hesabın var mı? giriş yap

  • kadınların en vasatının dahi erkeklerce "tercih" edilecek olmasıyla ilgili bence. yani kadınlar hiçbir biçimde kesif bir yalnızlık atmosferiyle karşılaşmıyorlar. o yüzden, "deniz kenarında kahve keyfi", "az insan, çok huzur" ve teşhircilik tarzı mutluluklara sahipler. sürekli olarak "birileri" var çünkü, onlara "alaka" göstermek için pusuda bekleyen bir sürü adam var. bu yüzden diledikleri gibi şımarma hürriyetine sahipler. bir de erkeğe bak; paçalarından aşağıya sürekli reddedilmişlik ve tenhalık duygusu akıyor.

  • şöyle bir edebi eser. bütün nesillere yayılsın asla kaybolmasın isterim.

    esnaf lokantasına giden harbi adamsın
    köfteyi pul bibere en çok banansın
    plazada real genius, sokakta yamansın
    zekanla bizi yak #beyazyakalı

    bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
    senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
    bozcaada on yıl önce pek yiğitti
    tatil trendlerini yaz #beyazyakalı

    eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
    yıl sonu cebin bonusla dolsun
    internal meetinglerde sen bir idolsün
    bunu dayına anlat #beyazyakalı

    sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
    işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
    staj için gelen yeni yetmelerin
    beynini business planla ye #beyazyakali

    kahve bağımlılığıyla övüneceksin
    kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
    ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
    toplantı schedule et #beyazyakali

    bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
    erkek acetobalsamico'cu kızlarsa
    pucca cabarnet savignon'a yeter mi cukka
    hesabını bilmedin #beyazyakalı

    limonata 13 lira, adres house kafe
    şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
    kız olursa ada, erkekse efe
    fena klişesin #beyazyakalı

    aaa o mekanın fajitası çok güzel
    baban o paraya depo fuller (dizel)
    herkes sana vurgun, herkes seni süzer
    hortumla dövülesi #beyazyakalı

    arkadaş arasında mekan översin
    sonra mekana gider garson döversin
    dev salatayı nar ekşili seversin
    ciddi bir problemsin #beyazyakalı

    hendıl edersin ingilizcen çoktur
    skecyul işinde üstüne yoktur
    maaşın yarısını fitness'e kaptır
    ömrünü forvırdla #beyazyakal ı

    gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
    stajyere gider yap, vendor'a atar
    bizde maaşlar 29'unda yatar
    kölenin dibisin #beyazyakalı

    kadınsan dev çanta, erkekte pabu ç parlak
    günün yarısı goygoy, yarısı laklak
    bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
    nereye kadar #beyazyakalı

    one shot espresso, latte, moccha
    kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
    sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
    dengen izanın yok #beyazyakalı

    business, smart casual, free friday
    giysiye harcadığını duysa dövecek peder
    raporu görünce yönetim ne der
    küçük dünyada kaldın #beyazyakalı

    makarnaya vermişsin 23,5 lira
    maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
    mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
    ömrün geçti triple #beyazyakal ı

    karaköy'de yeni bir mekan açılmış
    menüsünde ahtapot taşşağı varmış
    makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
    hayatın antin kuntin #beyazyakalı

    sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
    senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
    sermayen olsa affetmezsin tabi
    yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı

    mailler birikmiş deyu ağlarım
    haftasonu trekking scuba bağlarım
    junior eleman görsem döver çağlarım
    naçar yakam beyazdır dostlar

    tatilden sonra ada överim
    pazartes'leri benden bekleme verim
    müdüre head, toplantıya meeting derim
    naçar yakam beyazdır dostlar

  • "sildim, kafam rahat, okuyorum, yemek yapiyorum, film izliyorum" diyenleri gosteren uygulama. butun bunlari bir kenara birakip tinder'a takiliyorduysan senin sildigin iyi olmus kardes.

  • olay gerçek
    iranlı: türkiye ne güzel azadlık, rakı içiyor musun?
    türk: hayır!
    iranlı: vay salak.neden içmiyon.serbest değil mi?

  • bim'den gelen erzak paketini koca parası yemek zanneden ablamızın cümlesi. güzel ablam normal bir evde onların olması lazım zaten duvarı mı kemireceksiniz amk?

  • ilkokuldaki 'ben dahiyim' gerçeğiyle başlayan, lisede 'aaa benim gibi insanlar da var' gercegiyle devam eden ve üniversitede 'ben cidden malmışım' mutlak doğruluğuyla son bulan gerceklikler silsilesidir.

  • nba'in sadece iyi oyunculardan kurulu bir lig olmadığını yüzümüze tokat gibi vuran basketbolcu.

    evet basketbolcular lige katılırken veya bir takim tarafindan seçilirken belli testlere tabi tutuluyor ve oyuncunun kosu mesafesi, ziplama yuksekligi vs gibi istatistiklerine cokca onem veriliyor. özellikle ilk draft edilirken bu değerlere abartı derecede onem verildiğini görüyoruz. çünkü bu ozellikler potansiyel olarak görülüyor vegeri kalan onemli seylerin oyuncu yillandikca kapanacagi düşünülüyor. fakat bu nedenle draft edilen onlarca oyuncunun bu acigi tamamlayamadigi ve çöp kategorisine gecis yaptigini da siklikla goruyoruz.

    andre ingram gibi oyuncular ise bu tercih yonteminin kurbani sinifindalar. yani oyun aski olan ve bunun getirdiği calisma azmi ve ritmi olan oyuncular basta onemli fiziki potansiyel gozukmedigi icin cogu zaman ya draft edilemiyorlar ya da edilir edilmez g league'e postalaniyorlar. g league ise ne kadar iyi olursan ol ihtiyac olmadikca bakilmayan son tercih konumunda bir lig.

    dahası bu tarz oyuncular olurda bir sekilde nba'de sans bulsa bile, devamli topun agzinda oluyorlar ve ilk dususlerinde tekmeyi yiyorlar. bir gunah keçisi arandiginda ilk bu tarz oyuncuların eksikleri goze batiyor. nba ile avrupa basketbolunun mantalite farki da burada ortaya cikiyor. nba kendince yildizlar olusturuyor ve onlara ne olursa olsun ölümüne firsatlar veriyor; istedigin kadar sut at, butun oyunu kendince oyna ve diger takim arkadaslarin sadece yardim etsin mantigi var. avrupada gercek performansa gore kollanmazsiniz. kotuyseniz kadroda zamanla yerinizi kaybeder ve gercekten isteyene yerinizi devredersiniz.

    mesela bir nate robinson vardi. herkes smac sampiyonluklari ile hatirlar ama ben chicago'daki muhtesem gunlerinden hatirliyorum .derrick rose sakatlaninca mecburen ilk bese yerlesmisti ve sadece o zaman gercekten oyunun bir parcasi olarak gorulup deger gorebilmisti , gercekten elinden geleni de yapmisti. fakat boyundan dolayi farkli bir gozle bakildigi icin d rosedoner donmez su bu bahaneyle kicina teneke baglanip yollandi. iste o nate robinson yillarca birdaha firsat bulamadi veya garbage time'larda gereksiz sureler alip sonunda ligin disinda buldu kendini. ben hala sosyal medyadan takip ederim ve inanin halen yaptigi antrenmanlari cogu superstar yapmiyor. ama nba icin bunlar yeterli degil tabi ki.

    peki sonuc ne?

    sonuc; birbirine karbon kopya gibi benzeyen oyuncular, tatsiz maclar, zorlama kahramanlık senaryoları ve yapay oldugunu artik iliklerinize kadar hissettiginiz bir lig.

    andre ingram lakers'in playoff disinda kaldigi su gunlerde dikkat dagitmak icin kullanilip atilacak bir figur nba icin sadece..