hesabın var mı? giriş yap

  • ulan adam hem ülkenin mühendisinin, beyaz yakalısının ev alamadığını dile getiriyor hemde balonun olmadığını söylüyor. savunmak için kafayı çizdiler.

  • zamanının en ötesinde olan komedi filmimiz. daha açılış sahnesinde kayseri-galatasaray ne olur diye soruyor ofisteki adam mülayim'e. mülayim kayseri alır diyor. kayseri o yıl küme düştü.

  • yetersiz başarı durumudur. başka da bir sebebi yok.

    kadın voleybolunda yaklaşık on yıldır avrupanın lokomotif ülkesiyiz. şampiyonlar ligi şampiyonluğuna oynayan kulüp takımları, olimpiyat madalyasına oynayan milli takım olunca her spor branşı takip edilir. göğsünde türk bayrağı taşıyan bir organizasyonu isveçliler, hollandalılar, amerikalılar karşısında başarılı olurken görmek her gün rastlanan bir doğa olayı değil. kadın voleybolunu temelde bu motivasyonla takip ediyoruz.

    peki erkek voleybolda neden başarılı değiliz derseniz, spora ilgili olup kendine hedef koyan uzun boylu iyi sıçrayan erkek çocukların yoğun şekilde basketbolu seçmesindendir derim. bu çocuklar haklıdırlar da. voleybol basketbol arasında kalan biri niye voleybol seçsin ki? diğer tarafta nba gibi büyülü bir hayal dururken..

  • "domuz"la "temmuz"'un kökenleriyle ilgili okuyunca (bkz: #41816095) diğer ayları merak ettim hepsinini kökenini çıkardım. genelde nişanyan sözlük'ü referans aldım. daha ayrıntılısını/doğrusunu bilen yollasın güncelleyelim:

    ocak: türkçe.
    şubat: arapça "şubat" -> babil takviminin 11. ayı "şubatu"
    mart: latince "martius" -> yunan savaş tanrısı "mars".
    nisan: arapça "nisan" -> babil takviminin 1. ayı ve ayla aynı isimdeki tanrıça "nisannu"
    mayıs: yunan doğurganlık perisi "maia". (edit: başta toprak tanrıçası demiştim ama gaia ile karışıyor. tam mesleki sınırları da kesin değil. ama maia ile gaia farklı o kesin)
    haziran: süryanice "sıcak" anlamında "hazıran".
    temmuz: sümer yemek ve yeşillik tanrısı "tammuz".
    ağustos: roma imparatoru "augustus".
    eylül: sümer kralı "elulu".
    ekim: türkçe.
    kasım: arapça "taksim eden".
    aralık: türkçe.

  • fren balataları biter, onu değiştirmez..
    kornası bozulsa müşteriyi bırakır sanayiye gider..

  • bulşit

    papa bile "bilim, evrim falan bunlar güzel şeyler." derken senin ders müfredatlarında evrimin yeri küçülüyor.

    papa diğer ruhban sınıfı üyelerinin aksine "gösterişten uzak olayım" derken sen 1000 odalı saray yaptırıyorsun.

    papa bir dinin en yüksek konumundaki insan olarak "iyi ateistler de var. belki cennete bile gidebilirler." derken senin ateistlerle ilgili yorumların "bunlar ateist"ten öteye gidemiyor.

    papa vatikan'ın tabusu sayılan çocuk taciz/tecavüzleri konusunda yüksek sesle konuşurken sizin yaklaşımınız "tecavüze uğrayan doğursun" şeklinde oluyor.

    daha sayayım mı, bence saymayayım. kendini halife ilan eden o terörist pezevenk bile papaya daha çok benziyordur.

  • itlaf edilmesi gereken hastalikli sigir bile daha sagliklidir.

    bunlarla ayni zaman diliminde yasamamiza neden olacak hatamizi cok merak ediyorum.