 250 dolara satılıyordu. 2008'de ons başına 1.000 doları aştı. tarih boyunca benzer düşüşler ve artışlar yaşandı. son 10 yıla bakıldığında da bunu görmek mümkün. (altın 10 yıllık grafik. daha uzun dönemler için şuraya bakabilirsiniz.) yani bu noktada altın fiyatlarının günlük olarak çok fazla dalgalanmadığını, ancak genellikle yukarı veya aşağı doğru istikrarlı bir şekilde hareket ettiğini anlamanız gerekiyor.

    düşük fiyattan alın, yüksek fiyattan satın. bu çok bariz ve anlaşılması kolay gelebilir, ancak göründüğü kadar kolay olsa muhtemelen herkes yapardı. yani bu olayın özeti şu: altın alıyorsanız kimse altın istemediğinde alın. herkes altına rağbet ettiğinde satın almayın.

    altınlarınızı tutun ve sabırlı olun. altın yatırımı uzun vade ve sabır gerektirir. ekonomi iyi ve altın ucuz olduğunda altınınızı toplayın. ekonomide işler ters gidene kadar da beklemede kalın. zira bu her zaman eninde sonunda olur. altın fiyatları yükseldiğinde de kârınızı toplayın. ama tabii burada kısa ya da orta vadede altından kâr edilemeyeceği anlaşılmasın. doğru zamanlamayı yakaladığınız takdirde kısa ve orta vadelerde kâra geçebilirsiniz.

    doğru altınları toplayın. bu da apaçık geliyor. neticede altın altındır, ne değişecek diye düşünebiliyor insan. ancak yatırım söz konusu olduğunda bu iş öyle değil. altında kârlılık için alım satım fiyat farkına dikkat etmeniz gerekiyor. alım satım farkının düşük olması önemli. bu fark gram altın ve ata lira olarak da bilinen cumhuriyet altınlarında yüzde 1 seviyesini geçmiyor. lakin yüksek işçilik maliyetinden dolayı bilezik vs. gibi takı niteliği taşıdığında fark yüzde 5 - 6 hatta daha fazla olabiliyor. işin içinde 22 ayar, 24 ayar gibi farklar da giriyor. şurada anlatılmış. eğer gerçekten altın alımına yatırım gözüyle bakıyorsanız gram altın veya cumhuriyet altınını tercih etmeniz faydanıza olabilir.

    ben altınlarımı fiziki olarak tutayım, elim değsin, gözümün önünde olsun, kasamda saklayayım falan diyorsanız rafinerilerin sattığı gram altınları ya da cumhuriyet altını çeşitlerini tercih edebilirsiniz. bunun haricinde zaten bankalarda da altın hesapları açılabiliyor. bu alternatifi de düşünebilirsiniz. altın hesaplarını hemen herkes bildiği için çok detaya girmek istemiyorum. ama bir ekleme de yapayım. çoğu altın hesabı altın değer kazandıkça bu getiriyi hesaba yansıtıyor. bazı altın hesapları da hem altının değerini hesaba yansıtıp hem de hesaba faiz işletiyor. bu açıdan hem tasarrufunuz gram altın cinsinden değerlenirken faizle de değerlenmiş oluyor. altın hesabı faizleri çok yüksek olmasa da bu bilgi aklınızın bir köşesinde bulunsun.

  • sonucu olarak akp, batı akp ve doğu akp olarak ikiye ayrılacaktır. doğu akp'ye bizans denecektir.

  • iç burkan anne söylemlerindendir.
    maddi durumunuz kötüdür ama siz farkında değilsinizdir. çarşıda pazarda gördüğünüz pasta, kurabiye gibi yiyecekleri tutturmanıza rağmen, anneniz *almaz. "onların neylerle yapıldığı belli değil, ben evde sana aynısını yaparım temiz temiz" der. büyüyünce anlarsınız bu cümlenin anlamını..

  • "ne adamlar var! bana soruyorlar; 'sen ne marka makineyle fotoğraf çekersin?' diye. fotoğraf makineyle mi çekilir? şimdi en iyi, en gelişmiş daktilo bende olsa en büyük yazar ben mi olurum? roman daktiloyla mı yazılır? arkadaş (gözleriyle kalbini göstererek), fotoğraf burayla, burayla çekilir. ben singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim! şunlara bak. alıyorlar leica'yı, canon'u, nikon'u ellerine, yola düşüyorlar.. bir köylü mü gördüler. dur! iki şipşak, tamam… koyun sürüsü mü gördüler. dur! iki şipşak, tamam… çadır mı gördüler. dur! iki şipşak, tamam… ben bir çobanın fotoğrafını çekeceksem, onunla oturmalıyım, birlikte yemek yemeliyim, gece çadırında kalmalıyım…onu tanımalıyım. fotoğrafını ancak ondan sonra çekebilirim."

    demiş ara güler

    instagram sadece fotoğraf çekenlerin işini biraz daha kolaylaştıran bir program. ben fotoğrafçı değilim, "vizör, alan derinliği, shutter speed, bulb" ne demektir bilmem lakin instagram ile seviyorum fotoğraf çekmeyi. gerçek bir fotoğraf sanatçısının güzelliğini yakalayabilir miyim? hiç sanmıyorum. zaten bu program şöyle bir şey. ara güler'i bir süper kahraman olarak düşünün. sen bu ve benzeri programlar ile fotoğraf çektiğinde kendini onun kostümünü giymiş bir çocuk gibi hissediyorsun sadece. ama onun üstün yetenekleri var mı yok. onun fotoğraflarının yanından bile geçmez ama eğleniyorsun.

    lakin "vizör, alan derinliği, shutter speed, bulb" bilmekle fotoğrafçı olunmuyor bak onu biliyorum işte.

    bu nedenle instagram'da bir sürü fotoğraf çekenler yüzünden fotoğraf sanatı yara almaz merak etmeyin. popüler olan bir şey kalıcı olana zarar veremez.

    gerçek sanatçı singer dikiş makinesi ile bile çekerim diyor bak.

  • eski bir osmanlı paşası. kitaplarda pek yer bulmaz. tehlike anında topuklaması ile meşhurdur. çok güzel selam durduğu rivayet edilir.

  • islami konuları işleyen tartışma programını sadece para kazanmak için yapan, işten eve gittiğinde yüzündeki maskeyi çıkarıp, kendine bir kadeh şarap koyup tartıştığı konukların ne kadar salak olduğunu düşünerek kendi kendine gülen bir kadın olduğu izlenimini uyandıran tartışma programı sunucusu.